Et fiyatlarındaki artışlar ve kesilecek etteki sıkıntı halen devam ediyor. Yetkililer de ithal et ve damızlıklarla işi çözmeye çalışıyorlar.

Et ve Süt Kurumu'nun 2018 Nisan ayına kadar besilik, kasaplık ve et ithalatıyla ilgili bir planlama yapmış. Bu planlamaya göre 62 bin ton karkas et ithalatı yapılacak. Türkiye'deki et açığının dengelenmesine çalışılıyor. İlgililer ayrıca ithal edilecek etlerle fiyatlarda düşmenin yaşanacağını da vurguluyorlar.

Karkas et ithalatının 57 bin tonu Polonya'dan 5 bin tonu da Fransa'dan gerçekleştirilecek. Bu rakamlara Bosna Hersek 'ten yapılan kemiksiz et ithalatı dâhil değil. Sırbistan 'dan da 5 bin ton et ithal edilecek. Sırbistan'ı da kattığımızda Bosna Hersek hariç, yakın planda sözleşmesi ve bağlantıları yapılan toplam 67 bin ton karkas et ithal Türkiye'ye getirilmiş olacak.

Yapılacak et ithalatının bu kadarla sınırlı olmayacağını da hemen belirtelim:

Besicilik ve kasaplık hayvan olarak da 2018 Nisan ayına kadar 440 bin ithalat yapılması planlanıyor. Bunların da sözleşmeleri yapılmış durumda. İthal edilecek 440 bin canlı hayvandan 50 bini kasaplık, 390 bini ise besilik olacak. 390 bin besilik hayvanın 270 bini Uruguay'dan getirileceği belirtiliyor.

Şimdi buraya bir nokta koyalım:

Biz, daha önce et konusunda çok yazdık. Hemen her yazımızda da "İthalata yönelmekle et sorununu çözmek mümkün değildir. O an için belki çözüm olur ama uzun vadede bu çözüm yerini yine çözümsüzlüğe bırakır. Yapılacak iş, üretimin artırılmasıdır. Bakanlık, üreticileri teşvik etmeli, damızlık vermeli, meraları çoğaltarak işi daha ciddi tutmalıdır. Dikkat edilecek olursa her yıl et ithalatı gündeme geliyor. Yıllardır ithalat da yapılıyor ama sorun çözülemediği gibi bugün daha da büyümüş duruma geldi" demiştik.

Şimdi asıl sorun da şu:

Her ithalattan sonra dikkat ediniz Türkiye daha da bağımlı hale geliyor.

Demek ki, et ithal etmek sorunlara çare değil.

Çiçeği burnundaki Bakan Ahmet Eşref Fakıbaba, göreve başladığında et sorununu kökünden çözeceklerini söylemişti. Peki, bu nasıl olacak?

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, tarım ve hayvancılık sektörüne yönelik yeni bir çalışma içinde olduklarını söyledi. Fakıbaba, 2.5- 3 yıl içinde et ithal eden bir ülke olmayacaklarını belirtti. Fakıbaba, üreticiyi tefeciye mahkûm etmeyeceklerini, yılda 2 kez destek vereceklerini belirtirken, buğday ithal edilmediğini de söyledi.

Hiç kuşkusuz bu haberler sevindiricidir. Temennimiz et konusunun kökünden çözümü olduğuna göre, bu konuda Bakan Fakıbaba'yı dinleyelim:

"Hayvancılık sektörüyle ilgili olarak dersimizi iyi çalıştık. Önümüzdeki 2.5 - 3 yıl içinde et ithal etmeyecek duruma geleceğiz. Hayvancılık sektörünün desteklenmesiyle birlikte kırsaldaki nüfusu korumayı ve artırmayı amaçlıyoruz. Üretmeyen ülkeler bağımsız olamaz, üreten insanların elini öpeceğiz, desteğimiz mutlaka ve mutlaka devam edecektir. Buğday ithal eden var mı? Yok.. Olduğu zaman biz ne güne duruyoruz. Bizim duruşumuz belli, biz her zaman üreticinin tüketicinin yayındayız. Denge olmak için zaten piyasada varız. Tarımsal destekleme ödemeleri yılda iki defa yapacağız. Biz,işi çözmeye kararlıyız. Ben bu işin bakanı olarak sorunları çözmekten zevk alıyorum ve çözeceğiz. Ama hep birlikte taşın altına elimizi koyarak. Siz elinizi, biz gövdemizi koyacağız"

Biz, bu tür açıklamaları geçmişte diğer ilgili bakanlardan da çok duyduk. Tarımsal alanda bir planlama yapılmadı. Çiftçilerin ve üreticilerin sorunlarının her geçen yıl daha da büyüdüğünü görmekteyiz.

Fakıbaba'nın samimiyetine inanıyoruz. Samimi olmak, açıklama yapmak sorunların çözümü için yeterli değildir. Hazırlanan plan nedir? Bu planda hangi yörelerde ne gibi üretim yapılacak, st ve süt üretimi hangi koşullarda artırılacak bunlara bakmak gerekiyor. Özetle geniş ve kalıcı planlamalara ihtiyacın olduğunu söylemek istiyoruz.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural'ın et ithalatı konusundaki görüşlerini yansıtarak bugünkü yazımızı noktalıyoruz:

"Millet sıkıntıda, başbakan hakim ayarlama peşinde. Vatandaş et yiyemez hale geldi. Sayın Başbakan fiyatları düşürme talimatı veriyorsun da çıkmasını engelleyecek politikaların talimatını niye vermedin? Et fiyatları düşürülmeli diyen kimse artıran da odur. Kaybeden üreticiler ve tüketiciler kazanan ise AB'dir. Başbakan ve AKP hükümeti fiyatı artırarak AB'den ithalatı mazur göstermektedir. Bir ülkenin Başbakanı önce kendi üreticisini, tüketicisini korumalı. Et fiyatları düşürülmeli ama önce çıkaranlardan hesap sorulmalı. Domuz gribindeki oyun burada da oynanmıştır. Şimdi et fiyatlarını düşürmek için kahramanlar gibi dolaşıyor"