Futbolu sanata çeviren adam: Maradona

Abone Ol

Yaşasaydı 62 yaşını kutluyor olacaktı.

Futbolla ucundan kıyısından ilgilenen herkes tarafından “Tüm zamanların en iyi futbolcularından” biri olarak görülüyordu. Öyle ki adının birlikte anıldığı diğer efsane Pele’dir. İkisi bu yüzyılın en iyi iki futbolcusu olarak kabul edilir. Hatta kimilerine göre Maradona Pele’den iyidir.

Pelé ile beraber FIFA 20. Yüzyılın Oyuncusu ödülü de alan Diego Armando Maradona’dan söz ediyoruz.

25 Kasım 2020’de hayata gözlerini yuman futbolun dahi ismi Maradona transferde iki kez en yüksek ücret rekoru kıran iki futbolcudan ilkidir, ikincisi ise Ronaldo’dur.

1976’da daha 16 yaşındayken başlayan futbol kariyeri onu en tepelere de çıkardı, kariyerinin yanlış yönetimi dibi görmesine de neden oldu. Aykırı kişiliği ile de bilinen Maradona oynadığı kulüplerin önüne geçen karizması ve ünü ile hep tartışıldı, hep objektifler önündeydi.

Futbolu sanata çeviren Maradona bu dünyadan erken denilebilecek bir yaşta, 60 yaşındayken ayrıldı. Uyuşturucu bağımlılığı bir yana, kilo sorunlarının, farklı sağlık sorunlarının tetiklediği kalp krizi sonucu hayata gözlerini yumdu. Ölümünün ardından bu kez doktorlarının onun için gereken her şeyi yapmadığı tartışmaları yükseldi ancak bu iddialar kanıtlanamadı.

Bu yazımızda futbolun en büyük efsanelerinden biri olan Maradona’nın başarılarla, inişlerle çıkışlarla, tartışmalarla dolu kariyerine, yokluk içinde doğmasının üzerindeki etkilerine bir göz atacağız. Hem yaklaşan ölüm yıldönümü (25 Kasım) hem de 30 Ekim’de geçtiğimiz doğum günü vesilesiyle yeşil sahaların en büyük ismine bir saygı duruşu yazısı olacak bu…

Yoksul mahallelerden Euro milyarderliğine

Güney Amerika’nın en büyük ikinci ülkesi Arjantin’in başkenti Buenos Aires’in kenar mahallelerinin birinde doğdu 1960 yılında doğdu. Hiçbir zaman yoksul geçmişini unutmadı, yoksulluk hatıraları hayatı boyunca Latin Amerika’nın solcu ve antiemperyalist siyasetçilerine destek vermesine neden oldu.

Ailenin 3 kızından sonra doğan ilk oğluydu. İki erkek kardeşi daha oldu, onlar da yeşil sahalara gönül verdi.

10 yaşındayken bir yetenek avcısının keşfi ile ona ün, şan, zenginlik ve devlet başkanlarını bile içeren geniş bir çevre kazandıracak futbol kariyeri başlamış oldu.

Mahalle kulübü olan Estrella Roja'da amatör olarak oynamaya başladı. Kısa bir süre sonra Los Cebollitas adlı kulübe geçti ve orada üç sezon geçirdikten sonra Buenos Aires'in Argentinos Juniors kulübünün altyapısına girdi.

İlk profesyonel imza ve Boca Juniors

Dünyaya kendisini tanıtacağı kulübü ile ilk profesyonel sözleşmesini imzaladığında 16 yaşına bile girmemişti. Argentinos Juniors’ta 1976 ve 1981 yılları arasında çıktığı 167 maçta 115 gole imza attı. Sonrası 1 milyon £ karşılığında Boca Juniors kulübüne transfer… Burada ilk şampiyonluğunu da tattı.

Rekor transfer ücreti ile Barcelona

Maradona’nın bir sonraki durağı İspanyol kulübü Barcelona oldu. Barcelona'ya 5 milyon Euro  karşılığında transfer olan Maradona en pahalı oyuncu unvanını aldı. Maradonalı Barcelona, Real Madrid'i eleyerek Copa del Rey'i, Athletic Bilbao'yu yenerek Supercopa de España'yı aldı. Ancak, Maradona'nın Barcelona macerası kısa sürdü.

Yeniden doğuş

Sakatlık geçirmesine rağmen Maradona 58 maçta 38 gol attı. Ancak kulübün başkanı Josep Lluís Núñez ile yaşadığı anlaşmazlıklar 1984’te transfer listesine konmasına neden oldu. Bu kez rota İtalya, takım ise Napoli oldu. Napoli’ye  6.9 milyon  Euro’ya transfer olarak kendi rekorunu kırdı.

Maradona Napoli'de profesyonel kariyerinin zirvesine çıktı, takım da en başarılı dönemini yaşadı. Maradona önderliğinde Napoli, 1986/87 ve 1989/90 sezonlarında lig şampiyonu oldu. 1989 yılında UEFA Kupası ve 1990 yılında İtalya süper kupasını aldılar. Maradona 1987/88 sezonunda Serie A'da gol kralı oldu. Maradona'nın Napoli'deki başarılarının şerefine giydiği 10 numaralı forma emekliye ayrıldı.

İtalya'da yaşadığı süre boyunca Maradona'nın kişisel sorunları arttı. Stresten kokain kullanmaya başladı, bu da sonun başlangıcı oldu.

Napoli’den Sevilla’ya gitti, çalkantılı hayatı ve devamlı göz önünde olmak ona iyi gelmiyordu o yüzden Sevilla dan ayrıldı. Avrupa artık O’nun için bitmişti

1993 yılında Newell's Old Boys'a transfer oldu. 1995 yılında Boca Juniors'a geri döndü ve iki yıl orada oynadı. Bu dönemde Boca Juniors taraftarları için efsaneleşti. 1997’de ise aktif futbolculuğu bıraktı. O ana kadar tüm kulvarlarda 588 maça çıkmış ağları 312 kez havalandırmıştı.

Milli Takım ve Tanrı’nın eli ile gelen gol

Parlak kariyeri Arjantin Milli takımında da devam etti. 16 yaşındayken milli formayı ilk kez giyen Maradona’nın 1986 Dünya Kupası’nda İngiltere’ye attığı golde elinin katkısı hayli fazlaydı. O da zaten bu golü “Maradona’nın kafası ve Tanrı’nın eliyle gelen küçük bir gol” diye tanımladı.

Bilerek eliyle attığını itiraf ettiği bu golden 4 dakika sonra İngiltere ağlarını havalandıran ikinci golü, FIFA tarafından FIFA Dünya Kupası tarihinin en iyi golü seçildi. Bu gol 2002 yılında FIFA tarafından yapılan çevrimiçi ankette "Asrın Golü" seçildi. Golü, topu 60 metre taşıyıp 5 kişiye çalım atarak atmıştı.

İngiltere’yi eleyen Arjantin, Belçika'yı da eledikten sonra finalde Batı Almanya ile final oynadı, mavi beyazlılar maçı 3-2 kazandı ve altın heykel Arjantin’e gitti.

Turnuva boyunca Arjantin'in 14 golünün 10'u Maradona’dan geldi veya onun asistiyle gerçekleşti.

Turnuva sonunda yapılan oylamayla turnuvanın en iyi oyuncusu seçilerek Altın Top ödülünü aldı. Azteca Stadyumu'nun girişine heykeli dikildi.

1990 Dünya Kupası ise bir önceki turnuvanın rövanşıydı ve bu sefer kazanan Batı Almanya oldu.

1994 Dünya Kupası o’nun son büyük turnuvası olacaktı. Özel kondisyoner ve hocayla çalışıyor 100’de 100’ünü sahaya koymak için hayatında hiç çalışmadığı kadar çalışıyordu. Kafasındaki Maradona bu değildi. Alkol ve uyuşturucu vücudunu kötü etkilemişti. Dönüşü olmayan bir şey yaptı. Yunanistan’la oynan ilk maçta doping yaptığı tespit edilip Dünya kupasından men edildi.

Milli takım teknik direktörlüğü

Milli takım onun için özeldi mavi-beyaz formayı giydiğinde bambaşka bir kimliğe bürünüyordu. Belki Napoli’ye olan aşkının sebebi de buydu

Maradona art arda gelen başarısızlıklardan sonra 2008 yılında Arjantin Milli takımının başına geçti. Çok heyecanlıydı yeni bir başlangıç diyerek başladığı bu görevi kısa sürdü. Dünya kupası elemelerini rahat geçen takım Güney Afrika’ya büyük umutlarla geliyordu. Gruplarda net skorlar alan mavi beyazlılar 2.tur'da Meksika’yı rahat eledikten sonra yine aynı kâbusu gördü. Arjantin çeyrek finalde Almanya’dan 4 gol yiyerek elenince Maradona’nın milli takım hocalığının sonu geldi. Temmuz 2010’da görevden alındı.

Bundan sonra yokuş aşağı giden bir teknik direktörlük kariyeri başladı. Tekrar kulüp teknik direktörlüğüne başladı. Küçük başarılar elde etti. Fakat ne onun için ne de kulüpler için yeterliydi. Sırasıyla Al Wasl,CD Riestra, Fujairah SC, Dynamo Brest, Dorados Sinaloa, Gimnasia çalıştıran Maradona için işler hiç iyi gitmedi.

Özel hayatı da tıpkı futbol hayatı gibi inişli çıkışlı olan Maradona’nın sağlık sorunları, uyuşturucu bağımlılığı, kilo alması ve obez seviyesine yükselmesi ile iyice arttı.

Ocak 2019'da Maradona, midesindeki iç kanama nedeniyle ameliyat oldu. Devam eden sağlık sorunları sonucunda 25 Kasım 2020’de “kronik kalp yetmezliğine bağlı akut akciğer ödemi" nedeniyle hayatını kaybetti.

Bu dünyadan bir futbol maestrosu, futbolu futbol yapanlardan biri olarak göçtü.

30 Ekim 2022’de yaşasaydı 62 yaşında olacaktı, belki teknik direktörlüğe devam edecekti, belki de spor yorumculuğuna başlayacaktı. Ama ne futbol onu bırakacaktı ne de o futbolu.