Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, "Türkiye’nin PYD/YPG konusundaki hassasiyetlerinin dikkate alınması gerektiğini bir kez daha çok net şekilde ifade ediyorum. Kaldı ki bu bu örgütün Afrin bölgesinden Türkiye’ye doğru açtığı her türlü taciz ateşi misliyle, angajman kuralları çerçevesinde karşılı bulacaktır'"dedi.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ, çeşitli temaslarda bulunmak üzere Adıyaman'a geldi. Adıyaman Havaalanı'nda Kurtulmuş ve Akdağ'ı; TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, Vali Yardımcısı Murat Süzen, Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu, Emniyet Müdürü Metin Alper ile protokol üyeleri karşıladı. Kendisini karşılayanlarla tokalaşan Numan Kurtulmuş, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kurtulmuş, Türkiye'nin, iç savaşın başladığı günden itibaren Suriye toprak bütünlüğünden yana tavır aldığını ifade etti. Türkiye'nin toprak bütünlüğüne karşı her türlü siyasi oluşumun karşısında olunduğunu da dile getiren ve bu kapsamda terör örgütleriyle mücadeleye ettiklerini de vurgulayan Kurtulmuş, "Terör örgütleriyle uluslar arası camia mücadele ederken DEAŞ'ı orada belli yerlerden çıkarırken onun yerine başka terör örgütlerini getirmenin hiçbir şekilde Suriye'nin geleceğine faydası yoktur. Suriye de barışın sağlanmasında en ufak katkı sağlamayacaktır. Bunu başından bu yana ifade ediyoruz" dedi.    

'TÜRKİYE'NİN BU KONUDAKİ TAVRI NET'

Başta ABD olmak üzere bazı müttefik ülkelerin terör örgütü YPG ve PYD konusunda net olmayan yaklaşımlarının Suriye'deki meseleleri belli bir noktaya getirdiğini ancak, Türkiye'nin bu konudaki tavrının net olduğunu ifade etti. Türkiye'nin bu kapsamda terör örgütü PYD ve YPG'ye ilişkin hassasiyetinin dikkate alınmasını isteyen Kurtulmuş, terör örgütü denetimindeki Afrin'den gelecek her türlü taciz ateşinin angajman kuralları kapsamında karşılık bulacağına dikkat çekerek şöyle dedi:

"Bugün kendileri de artık YPG PYD seçeneğinin kendileri için stratejik bir adım olmadığını elleri mahkum olarak böyle bir tavır içerisinde olduklarını söylüyorlar. Ancak bizim için YPG, PYD, PKK'dan farklı bir oluşum değildir. Onlara verilen her türlü askeri ve silah desteğini hatta siyasi desteğin doğrudan doğruya PKK'ya verilmiş bir destek olduğunu söylüyorduk. Bu yolun ABD bakımından da sürdürülebilir bir yol olmadığını bir kez daha ifade etmek istiyorum. NATO'daki ittifakımız bölgedeki terör örgütlerine karşı stratejik ittifaktır. Bunların hepsi göz önüne alındığında Türkiye'nin YPG ve PYD konusundaki hassasiyetlerinin dikkate alınması gerekmektedir. Bunu bir kez daha çok net bir şekilde ifade etmek istiyorum. Bu örgütün Afrin bölgesinden Türkiye ye doğru açtığı her türlü taciz ateşleri angajman kuralları çerçevesinde misli ile karşılık bulacaktır."

"EYLEMLERE ASLA SESSİZ KALMAYACAĞIZ"

ABD'nin içinde bulunduğu yanlıştan vazgeçerek meşru güçlerle DEAŞ'a karşı mücadelesini sürdürmesinin kendi menfaatleri bakımında da en doğru yol olduğunu ifade eden Kurtulmuş, sınır ötesindeki terör gruplarının Türkiye'ye yapmış olduğu eylemlere asla sesiz kalmayacaklarını belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye kendi sınırının ötesindeki terör gruplarının Türkiye'ye yapmış olduğu eylemlere asla sessiz kalmayacaktır. İster DEAŞ olur, ister YPG, PYD veya başka bir örgüt olur bizim için fark etmez. Dolayısıyla oradaki terör örgütlerinin hareketliliği aynı zaman da Türkiye için kendi ulusal güvenliğinin ve kendi sınır güvenliğinin bir parçası olarak görürüz. Oradan Türkiye'ye karşı gelecek olan her türlü tacizi, saldırıyı misli ile karşılık vererek önlemeye gayret ederiz. Bununla ilgili hiçbir şekilde taviz vermeyiz. ABD'nin bu yanlıştan bir an evvel vazgeçerek orada meşru güçlerle DEAŞ'a karşı mücadelesini sürdürmesinin kendi menfaatleri bakımında da en doğru yol olduğunu ifade etmek isterim. Bölgede görüyoruz terör örgütleri üzerinden savaş vermenin sonu yok. Bugün bir terör örgütü başka bir gün başka terör örgütü şu ülkenin desteklediği şu örgüt, sonra bu kadar terörist gurupları silahlandırdığınızda ne olacak? Bunun bir adım sonrası, iki adım sonrası ne olacak? Asla ABD'nin ulusal çıkarlarıyla örtüşen bir durum değildir. Türkiye bu meseleyi yakinen takip ediyor ve Türkiye'ye karşı yapılacak en ufak bir saldırıya hatta en ufak bir girişime hazırlığa da misli ile cevap verecektir. Bunu çok açıkça ifade ediyoruz. Bir takım silah yardımlarının yapılmasını tasvip etmiyoruz, kaldı ki bu zorunluluktan kaynaklanan bir durumda değil. Amerikalılar'ın şimdiye kadarki tutarsızlığından kaynaklanan bir durumdur. Bunun yanlış bir yol olduğunu ABD yetkilileri de anlayacaktır."