CIA, kadrolu elemanı El Kaide lideri Bin Laden'in 6 yıldır incelediği bilgisayarındaki dosyaların listesini yayınladı. Bazı bölümlerini "ulusal güvenlik" gerekçesiyle karartarak tabii. Afganistan'da Rusya'ya karşı El Kaide'nin nasıl kurulduğu, CIA'yla yakın işbirliği içerisinde çalışan Suud istihbaratçı Turki el Faysal'ın, Bin Laden'i nasıl örgütün başına getirdiğini "karartılan" bölümler nedeniyle yine öğrenemeyeceğiz demek.

2011'de öldürülen Bin Laden'in "kara kutusu" sayılan bilgisayarda bulunanlar neden şimdi açıklandı ve CIA bunu yaparken neyi hedefliyor diye düşünmeden edemiyor insan. Çünkü, dünya kamuoyunda Bin Laden'in gerçekten öldürülüp öldürülmediğine dair kuşkular henüz giderilemedi. Bin Laden'in cesedinin okyanusa atıldığı açıklandı, o kadar... 

CIA'nın son hamlesinden Türkiye de çıktı. İlginç değil mi? Tam Rıza Sarraf (veya Rezza Zerrab) yargılaması yaklaşırken, savcı dosyaya yeni yeni isimler ve belgeler eklemişken, Sarraf'ın avukatının "uzlaşma" sinyalleri verdiği dönemde...
Başbakan Binali Yıldırım'ın, vize krizini çözmek için temaslarda bulunmak üzere ABD'ye gitmesinin arefesinde... Türkiye'nin, El Kaide uzantısı örgütlerle İdlib'de savaştığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Sırada Afrin var" açıklaması yaptığı, Bağdat'la Ankara arasında geçen yıl hayâl olan bir yakınlaşma yaşandığı dönemde...

Laden'in sandığından çıkan el notlarından Türkiye ve Erbakan çıkmış. Odatv'den Mert Taşçıların haberine göre CIA'nın açıkladığı belgeler arasında yer alan Laden'in el yazısıyla tuttuğu not defterinde önemli bilgiler yer alıyormuş.

Notlardan birinde Bin Laden sözde cihattan önce ilk seyahatini 1976'da Türkiye'ye düzenlemiş ve amacı MSP'ye giderek merhum Necmettin Erbakan ile görüşmekmiş. Laden notlarda, Türkiye'ye Suriye üzerinden 12 saatlik bir otobüs yolculuğu ile geldiğini, yanında bir de tabanca taşıdığını anlatmış. O dönemde Bin Laden 19 yaşında ve henüz Afganistan işgal edilmemiş, ABD işgalci Rusya'ya karşı yerel halkın direnişini organize etmek için Selefi örgüt El Kaide'yi kurmamış...

Dolayısıyla Bin Laden henüz örgüt lideri, terörist vs. değil o dönemde ama tabanca taşıyor. İlginç değil mi?

* * *

Bir önceki yazımda dikkat çektiğim Lawrence dininin mensuplarından Bin Laden, Afganistan'da "direnişçi" iken, bir anda 11 Eylül 2001'de "azılı terörist" oluverdi. İkiz kulelere çarpan uçakları Bin Laden'e bağlı teröristlerin kaçırdığı ilan edildi. Teröristlerin fotoğrafları, pilotluk eğitimi aldıkları gibi ayrıntılar olayın üzerinden saatler geçmeden anında tüm dünyaya servis edildi. ABD, o gündür bu gündür "olağanüstü hal" ile dünyayı yönetmeye çalışıyor.

Bin Laden'i 2011'de öldüren ABD, aynı tarihlerde yeni bir çakma halife kurgulamış, sahneye sürme hazırlığı yapıyordu: Ebubekir El Bağdadi...

2004'te Irak'ta tutuklanan ve cezaevine konulan Bağdadi, bir süre özel hocalardan çok özel "fetva" ve "cihat" dersleri aldı. İngilizler'in 1700'lü yıllardan itibaren yavaş yavaş kökleştirdiği "İngiliz İslâmı", Selefi cihatçılık, özetle din maskeli katliama dayanak teşkil edecek dini yorumlar ezberletildi kendisine. 

Ebubekir El Bağdadi'nin çevresinde toplanan "özel" yetiştirilmiş katiller sürüsü, görevlerini yerine getirdi ve kenara çekildi. 

2014'te ABD Kongresi'nde görevli parlamenterlere kapalı bir toplantıda brifing veren dönemin ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel ve Genelkurmay Başkanı General Martin Dempsey "Ebubekir El Bağdadi'nin dosyası kayıp olduğu için 2004'te neden tutuklandığı veya birkaç ay sonra neden serbest bırakıldığını" bilmediklerini anlatmıştı. 

* * *

ABD ve Rusya, Suriye için ayrı ayrı planlar uygulamak için yarışıyor. Her iki devlet de, Türkiye'yle "partner" gözükse de, kabul edilemez yöntemleri de izlemekten geri durmuyorlar. Suud liderliğindeki Vahhabi çetesinin Katar üzerinden Türkiye'yi "terörizm destekçisi" göstermek istemesi de boşuna değil... 

ABD, Türkiye'yi (şimdilik) İran'a uyguladıkları ambargoyu delmekle suçluyor. Batı basınında, Türkiye'nin cihadist örgütleri desteklediğine dair iddialar yine ısıtılıp ısıtılıp gündeme getiriliyor. Rusya, uçağı düşürüldükten sonra "Türkiye'den IŞİD'e giden TIR'lar" diyerek yayınladığı "uydu fotoğrafları"nı ve iddialarını geri çekmiş değil. Bir yandan 2 milyar dolarlık S400 füzeleri almaya, diğer yandan domates satmaya çalıştığımız Putin, Cenevre ve Astana dışında Moskova'da "alternatif" bir Suriye konferansı toplamaya çalışıyor. Ve o konferansa, Suriye PKK'sını da "resmi davetli" olarak çağırıyor.

Aynı günlerde, Şam yönetimi ile Suriye PKK'sı görüşüyor. Şam "özerklik vermeye hazırız" diyor, Suriye PKK'sı ise "federasyon isteriz" diyerek çıtayı yüksek tutuyor.

Suriye PKK'sını "petrol bekçisi" yapan ABD bu pazarlığa ses çıkarmıyor. Suriye PKK'sının "resmi muhatap" kabul edilmesi ABD'nin de işine eliyor.

Tüm bunlar olurken, CIA birden bire Bin Laden'in sandığını açıyor ve "Aaaa, burada Bin Laden'in Türkiye'ye gittiği ve Erbakan'la görüşmek istediği yazıyor" diyor. Görüşmenin olup olmadığı belirsiz. O bilgisayardan Gulbettin Hikmetyar gibi, Erbakan ve günümüz siyasetçilerinin itibar gösterdiği isimlerin Bin Laden'le birlikte çekilmiş fotoğrafları da çıkarsa hiç şaşırmam.