Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Turhal Şeker Fabrikası'nın 85'inci Kampanya Dönemi açılışına katılmak için Ankara'dan helikopterle Tokat'ın Turhal ilçesine geldi. Programa Bakan Pakdemirli'nin yanı sıra Tokat Valisi Ömer Toraman, AK Parti Tokat milletvekilleri Yusuf Beyazıt, Mustafa Arslan, Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, Turhal Belediye Başkanı Yılmaz Bekler, AK Parti Tokat İl Başkanı Metin Polat, Özelleştirme Dairesi Başkanı Ahmet Aksu, Kayseri Şeker Fabrikası Yönetim Kurulu Başkanı Turhan Özer, Kayseri Pancar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay, STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programda açılış konuşması yapan Kayseri Pancar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay, bölgedeki çiftçilerin 16 polar pancarın tonunu 240 liradan alacaklarını, randevu sistemine uyarak ürünü teslim edenlere ton başına ilave 7,5 lira daha verileceğini söyledi. Geleceğin en parlak sektörünün tarım olacağını belirterek sözlerine başlayan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ise dünya nüfusunun artışına paralel olarak gıda ihtiyacının da arttığını ifade ederek, "Dünya nüfusu 2050'de 9,2 milyar olacak. Bugün dünyanın gıda üretimi 6 trilyon kalori iken, 2050 yılında da 9 trilyon kilo kaloriye ihtiyacımız olacak. Bir yandan köyden kente göç ile mücadele ederken, diğer yandan da gıda üretimini artırmamız gerekiyor. Bu zor ev ödevini bilgi olmadan, teknoloji olmadan, mekanizasyon olmadan yapmamız mümkün değil. Hiç şüphesiz ki geleceğin en parlak sektörü tarım olacak. Artık dünyayı doyuran, dünyanın lideri olacak. Bunun yolu da tarım ile teknolojiyi buluşturmaktan ve mekanizasyondan geçiyor. Daha düne kadar tarlasını saban ile süren çiftçimiz, bugün en son teknolojiyi kullanıyor, kazancına kazanç katıyor. Artık Türkiye'de de tarlasında drone kullanan çiftçimiz var. Bu durum bizler için çok gurur verici" dedi.

DÖVİZ AÇIKLAMASI

Son dönemde döviz kurundaki artış nedeniyle ekonomide görülen gelişmelere de değinen Bakan Pakdemirli, şunları söyledi: "Büyük devlet olmanın elbette bir bedeli var. Kozalarına hapsolmuş devletler büyüyemezler. Sudan'da tarım arazilerini kiraladık ve yakın zamanda buralarda ekim yapmaya başlayacağız. Bize, 'Sudan’da ne işiniz var?' diyorlar. Amerika'nın, Çin'in, Hollanda'nın, Fransa'nın Afrika'da ne işi varsa bizim de o işimiz var. Gıda arz güvenliğimiz için çalışıyoruz. Farklı coğrafyalarda üretim yapabilmek, geleceğimizin, üretimimizin sigortasıdır. Sudan bizim gönül coğrafyamızın bir parçası. Bizler kadim, köklü ve kudretli bir milletin evlatlarıyız. Tarih boyunca, hep mazlumun yanında, haklının ve güçsüzün yanında olmuş bir milletiz. İşte, bugün bize bunun bedelini ödetmek isteyen sömürgeci bir anlayışa karşı, milletçe, devletçe bir mücadele veriyoruz. Buradan özellikle ifade etmek istiyorum: Bu asil ve necip milleti, ne Gezi'yle ne FETÖ'yle ne darbe girişimiyle ne de dolar üzerinden bir operasyon çekmeye kalkarak yıkamazsınız. Bunu yapmaya çalışanlar, kendi enkazları altında kalacaklardır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın."