CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara'da medya temsilcileriyle bir araya geldi. Burseya'ya bayrak asılmasına ilişkin Kılıçdaroğlu, "Sonuçta oraya askerlerimiz gitmişler, kendi varlıklarını kanıtlamak için bayraklarını dikiyorlar. Orayı işgal ve ele geçirme anlamında değil. Terör örgütlerinden temizliyorlar, zor koşullarla mücadele ediyorlar. Uğruna savaştıkları ülke adına bayrağı dikiyorlar" dedi. 

'ERDOĞAN'DAN CEVAP İSTEDİK'

Kılıçdaroğlu, "Ege Adaları'yla ilgili kaygılarımızı kuşkularımızı dile getirdik. Erdoğan'dan cevap istedik. Uzun süre sessizlik oldu. Sonra 'Lozan anlaşmasıyla adaları kim kimlere teslim etti diye dosya hazırlatıyorum' dedi. Biz de merakla bekliyoruz. Oysa sorduğumuz soru son derece basitti ve herkesin anlayacağı bir soruydu. Şu anda o adalarda Yunan askerleri var. Hangi gerekçeyle var? Lozan ile Yunanistan'a bırakılan adaların ve diğer adaların silahlandırılmasıyla ilgili bir düzenleme var mı? Herhalde cevabını verirler bize. Benim merak ettiğim nokta şu; Ege adalarıyla ilgili bir tartışma var. Lozan ve sonrası. Diplomatik ilişkilerde görüşmelerin olduğu ifade ediliyor Ege adaları ile ilgili olarak. Ama Süleyman Şah'ın olduğu topraklar bizim topraklarımız. Orayı terör örgütlerine bırakıp türbeyi kaçıran adamlara biz ne diyeceğiz? Bunlar kahraman mı? Toprağını terör örgütlerine teslim edenlerden milliyetçi mi olur vatanperver mi olur? Oradan bayrağımızı bile kaçırdılar. Utanıyorum ama maalesef söylemek zorundayım" ifadelerini kullandı. 

'SANKİ ÖSO BİRİNCİ SIRADA'

Kılıçdaroğlu, "Bizim bir ordumuz var. Peygamber ocağı, kahraman ordu diyoruz. Zor koşullarda mücadele ediyorlar. Ordumuzun kahramanlığını bir anlamda ÖSO'ya devretmeye çalışıyoruz. Niçin, kimdir ÖSO? Ordumuz orada mücadele ediyor. Ordu, ÖSO'nun arkasına neden gizlenir, hangi gerekçeyle gizlenir, biz bundan rahatsızız. Ordunun başarısı ÖSO'ya devredilemez. Şehitler veriyoruz. Kahraman ordumuz  ile ÖSO'nun bir arada anılması benim ağrıma gidiyor. Sanki ÖSO birinci planda. Sanki TSK yedek orduymuş gibi asıl ordu ÖSO'ymuş gibi kamuoyuna açıklamalar yapıyorsunuz. Eleştirdiğimiz zaman da ağırlarına gidiyor. Eleştireceğiz. Ordunun başarısını bir başkasına ipotek edemezsiniz" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kocaeli'de yaptığı konuşmada CHP'li vekilleri kastettiği iddia edilen "Ulan ahlaksız" sözlerine tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Ben onun düzeyine inemem. Birileri aldatmıştır herhalde bu sözü kullanması için. Cumhurbaşkanlığı makamı bugün işgal altında. Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden zat bu şekilde konuşamaz. Ne kahramanlığı? Ortadoğu'nun benzinine kibrit çakacaksın sonra da kahramanım diyeceksin" dedi. Kılıçdaroğlu, "Ortadoğu'da PYD'ye meşruiyet kazandıran kim? Cevabını vereyim, Recep Tayyip Erdoğan. Salih Müslüm'i kırmızı halılarla kim davet etti, kim sofralara davet etti? Defalarca niye getirdiler. Şimdi terör örgütü ilan ediyorlar. Ne oldu. PYD'ye dediler ki 'Esad'la çatışacaksın' onlar da dedi ki çatışmıyoruz. 'o zaman ben seni terör örgütü ilan ediyorum' dediler. Meşruiyet kazandıran bunlar. O nedenle bunların yatacak yeri yok diyorum. Senin Suriye'nin iç işlerinde ne işin var. Gitti bulaştı. Şimdi şehitlerimiz geliyor. PYD'yi kucaklayan kim? Sen terör örgütü olarak kabul etmedin ABD de kabul etmedi. Asıl sorumlu Erdoğan'dır, meşruiyet kazandıran odur. Başımıza bela eden de kişi odur. Suriye'yi de başımıza bela eden odur. Silahlı terör örgütlerini Türkiye üzerinden Suriye'ye geçiren de odur. Gelinen nokta da ABD ve Rusya'nın bölgeyi silahlandırmaktan vazgeçmeleri gerekiyor. Kardeş kardeşi öldürüyor bölgede. Egemen güçlerin kendi egemenliklerini ilan edeceği bir yer olmamalı Ortadoğu. İnsanlık dramına süratle son verilmelidir. Böyle devam ederse bundan en büyük zararı Türkiye görecek. Benzinin üzerine ateşle gidilirse sonuçlarını görürüz ve görüyoruz da" diye konuştu. 

'TÜRKİYE MİLLİ BİR DURUŞ SERGİLEMİŞTİR'

Kılıçdaroğlu, "Erken seçim olabilir, bu söyleniyor zaten. Ekonomi iyiye gitmediği için bir an önce erken seçime gitme amacı dile getiriliyor. Afrin operasyonunu bir erken seçim kozu olarak kullanmak en azından doğru değil. Afrin olayı bizim milli bir sorunumuzdur ve Türkiye milli bir duruş sergilemiştir. Bir partinin mücadelesi değildir. Türkiye'nin mücadelesidir. Olaya böyle bakıyoruz" dedi. Kılıçdaroğlu, "Kurultayımız var, şenlikli bir kurultay olacak. Demokrasinin olmazsa olmazıdır adayların olması" dedi.  Kılıçdaroğlu, "Türkiye hep koalisyonlarla yönetiliyor demişlerdi. Şimdi ne oluyor. Bakın koalisyonsuz olmuyor. Tek başına olmalıyız demişlerdi. 'Yüzde 50 artı 1'i bulamıyoruz o zaman koalisyon yapalım diyorlar.' Yani halkı kandırdılar. Halka yalan söylediler. Şu an parlamentoya gelen bir düzenleme yok, doğmamış çocuğa don biçmek gibi bir şey oluyor. Demokrasiye katkı yapacaksa elbette destek veririz. Yüzde 10 barajı demokrasinin önündeki duvardır olmaması gerekir. Sivil darbeciler sahip çıktı. Kim onlar? Erdoğan ve arkadaşları. Bizim yüzde 10 barajıyla sorunumuz yok biz demokrasinin güçlenmesini istiyoruz. Baraj makul bir düzeye inebilir, yüzde 3 olur, 5 olur, sıfır olur. Bu sayede milli irade tam olarak yansımış olur" açıklamasında bulundu. Kılıçdaroğlu, "CHP gerçekten de toplumun alt tabakasının sorunlarını en güçlü şekilde dile getiren partidir. Örnek taşeron işçiyi kim getirdi, biz getirdik. Emekliye 2 maaş ikramiyeyi kim getirdi, biz getirdik. CHP halkın güncel temel sorunlarına hem değinen hem çözüm üreten bir partidir. Toplumun en yoksul kesimi orman köylüleri, sorunları dile getiren biziz. CHP sağa bakıyor görüşü doğru değildir yapay bir görüştür. Atatürk yoldaşlarıyız, askerleriyiz vb bunların hepsi slogan. Her iki sloganda da ortak şey, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu cumhuriyeti ve değerlerine sahip çıkıyoruz. Aslında atılan slogan bu ayrıştırıcı unsur olarak görmek yanlış" diye konuştu.