Sevgili yolcu;

‘’Geçmişten öğrenin, bugünü yaşayın. Gelecek için umut dolu olun. Asla soru sormaktan vazgeçmeyin.’’ Diyor Albert Einstein. Soru sormak deyince, aklıma ilk gelen çocuklar oluyor. Meraklı ve sorgular halleri geliyor mu gözünün önüne? Kulağında yankılanıyordur belki de bir miniğin sorduğu ve seni şaşırtan bir soru. ‘’Neden?’’ diyor çocuk. Yanıt veriyorsun, sonra verilen yanıta da ‘’Neden?’’ diyor. Pes etmiyor, peşini bırakmıyor.

Peki yaş ilerledikçe ne değişiyor? Tam olarak ne zaman azalttık ya da bıraktık soru sormayı bunu bir düşünelim istiyorum. Başkalarına sorduğumuz sorular mı yanıtsız kaldı? Yoksa bastırıldı mı? Kendimizden mi kaçar olduk? Soralım arkadaşlar! Kendimize dönelim. Hangi konu üzerine yoğunlaşırsa sorularımız; orası bereketlenir. Tohum atarız sorduğumuz soru ile ve cevaba yönelik iyi bakarsak, filizlenir, çiçek açar ve meyvesini yeriz sağlıcakla.

Evet-Hayır cevaplı sorular yerine, nedenleri konuştuğunda daha derin düşünmeni sağlayacak ve sonrasında ‘’Nasıl?’’ soruları seni çözüm odaklı bir yolculuğa çıkaracaktır. Ayrıca ‘’Neden? Niçin?’’ soruları sorgulayıcı olmaktan ziyade merak uyandırıcı nitelikte olsun ki faydalı bir içgörü potansiyeli sağlayabilsin.

Kendine sorman için sana bazı güçlü sorular vereceğim. Bunları kendine sesli olarak sormanı, kendinle baş başa kalıp yanıtlamanı istiyorum. Hatta yazarsan daha iyi hissedeceğine inanıyorum. Sorular geliyor.

En son ne zaman şen kahkahalarla güldüm?

En son ne zaman bir şeyi ilk kez yaptım?

Şu anda yaşımı bilmiyor olsaydım, kaç yaşında olmayı isterdim?

Yarın öleceğimi bilsem, bugün ne yapardım?

Hayallerim ile şu anki mesleğim örtüşüyor mu?

Ben kimim?

Hayır diyebiliyor muyum?

En son ne zaman hayır dedim?

Başarılı olmaktan beni alıkoyan tam olarak nedir?

Gereksiz para harcıyor muyum? Nasıl tasarruf sağlayabilirim?

Yedi yaşındaki bir çocuğa yaptığım işi anlatacak olsam, nasıl tarif ederdim?

Kendime daha iyi bakmak için tam olarak neye ihtiyacım var?

Güçlü yanlarım nedir?

Otokontrol sahibi miyim? Eğer değilsem bunu nasıl sağlayabilirim?

Ne kadar çok soru var değil mi? Ekleme yapabilirsin ve soru sormayı kendine ritüel haline getirebilirsin. Yeterki kendine karşı dürüst, şeffaf ol ve önyargılarından arınmış ol.

Kazanmak kadar kaybetmek de var bu hayatta ve insani bir durum. Soralım! Kazanmamı nasıl sağladım? Kaybettim. Evet. Peki bu durumdan ben ne öğrendim? Aleyhime olan durumu nasıl lehime dönüştürebilirim?

Isaiah Berlin’ in ‘’Filozoflar çocukça sorular sormaya devam eden yetişkinlerdir.’’ Sözüyle yolculuğumuzun sonuna gelmiş olalım. Harekete geçmek istiyorsak; soru soralım. Çocukça sorular soralım.

Kendine yanıtlarını bekliyorum. Neleri göz ardı ettiğini bizzat görmüş, kendinden duymuş olacaksın. Bedenini de dinle olur mu? Bak bakalım soru ve verdiğin yanıtı düşündüğünde bedeninde neresi sıcacık ya da buz gibi oluyor?

Beni dinlediğin için teşekkür ediyorum. Haydi kal sağlıcakla.

Demet DURUKAN

İYİ YAŞAM KOÇU, EĞİTMEN

 #demetdurukan