Son dakika haberine göre; Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in istifa ettiği iddiasıyla ilgili Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın 'Bize gelen bir şey yok bununla ilgili' derken Kılıçdaroğlu'nun sanatçılara yönelik eleştirisine ilişkin  'Ana muhalefet liderinin neden rahatsız olduğunu anlamakta zorlanıyoruz. Burada sanatçılarımız doğru bir iş yapmıştır. Bundan sonra da askerimizin, polisimizin yanında olmaya devam edecekler. Ana muhalefet liderinin siyaset tarzının sefaletini ortaya koymaktadır. Bu tablo Türkiye'nin birlik beraberlik içinde olmaya gereken bir dönemde yakışmamıştır' diye konuştu. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, basın toplantısında konuştu.

3'LÜ SURİYE ZİRVESİ AÇIKALAMASI

Kalın'ın açıklamalarından satır başları: 

Bu örgütün Suriye'nin belli bölgelerinde kendisine fiili durum yaratmak suretiyle arayış içinde olduğunu biliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız Doğu Guta'da yaşanan hadiseleri de kendilerine bildirdi. Temennimiz yaşanan çatışmaların tekrar etmemesidir. Bu bölgede gerek ateşkesin sağlanması ve gözetlenmesi gerek insani yardımların ulaştırılması noktasında biz görevimizi yerine getiriyoruz. 9. ile ilgili çalışmalar sürüyor. 4 gözlem noktası kaldı. İran ve Rusya'dan beklentimiz rejim üstünde baskı kurmalarıdır. 

EKONOMİDEKİ GELİŞMELER

Ekonomimizde son dönemde çok önemli gelişmeler yaşandı. 7.4 büyüme oranı Türk ekonomisinin bünyesinin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Etrafımızda yaşanan savaşlara, dalgalanmalara baktığımız zaman bu ekonomik başarının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ifade etmemiz gerekiyor. Mart ayı ihracatı da 15.6 milyar dolarlık değerle rekor seviyeye ulaşmıştır. Bu trendin 2018'de de devam edeceğini bekliyoruz. Turizm alanında da bir artışın olduğunu bekliyoruz. 2018 yılı içinde turizm sektöründe bu canlanmanın devam etmesini bekliyoruz. Enflasyon ile mücadele de devam ediyor. 

Zaman zaman ekonomi koordinasyonunda görüş ayrılığı yönünde haberler çıkıyor. Gerçeği yansıtmadığını ifade etmek isterim. 

KILIÇDAROĞLU'NUN ELEŞTİRİSİNE YANIT! 

Kritik dönemlerde, sanatçılarımızın, sporcularımızın diğer kanaat önderlerinin devletimizin yanında durmasından daha doğal bir şey olamaz. Hiç kimse oraya şov olarak gitmedi. Olgun bir şekilde askerlerimizle birlik beraberlik içinde bir akşam geçirdiler. Onlara teşekkür ettiler, şehitlerimizi tekrar yadettik. Bu harekatın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha dünyaya göstermiş olduk. Türkiye'nin Zeytin Dalı Harekatı'ndaki başarısını hazmedemeyen çevreler olduğunu gördük. 

Ana muhalefet lideri bu konuya çok seviyesiz şekilde müdahil oldu. Sanatçılara yönelik ağır ifadeler kullandı. Kore Savaşı'ndan Kıbrıs Harekatı'na, son olarak da 15 Temmuz'a kadar bütün kritik dönemlerde sanatçılarımız, sporcularımız milli bir duyarlılıkla askerimizin, devletimizin yanında olmuştur. 1915'te Çanakkale zaferinden birkaç ay sonra bir grup yazar Çanakkale'ye davet edilir. Mehmet Emin Yurdakul, Ahmet Ağaoğlu, Ömer Seyfettin.. gibi dönemin önde gelen yazarları Çanakkale'ye gitmişlerdir. İstiklal Harbi sürecinde benzer tabloların yaşandığını görüyoruz. Mustafa Kemal Atatürk'ün kendisinin sanatçılar ile temas içinde olduğunu biliyoruz. Onların desteğini aldığını, görüş alışverişlerine bulunduklarını biliyoruz. Müzeyyen Senar gibi, Faruk Nafız Çamlıbel, Halide Edip Adıvar gibi birçok müzisyen, yazar, ressamın katkı sağladığını görüyoruz. 

PKK terör örgütüne karşı yapılan mücadelede de Türkiye'de çeşitli hadiseler olduğunda sanatçılarımız bu süreçlere katılmıştır. Ana muhalefet liderinin neden rahatsız olduğunu anlamakta zorlanıyoruz. Burada sanatçılarımız doğru bir iş yapmıştır. Bundan sonra da askerimizin, polisimizin yanında olmaya devam edecekler. Ana muhalefet liderinin siyaset tarzının sefaletini ortaya koymaktadır. Bu tablo Türkiye'nin birlik beraberlik içinde olmaya gereken bir dönemde yakışmamıştır. Bundan sonra da biz birlik ve beraberlik içinde bunu devam ettireceğiz. Bu konuda herhangi bir tereddütümüz söz konusu değildir.

SORU-CEVAP

(Ankara'daki Suriye zirvesi) Dünkü zirvenin ortak açıklamasında birinci sayfanın 4. paragrafında buna çok açık bir atıf var. Terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikleri yaratılmasına dair her türlü girişim reddedilmiştir. Bu bizim PYD/YPG konusundaki pozisyonumuzun diğer ülkeler tarafından da paylaşıldığını teyit etmektedir. Bütün bölge temizlenene kadar da bu harekat devam edecektir. Kapsamının ne olacağını ve ne zaman tamamlanacağına karar verecek olan da Türkiye'dir. 

TEL RIFAT'A OPERASYON OLACAK MI?

Tel Rıfat konusunda Rusların bize söylediği, YPG/PYD'nin kalmadığı yönünde. Biz bunları teyit edeceğiz. Emniyet tedbirlerini elden bırakmayacağız. Aynı şey Tel Rıfat için de geçerli. Bu konuda Rus mevkidaşlarımızla görüşmeye devam ediyoruz. Önümüzdeki günlerde orada da bir takım hareketler olabilir. 

Münbiç'le ilgili konuştuğumuz ana planın artık hayata geçirilmesi yönünde. Amerikan yönetiminden çelişkili açıklamalar geliyor. PYD/YPG'ye 200 milyon dolarlık bir yardım durduruldu. Diğer taraftan ana partnerimiz olmaya devam edecek diye açıklamalar geliyor. Amerika'nın bir karar vermesi gerekiyor. Suriye'de DEAŞ ile mücadele bitti mi, bitmedi mi? Bizim yaklaşımımız son derece açık. Biz DEAŞ'la mücadelede en ön saflarda bulunmuş bir ülkeyiz. Bizim pozisyonumuz son derece net. PYD/YPG'yi görmezlikten gelmek zaaftır. Münbiç'le ilgili beklentimiz Suriye'deki hedeflerimizle uyumlu olmalı.  

(Sincar'daki PKK varlığı) Bizim önerimiz bu konuda daha kararlı adımları birlikte atalım. Bu konuda Irak makamları da bizimle aynı anlayış içindeler. Bu tür askeri operasyonlar bizim için memnuniyet olacaktır. O konuda bir anlayış birliği içinde olduğumuzu ifade edebilirim.

PATRIOT AÇIKLAMASI

Patriotlar konusunda biz uzun yıllar müzakereler yaptık ama netice alamadık. Ortak üretim bizim açımızdan en önemlisi. Patriot üreticisi olan şirketle bu konuda bir görüş birliğine varamadık ama Rusya çok hızlı bir adım attı, S-400 projesi hayata geçmiş oldu. Burada top Amerika tarafındadır. Şartları sağladığı zaman alınması konusunda gerekli müzakereleri yaparız. 

MEHMET ŞİMŞEK İDDİASI! 

("Mehmet Şimşek istifa etti mi?" sorusuna) Bize gelen bir şey yok bununla ilgili. 

"HAKAN ATİLLA KARARINI ŞİDDETLE KINIYORUZ VE REDDEDİYORUZ"

Hakan Atilla davası bir hukuk skandalıdır. Böyle bir başka dava da geçtiğimiz 6-7 yıl içinde hiç olmamıştır. Dava sürecinde neler yaşandığını hepimiz izledik. Bizzat mahkemede kendileri ifade ettiler. Şahit olarak çıkarttıkları kişinin para ile yaşadığını herkes biliyor. Bu kararı şiddetle kınıyoruz ve reddediyoruz. 

Eğer uluslararası toplum gerçekten Suriye'de kalıcı bir çözümün hayata geçirilmesi, mültecilerin evine dönmesi ve orada asgari şartlara kavuşmasını istiyorlarsa Türkiye buna olumlu yaklaşır. (Habertürk)