Kuzey Irak'ta görev süresi dolmuş ve seçim yapılmadığı için "yetkisiz" hale gelmiş Mesud Barzani, İsrail'in açık desteğiyle bağımsızlık referandumunu yapmakta kararlı. Konu, yarın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasında yapılacak görüşmede de masaya yatırılacak. Ama görüşmede ne konuşulursa konuşulsun, Trump'tan Barzani'nin İsrail destekli "bağımsızlık" hamlesine fiili bir yaptırım gelmeyecek.

İran, askeri müdahaleyi de gündemine aldı ve Kerkük çevresine "uzaktan destekli" Şii Haşti Şabi birliklerini konuşlandırdı. Barzani'nin, 2003'ten bu yana sistematik olarak bölgedeki nüfusunu azaltma hamleleri yaptığı Şii Türkmenler'e "Türkiye'ye değil, bize güvenmek zorundasınız" mesajı veriyor aynı zamanda bu hamleyle İran. Bağdat yönetimi de tabii.

Peki Türkiye, Barzani'ye karşı sıcak hamleler yapar mı ve Türkmen kentlerinde uygulanan katekulliye rıza gösterir mi? Bunu, 22 Eylül'de yapılacak MGK ve Bakanlar Kurulu'nda alınacak kararlarla görme şansımız var ancak.

Geçtiğimiz hafta, hem İngiltere, hem de Fransız Dışişleri Bakanları Ankara'yı ziyaret etti. Katar Prensi ile Kuveyt Başbakanı da Ankara'da olduğu için, diğer iki Avrupalı bakanın ziyaretleri pek dikkat çekmedi. Musul ve Kerkük sorunu ile Türkiye'nin Irak sınırıyla ilgili anlaşmalarda "taraf" olan eski düşmanlarımızın Dışişleri Bakanları, muhtemelen Ankara'nın referanduma karşı tavrının ne olacağını kestirebilmek için nabız yoklamaya geldiler. Ellerinde ne tür bilgilerle döndüklerini bilmiyoruz. Ancak, o güne kadar Barzanistan referandumu konusunda bir açıklama yapmayan İngiltere, usulen de olsa ağzının ucuyla "şimdi değil" anlamına gelen bir açıklama yaptı. Zaten ABD de, Türkiye de açıklamalarında "zamansız" buluyor referandumu... "Irak şimdi parçalanmasın, daha zamanı var" anlamına geliyor bu. Akıl tutulması gibi...

* * *

Barzanistan'ın kurulmasını hararetle savunan tek ülke var: İsrail... Baba Molla Mustafa Barzani döneminden başlayan ilişkiler, İsrail'in Irak halkından çalınan Kürt petrolünün (!) en büyük alıcısı olmasıyla da pekişti. 
Peki ya Amerika? Amerika'nın Trump dışındaki güç odakları? İngiltere, Fransa ve hatta Türkiye...

Amerika'nın Sesi Farsça servisinde çalışan gazeteci Ali Ciwanmerdi, ABD'nin referanduma karşı çıkan açıklamalarını "diplomatik zorunluluk" olarak görüyor. Ciwanmerdi, "ABD çıkıp, 'Biz Kürdistan'ın bağımsızlığını destekliyoruz' demez çünkü bu doğrudan müdahale olur. ABD, politikası gereği bunu yapmaz. Ancak desteklediklerini biliyoruz" diyor. 

Yıllarca Türkiye'de yaşadığını ve Türkiye gündemini yakından takip ettiğini belirten Ciwanmerdi, Ankara'yı töhmet altında bırakacak bir yorum getiriyor: "Türkiye, milliyetçi kesimlerin tepkisini çekmemek için referandum konusunda tavır takınıyor aslında. Farkındaysanız Türkiye'den gelen açıklamalar öyle sert açıklamalar değil. Genellikle zamanlamanın doğru olmadığına ve Irak'ın toprak bütünlüğüne vurgu yapılıyor. Türkiye bu meselede keskin ve ciddi değil."

Barzani, Türkiye'den karşı hamle beklemiyor. Bölgeden çıkarılan petrol, Irak dışına Türkiye üzerinden taşınıyor ve bu Barzani'nin güvencesi... Dünyada en büyük petrol üretici olan Rosneft'in Kürdistan Bölgesi hükümeti ile St. Petersburg Konferansı kapsamında yapılan anlaşmayla kararlaştırılan petrol boru hattının Türkiye'den geçeceğini açıklaması da manidar.

Bu açıklamalar, Barzani'nin resmi ajansı Rudaw'da yer aldı. Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğu Bölgesi'ndeki bazı vilayetleri de "Kürdistan" haritasında gösteren Rudaw'da...

TSK'nın Habur Sınır Kapısı çevresinde başlattığı "ateşsiz" tatbikatı da "içe dönük hamle" olarak değerlendiriyor ve ciddiye almıyor Barzani cephesi.

* * * 

Ciwanmerdi, İran'ın referanduma karşı çıkmasını da şu şekilde yorumluyor: "İran'da yaklaşık 11 milyon Kürt yaşıyor. Bu Irak Kürtlerinin iki katı bir sayı demek. İran bu Kürtlerden korkuyor."
İşte bu analiz çok önemli. 

Çünkü, BOP'ta sıranın İran'a geldiğini bilmeyen yok. İran'a karşı "terör" dahil tüm hamleleri yapacak BOP'un mimarları. İran'la Barzani'nin kapışmasının istediklerini almaları için fırsat olacağına inanıyorlar. 1991 Körfez Savaşı'nın ardından ABD üslerine götürerek eğittiği Peşmergeler yanında, 2003'ten bu yana Barzani ordusuna özel askeri eğitim veriyor Pentagon. Irak'ta "savaş" ihalesi almış özel şirketlerin iyi yetişmiş savaşçıları da Barzani'nin yanında.

İsrail "en büyük tehdit" gördüğü İran'a "şah" çekmek için Barzani hamlesini yaptı. Barzani bu referandumu yapmazsa, GORAN hareketi ile Talabani'nin hedefi olacak, otoritesi büyük yara alacak. İran'ın referandum sonrası atacağı adımlar ve Türkiye'nin tavrı çok önemli 25 Eylül sonrasında... 

Saddam Hüseyin'in, ABD'nin teşvikiyle İran'a açtığı savaşta, Barzani aşireti Tahran'dan yana olmuş ve Irak'a ihanet etmişti. Şimdi, o dönemde kendisine kol kanat geren İran'a karşı, İsrail'in "hamle taşı" rolüne soyundu Barzani. Bu hamlenin geri dönüşü yok. Referandum sonrası ilk kıvılcım, Kürtler ile Türkmenler ve Araplar arasında çıkacak. Türkmenler ve Araplar, "derin" operasyonlarla karşı karşıya kalacak. İşte o zaman Türkiye de, Barzani petrolü-gazı ile Türkmenler ve Irak'ın bütünlüğü arasında tercih yapmak zorunda.

Şahlar ve piyonlar, oyun bittiğinde aynı kutuya konulur ama bu oyun daha uzun süre devam edecek. Kim şah olacak, kim piyon bunu zaman gösterecek...