Hukuk devletinin temel kuralı, idari işlemlerin, başka bir deyişle devlet kurumlarının yaptığı bütün işlerin, yargı denetimine açık olmasıdır.

Tabii ki, yargı denetiminin de bir ölçüsü olmalı, aşırıya kaçılırsa demokrasi ve hukuk düzeni zedelenir ve bir nevi diktatörlüğe götürür…

Devlet kurumları tüm iş ve işlemlerini hukuka ve kanunlara uygun yapmalı… Mahkemeler de kanunların çizdiği sınırlar dışına çıkmamalı…

TÜİK’in başta enflasyon olmak üzere açıkladığı veriler son yıllarda çok tartışılıyor.

TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamlarını, muhtemelen TÜİK çalışanları bile ciddiye almıyor.

Çarşıya, markete, pazara alışverişe çıkıp da TÜİK verilerinin doğruluğuna inanan birinin olması çok mümkün görülmüyor.

TÜİK’in açıkladığı rakamlara karşı herkes eli kolu bağlı bekliyordu ki, eski Danıştay Hakîmi Önder Tekin, TÜİK’in açıkladığı TÜFE artış oranlarının, başka bir deyişle enflasyon rakamlarının iptali için idare mahkemesinde dava açtı.

Gerekçesi de TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına göre emekli maaşının artırıldığı, rakamların düşük açıklanması sebebiyle mağdur olduğuydu…

Ankara 18. İdare Mahkemesi, TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarının doğrudan hukuki sonuç doğurmadığı gerekçesiyle davayı incelemeden ret etti.

Mahkemenin gerekçesinde; “Davacı tarafından açıklan enflasyon artış oranlarının doğrudan maaşına etki yaptığı ileri sürülmüş ise de davacının maaşının tabi olduğu mevzuat hükümleri uyarınca hesaplandığı, hesaplama yapılırken ise davalı idare tarafından açıklanan enflasyon artış oranlarının maaş hesabında dikkate alınacağına ilişkin mevzuatında bir hüküm bulunmadığı… sonucuna varılmıştır” denildi.

Kısaca, mahkeme TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranından sana ne dedi!

Memur ve memur emekli maaşlarının, TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamlarına göre belirlendiğini, hatta memur ve memur emeklisine yapılacak zammın belirlenmesi için Haziran ayı enflasyonun açıklanmasının beklendiğini ilkokul öğrencileri bile biliyor.

Hatta birçok kişi tarafından memur ve memur emekli maaşlarına az zam yapmak için özellikle enflasyon oranlarının düşük gösterildiği iddia ediliyor.

Buna rağmen mahkeme, enflasyondan sana ne diyebiliyor…

Enflasyon hesabının teknik bir konu olduğu, enflasyon sepetinin belirlenmesinin de siyasi iradeye göre değişebileceği, buna mahkemenin karışamayacağı gerekçesiyle davayı ret etmesi bir ölçüde kabul edilebilir bir durumdur.

Memur ve memur emekli maaşlarının enflasyona göre belirlenmediği gerekçesiyle davayı ret etmek insan aklıyla dalga geçmek gibi oldu.

*****

Birlikten kuvvet doğar

Köyün birinde 5 çocuğu olan yaşlı bir çiftçi varmış. Çiftçi çok hastaymış. Ömrünün son günlerinde 5 çocuğuna, sıkıntılı bir durum olduğunda beraber çalışabilsinler, birbirlerinden güç alabilsinler diye bir hayat dersi vermek istemiş.

Tüm çocuklarını yanına çağırmış. Sonra hepsine bir göz gezdirip ortanca oğlundan, bahçeden kesilmiş birkaç dal getirmesini istemiş. Oğlu, dal parçalarını getirince odanın bir kenarına koymuş. Yaşlı çiftçi, sessizliğini bozarak, “Her biriniz dal parçalarından bir tane alsın” demiş.

Her çocuk birer tane dal parçası almış. Ardından çocuklarından o dalları kırmalarını istemiş. Her çocuk, teker teker o dalları kırmış. Hepsi zorlanmadan kırıvermiş. Çocuklar, hâlâ ne olduğunu anlamaya çalışıyormuş.

Ardından yaşlı çiftçi yatağında doğrulmuş. Biraz dal parçası istemiş. Bir iple dal parçalarını birbirine bağlamış. Kalın bir hale gelen dal parçaları artık daha kuvvetliymiş. Bu yaptıklarını 5 oğlu merakla izliyormuş. Yaşlı çiftçi, ip ile bağladığı dal parçalarını her oğluna teker teker kırdırtmayı denemiş. Kim ne kadar kuvvet uygularsa uygulasın hiçbiri kıramamış.

Kimse kıramayınca, yaşlı çiftçi tebessüm ederek çocuklarına şöyle der:

 “Gördünüz mü? Ne yaparsanız yapın, birlikte olanları daha zor kırarsınız. Ben yakında bu dünyadan göçeceğim. Sizler de bir arada olarak tüm zorlukların üstesinden gelebilirsiniz. Tek başınıza kalırsanız zorluklar sizi çiğneyecektir. Birbirinize bağlanırsanız kim gelirse gelsin size zarar veremez, böylece tüm problemlerinizi sorunsuz bir şekilde çözebilirsiniz. Bu yüzden ne olursanız olun, aranız kötü bile olsa mutlaka birlik olun.”

*****

TEBESSÜM

Tek taş

Fuat Paşa’nın parmağındaki iri tek taş yüzük, tüccarlardan birinin dikkatini çekmiş. Fuat Paşa’ya sormuş:

- Paşam, bu taş size kaç para getiriyor?

- Hiç, ne getirecek?

- Bende iki taş var, dede yadigârı; yılda elli altın getiriyorlar.

- Ne taşı bunlar?

- Değirmen taşı!

*****

GÜNÜN SÖZÜ

Kalbinde iyilik biriktirenlerin yolu daima açıktır.

Şems-i Tebrizi