Sevgili yolcu;
‘’Okuyarak öğreneceksin ama severek anlayacaksın.’’ Diyor Şems-i Tebrizi ve ‘’Acele etme. Acele etmek, çoğunlukla gecikmeye sebep olur.’’ Diyor Osho. Farkında olmak yani farkındalığa dair farkındalık uyandıran, üzerine düşündüren sözler değil mi?
Peki nasıl farkındalık kazanırız? Bugünkü yolculuğumuzda bu konuyu detaylandıralım seninle.
Farkındalık eksikliğinde insan nasıl bir mahrumiyet yaşar? Neyin eksikliğini görür? Farkındalık, kuşların özgür bir şekilde kanat çırptığı özgürlüktür. Farkındalık, balıkların yaşamını sağlayan sudur.
Bir düşünmeni istiyorum. Gereksiz durumları çok gerekliymiş gibi görüp; yaşamın için gerekli olan durumları olsa da olur olmasa da olur şeklinde bir algın oldu mu daha önce ya da üzerinde birileri tarafından böyle bir algı oluşturuldu mu? Aslında perdenin arkasında saklı kalan en değer şey farkındalık belki de değil mi?
Bir kuşun önüne su koyalım. Susadığında o suyu içer. Yani dürtüsel olarak içer bir su içme farkındalığına sahip olmadan dürtüsel olarak o suyu içer. Su içmeyi sorgulayamaz. Biz insanları hayvanlardan ayıran şey farkındalığa sahip olmamızdır. Bir şeyi farkında olarak yapmakla, dürtüsel olarak yapmak arasında; siyahla beyaz kadar, varla yok kadar fark vardır.
Doğada yürüyüş yaparken, el emeği bir üretim yaparken, bir bebeğin emeklemesini veya bir çocuğun ilk adımlarını izlerken, şiir okurken, ibadet ederken; yaptığımız her eylemde onu farkındalıkla yapabilme yeteneğine sahibiz.
‘’Hayat bisiklete binmek gibidir. Dengede kalmak için yola devam etmek gerekir.’’ Diyor Albert Einstein.
Farkındalığın arttıkça idrak etmeye başlarsın. Olan biteni anlamaya başlarsın. Uyuduğun uykudan uyanmaya başlarsın. Uykularını uyanmak için feda etmeye başlarsın. Kendinde olan bitenle ilgili akıl yürütmeye başlarsın. Kişilerle olan iletişimde her durumu içselleştirmemeye başlarsın. Bu her durumu üzerine alınmak kişiselleştirmek içselleştirmek kişinin kendi elleriyle duvarlarını ördüğü bir hapishane gibi geliyor bana. Oysa ki yaşanılan orada tam ilk basamakta bırakılabilir. Oldu bitti evet bu bana ne kadar hizmet ediyor? Bu farkındalık arttıkça kişinin iç huzuru da paralel olarak artıyor.
Özetle farkındalık kişinin potansiyelinde var olan ve unuttuğu bir yeteneğidir. Yaş ne olursa olsun uyandırabilinir.
Elini kalbine götür, oraya koy, gözlerini kapat ve senin için nasıl attığını hisset olur mu? Yani her gün senin için atan kalbi hisset. İşte bu da senin bir farkındalığın. Kendine rehber olabilecek farkındalığa sahipsin.
Seni sen yapan bir farkındalık yaşam örneğini yorumlar kısmında paylaşabilirsin. Beni dinlediğin için teşekkür ediyorum. Kal sağlıcakla.