Sürekli anormal haber okuyor, seyrediyoruz.

Normal bir olayla karşılaşınca nasıl olmuş diye hayret eder hale geldik!

Haberi duymuşsunuzdur.

Aydın’da babası polis olan bir genç, daha önce çalıştığı bir kafede olay çıkardı. Genç, polis babasına haber vermiş olacak ki, polis baba işyerine gelerek tehditler savurdu. Yetinmedi, ekip arkadaşlarını çağırdı.

Gelen polis ekibi, kamera görüntülerinde görüldüğü üzere işletme sahibini yere yatırıyor, ters kelepçe takıyor, darp ediyor. İşletme sahibi gözaltına alınıyor.

Adli vakadır, olabilir diyebilirsiniz.

Gençtir, şu veya bu sebeple çalıştığı işyeri ile sorun yaşayabilir. Kavga da çıkarabilir.

Baba, polis olsa da sonuçta babadır, duygusal düşünmüş, fevri hareket etmiştir denilebilir.

Gelen ekip de kesinlikle olmaması lazım ama hadi mesai arkadaşlarının hatırını kural dışına çıkmışlardır, çok abartılmasın diye düşünülebilir.

Ancak olay sonrasında, valilik tarafından yapılan açıklamayı okuyunca insanın tüyleri diken diken oluyor.

Kamera görüntülerinde açıkça görülüyor, kafe altı üstüne getirildi; şiddetin, kanunsuzluğun her türlüsü var…

Türkçesi bozuk ifadelerle valilik diyor ki; “Görevli polislerimize karşı mukavemet gösterilmesi dolayısıyla gönderilen takviye ekiplerle birlikte kavgaya karışan şahıslar yasal sınırlar içerisinde gözaltına alınmışlardır.”

Valiliğin açıklamasının devamında; olayla ilgili soruşturmanın Didim İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından yapıldığı söyleniyor.

Bütün Türkiye bu garabeti konuşuyor; kamera görüntüleri her şeyi açık açık gösteriyor; buna rağmen “Polise mukavemet gösterildi” diye bir açıklama yapmak hangi aklı evvelin işidir!

Merak ediyorum; gerçekten böyle bir saçmalığa, inanılacağını mı düşünüyorlar…

İnsandır; hata yapabilir, olayı araştırmak, hatayı yapanları cezalandırmak yerine, olayın üstünü örtmek kime ne kazandıracak?

İşin daha da üzücü tarafı, valilik açıklamasında bile kendini yalanlıyor.

Olayı jandarma soruşturuyorsa, jandarma bölgesinde meydana geldi demektir. Eğer normal bir ihbar olsaydı, polis değil jandarma gidecek ve olaya müdahale edecekti. Niçin jandarma değil de polis müdahale etti?

Demek ki birilerinin hatırına yasal kılıfına uydurularak, belki o bile yapılmadan insanlara ters kelepçe takılmış…

Göz göre göre kameralar önünde böyle anormallikler yaşanabiliyor ve polise mukavemet diye geçiştiriliyorsa…

Bu tür şahsi hesaplaşmalar çok daha fazla yaşanacak demektir.

Daha da kötüsü; vatandaşın polise güveni her geçen gün azalacaktır.

*****

Kuş avı

Baba kız sürekli kuş avına giderlerdi. Hep çok zor avlanan son derece ürkek kuşların peşindeydiler. Bir yerde pusuya yatar, saatlerce hiç kıpırdamadan beklerlerdi. Bu bekleyiş sırasında kız, gözleriyle çevresinde olan bitenleri inceler, seslere kulak verirdi. Böceklerin çıtırtılarından, kuşların kanat seslerine, rüzgarın sallandırdığı ağaç dallarına kadar. Yıllarca gidip geldikleri ve her seferinde saatlerce bekledikleri halde bir tek kuş bile vurmadılar.

Kız, madem kuşları vurmuyorlardı, bunu neden yapıyorlardı hep merak etmişti. Bir gün babasını kaybetti. Bu sırada on sekiz yaşına gelmişti. Bundan sonraki hayatına yalnız başına devam etmek zorundaydı ve öyle de yaptı. Çok başarılı oldu, hedeflerine her zaman ulaştı. Çevresinde onu seven çok insan olduğu gibi, düşmanları da ona karşı hep etkisiz kalmışlardı.

Artık otuzlu yaşlarına ulaşmıştı. Birgün çok sevdiği bir arkadaşıyla evinde sohbet ederken, arkadaşı ona şöyle dedi:

“Hayatımda senin kadar ilginç kişiliği olan bir başkasına rastlamadım. Bir şey hedeflediğinde, kim ne yaparsa yapsın, kim seninle uğraşırsa uğraşsın, rahatsız olmuyorsun, sükunetini bozmuyor, sinirlenmiyorsun. Motivasyonu senin kadar yüksek birinin gerçekten var olduğuna inanmak zor.”

Arkadaşı bunları söylerken, birden babasıyla kuş avına gittikleri zamanlar geldi aklına. Saatlerce hiç kıpırdamadan beklemek zorunda oldukları o anlarda üstünde örümcekler gezinir, bazen yağmur yağar, dikenler batar ama o hiç tepki vermezdi. Bu sessiz bekleyiş sırasında her şeyi inceler ve bütün detaylarıyla gelişen olayları algılardı.

İşte şimdi ve kariyeri boyunca hep bunu yapmıştı. Ani tepkiler yerine, sessiz kalmış, kimin neyi ne için yaptığını gözlemlemiş ve sadece ulaşmak istediği şeye odaklanmıştı. Aslında babası onu hiçbir zaman kuş avına çıkarmamıştı…

Gözlerinden iki damla yaş süzüldü. Titreyen dudaklarının arasından minnet dolu o cümle döküldü:

“Teşekkür ederim baba.”

(Alıntıdır)

*****

TEBESSÜM

İlan

Fadime ile Temel’in kurbanlık inekleri kaybolur. Fadime, gazeteye ilan verelim, der. Temel tepki gösterir:

- Saçmalama Fadime! Okuması yazması mı var hayvanın!

*****

GÜNÜN SÖZÜ

Haramda mutluluk ararsan, mutluluk sana haram olur

Hz. Ömer (RA)