2009 yılında Plato Meslek Yüksekokulu olarak eğitim öğretim hayatına başlayan, sonrasında Ayvansaray adını alan üniversite, yakın zamanda isim değişikliğine giderek artık Topkapı Üniversitesi olarak eğitim hayatına devam edeceğini duyurmuştu. Üniversite isim değişikliği sonrası Mütevelli Heyeti, akademik ve idari personeli ile Levent Yerleşkesinde (Türkiye Spor Yazarları Derneği Tesisleri) iftar yemeği organizasyonu düzenledi. Yerleşkelerin bulunduğu ilçelerin belediye başkanlarının da davet edildiği etkinlikte yemekler gastronomi öğrencileri tarafından hazırlandı ve sunuldu.

“Uluslararası düzeyde eğitim modeli ve kampüs hayatı sunuyoruz”

Geçtiğimiz aylarda Ayvansaray ismini Topkapı Üniversitesi olarak değiştirilmesinin ardından ilk kez açıklamalarda bulunan Mütevelli Heyeti Başkanı Nihat Kırmızı, eğitim kurumu olarak yeni hedeflerden bahsetti. Nihat Kırmızı üniversite olarak ilk ve en önemli amaçlarının uluslararası düzeyde tanınırlığı artıracak başarılara imza atmak olduğunu söyleyerek açıklamalarına şu şekilde devam etti;

“Topkapı bildiğiniz üzere İstanbul’un simgelerinden biri ve dünyaca ünlü. Biz de bu isimle birlikte artık uluslararası alanda tanınırlığımızı artırmak, uluslararası öğrencilerimizle de birlikte yeni atılımlar yapmak istiyoruz. Yerleşkelerimizin hepsi şehrin merkezinde. Yani öğrencilerimizin rahatlıkla iş ve sosyal hayatın içinde olabileceği yerleşkelerimiz bulunuyor. Bu sayede gençlerimiz hem hayat hem de iş pratiklerini yapabilecekleri, okulda da her türlü imkana sahip olabilecekleri ortamlar hazırlıyoruz. Bunları yaparken de öğrencileri binalara tıkmadan yeşillikler içinde geniş, sosyal alanları da içerisine katarak uluslararası düzeyde eğitim modeli ve kampüs hayatı sunuyoruz.”

“Sektörde aranan nitelikte bireyler yetiştirmek için çalışıyoruz”

Mezun olduktan sonra öğrencilerin iş arayan değil sektör tarafından aranan nitelikte bireyler olarak yetiştirilmesi için yatırımlara devam edeceklerini de aktaran Kırmızı, “Biz tüm kaynaklarımızı öğrencilerimize odaklı bir şekilde kullanıyoruz. Dışarıdan da çok büyük destekler alıyoruz. Önemli olan öğrencilerimizin bilimsel ve teknik anlamda da tamamen nitelikli bireyler olmasını sağlamak. Üniversitemizi uluslararası alanda ülkenin aranan ve tercih edilen üniversitesi olmasının yanı sıra öğrencilerimizi de aranan nitelikli bireyler haline getirmeyi hedefliyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

“Mekan ve ismimizi uygun hale getirdik”

Merkez kampüsünün Topkapı Surları içerisinde olmasından dolayı yerleşkeye uygun bir isim değişikliğine gidildiğini aktaran Rektör Prof. Dr. Emre Alkin de mekan ve isimlerin uyuşması konusuna önem verdiklerine değindi. Prof. Dr. Emre Alkin isim değişikliği ile ilgili, “Bazı üniversitelerin isimleri ile bulundukları mekanlar hiç uyuşmuyor. Bizim 5 tane kampüsümüz var. Merkez kampüsümüz Topkapı Surlarının tam içinde. Bizi arayan öğrenciler ve veliler Ayvansaray adıyla kalsaydık yanlış yere gideceklerdi. Dolayısıyla biz ismimizi doğru yerde koyalım ve dünyaca ünlü Topkapı ismini de kendi üniversitemizde meşrulaştıralım dedik” diye konuştu.

“Merkez kampüse 17 yeni bölüm, Balat’a yeni bina”

Yeni dönemde merkez kampüse 17 yeni bölümün geleceğini duyuran ve şehir merkezi içinde bulunan yerleşkeler hakkında da bilgilendirmelerde bulunan Prof. Dr. Alkin, “Şu anda etkinliğimizi yaptığımız kampüs bizim en yeni kampüsümüz. Tüm çalışma olanakları, tesisler ve derslikler artık Topkapı Üniversitesi ismiyle anılacak. Başta Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Başkan Oğuz Tongsir ve üyelerine çok teşekkür ederiz. Spor birimlerine burada çağ atlatacağız. Merkez kampüsümüz içine de 17 yeni bölüm daha geliyor. Bomonti’de bulunan kampüsümüz gastronomi üzerine büyük bir tesis olarak eğitim veriyor. Bir diğer yerleşkemiz de Balat’ta. Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi doğal ve tarihi dokunun içerisinde 4 binada hizmet veriyor ve yakında beşincisi de yanına gelecek” dedi.

“Dünya markası olma hedefimiz var”

“Ayvansaray olarak elimizde ne varsa yenilerini de katarak Topkapı Üniversitesi olarak yola devam edeceğiz” diyerek sözlerine devam eden Alkin son olarak da, “Bizi Ayvansaray olarak tanıdılar. 110 bin metrekarelik, 10 bin öğrencisi olan 600’e yakın idari ve akademik personeli olan bir üniversite olduğumuzu bilen yok idi. Ayvansaray olarak elimizde ne varsa yenileri de katarak Topkapı Üniversitesi olarak karşılarına çıktık. Üniversite ve bir eğitim kurumu yönetmek kolay bir iş değil. Burada doğru işi yapmayı hedeflemiş arkadaşlarla çalışıyoruz. Hepimiz eşitiz. Burayı samimi ve kocaman aile ortamı yaptık. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş prensiplerine uygun, kadın ve erkeğin omuz omuza eşit şartlarda çalıştığı, ayrımcılığın yapılmadığı, adaletin sağlandığı ülkemize yakışır hanımefendiler ve beyefendilerin yetiştiği bir üniversite olarak ortaya çıktık. Uluslararası öğrencilerimiz de var. Onları da kendi evladımız gibi bağrımıza bastık ve giderek artan sayıda dünyanın her yerinden yabancı öğrenci sayımızı 15 bine çıkarmayı ve dünya markası olmayı hedefliyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.