İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, eski Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz'ün aralarında bulunduğu 3 tutuklu sanık getirildi. Dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler ve yardımcı istihbarat elemanı Erhan Tuncel ile birlikte 8 tutuksuz sanık da duruşmada hazır bulundu.

Dönemin Mülkiye Başmüffetişlerinden Mehmet Ali Özkılınç hakkında hazırlanan ve Dink cinayeti davasıyla birleştirilen iddianameyle ilgili savunmasını yaptı. Özkılınç, hakkındaki suçlamaları reddetti. Daha sonra Hrant Dink'in ikamet ettiği apartmanın görevlisi olarak çalışan Mithat Alkan tanık olarak dinlendi. Alkan, maskeli iki kişinin apartmana gelerek Dink'i sorduğunu söyleyerek "Kimlik sordum, ceketinin altından silah gösterdi. Hrant Dink'i sordular. Ben de yurtdışında olduğunu söyledim. 'Söyle akıllı olsun yine geleceğiz' gibi şeyler söylediler. Daha sonra Hrant Dink'e söyledim. Bir kaç kere 'Abi kendine dikkat et' dedim. Bana 'Sen bu işlere karışma. Alnımızda ne yazıldıysa o olur' dedi" şeklinde ifade verdi. 

COŞKUN İĞCİ DE TANIK OLARAK DİNLENDİ

Alkan'dan sonra Coşkun İğci'nin tanık olarak ifadesi alındı. Cinayetin azmettiricisi Yasin Hayal'in, eski eşinin ağabeyinin oğlu olduğunu belirten İğci, "Jandarma görevlileri ile tanışıklığım vardı. Veysel Şahin sürekli gittiğim arkadaşımın kafesine gelirdi. Orada görürdüm. Okan Şimşek ile de Veysel Şahin vasıtasıyla tanıştım. Pelitli küçük bir yer herkes birbirini tanır. Yasin Hayal'in çevresinden Yasin Hayal'in bir gazeteciyi öldüreceği söylentileri kulağıma gelince kendisini sıkıştırdım. Hrant Dink'i öldüreceğini bana Yasin Hayal'in kendisi söyledi. Yasin dediğini yapan deli dolu bir kişi olduğu için daha önce de McDonald's olayı vardı. Bu olayların dışında tutabilmek için bir akrabası olarak korumak istedim. 2006 Temmuz ayı başlarıydı. Bunu yapmaması için bu arkadaşlarımıza (Veysel Şahin-Okan Şimşek) bu bilgiyi verdim. Vatandaşlık görevimi yaptım. Olay benden çıktı. Arkadaşlar ne yaptı bilmiyorum" diye konuştu. 

"EN BÜYÜK AMACIM YASİN HAYAL'İN BU OLAYI GERÇEKLEŞTİRMESİNİ ENGELLEMEKTİ"

Cinayet sonrasında da Veysel Şahin ve Okan Şimşek ile görüştüklerini anlatan Coşkun İğci, "Beyaz bir minibüs ile Okan Şimşek ve Veysel Şahin bir de ismini hatırlayamadığım bir kişi daha vardı yanlarında. Orada minibüsün içerisinde 'Size bu olayı 5-6 ay önce söyledim. Bu işi engelleyebilirdiniz, neden yapmadınız?' dedim. 'Biz bu olayın içine müdahil olmayalım. Sen söylemezsen bir şey olmaz' dediler. Beni üstü kapalı olarak tehdit ettiler. Bir gün sonra da İstanbul Terörle Mücadele Şube ekipleri gelerek beni İstanbul'a götürdü. Orada da burada olduğu gibi bildiklerimi anlattım" dedi. Mahkeme başkanının "İstihbarat elemanı mısın? Muhbir misin?" diye sorması üzerine İğci, "Değilim" şeklinde yanıt verdi. Dink ailesinin avukatı Hakan Bakırcıoğlu'nun da sorularını yanıtlayan Coşkun İğci, "En büyük amacım Yasin Hayal'in bu olayı gerçekleştirmesini, bu olayda kullanılmasını engellemekti. Yasin Hayal bu olayda kullanıldı benim kanaatim bu. Çünkü sen Trabzon'da simit satan birisisin, sen nerden buldun Hrant Dink'i? Nerden tanırsın?" şeklinde cevap verdi. İğci'nin dinlenmesinin ardından duruşma yarına bırakıldı.