Tüm dünyayı etkisine alan Covid-19’un yaraları tüm sektörlerde sarılmaya başlanıyor. Bu dönemi Post-Pandemi dönemi olarak değerlendiren Gayrimenkul Pazarlama Uzmanı Dr. Ali Gökçiler, “Biz pandemide bile Türkiye’nin ne kadar güçlü bir ülke olduğunu, dünyanın dört bir yanından ülkemizi yaşamak için tercih eden ülke insanlarıyla gördük. Şimdi turizm sezonu açılıyor. Ülkemize gelen turistlerin çok büyük bir kısmının ülkemizde yaşamak istediğini görüyoruz” dedi. Türkiye’nin pandemi sürecinde sağlık altyapısının bu satışları etkilediğini anlatan Gökçiler, “Modern sağlık sistemi, yabancının ilgisini çeken en önemli unsur oldu. Türkiye’de dolarda rekabetçi kur politikasının da etkisiyle, ülkemizde gayrimenkul fiyatları daha cazip bir noktaya geldi. Bunlara bir de Türkiye’nin doğal güzelliği ve konut projelerindeki tasarım ustalığı eklenince ilgi dikkat çekici hale geldi. Satış ofislerimize gelen taleplerden de görüyoruz. İstatistikler de bunu söylüyor. Sağlık turizmi, resort turizmi direkt gayrimenkul sektörünü etkiliyor. Bu yıldan umudumuz yüksek” diye konuştu. Ruslar ve Almanların başı çektiğini belirten Gökçiler, “Ruslar yüzde 76,5, Almanların ise yüzde 64’ü tatil amaçlı gelmek için ülkemizden yatırım yapıyor. Ortalama gayrimenkul yatırımına ayırdıkları bütçe ise ortalama 1 milyon TL’den başlıyor. Burada yaşadıkları süre içerisinde de ekonomiye sağladıkları katkıyla da ciddi bir döviz getirisi sağlıyorlar” dedi.
Brezilya hariç BRIC ülkeleri burada
Pandemi döneminde daralan ekonominin sonucunda satışa çıkarılan otel yatırımlarına da ciddi yabancı alıcı talebi olduğunu vurgulayan Gökçiler, “Önümüzdeki dönemde göreceğiz ki, ciddi ekonomik yatırımlar, yatırım şirketleri ve fonlar bu dönemi fırsata çevirerek ülkemize gelecekler” diye konuştu. Bu dönemde Türkiye’yi yabancı yatırımcıların markaj altına aldığını kaydeden Gökçiler, “Özellikle Çin ve Hindistan’ın başını çektiği Asya ülkeleri, Körfez Bölgesi ve Rusların önderliğindeki Doğu Bloku coğrafyası, büyük yatırım arayışları içerisinde. BRIC ülkelerinden Brezilya dışında gelişen ekonominin lokomotif ülkeleri ciddi bir arayış içinde. Özellikle turizm tesisi satın almak için kolları sıvadılar. Fırsatları değerlendirmek istiyorlar” dedi.