İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “Türkiye yeni bir yola girmiştir. Cumhurbaşkanımızın açıkladığı yeni önlemler de bu süreçte piyasayı manipüle etmek isteyenlerin yolunu tamamen kesmiştir. Hükümet, Türkiye ekonomisinin faiz-döviz eksenine sıkıştırılarak, buradan kaotik bir durum çıkarılmasına ve ekonominin çarklarının yavaşlamasına izin vermemiştir” ifadelerini kullandı.
Avdagiç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kurdaki dalgalanmayı durdurarak nispi bir istikrarı sağlamak için yeni araçların devreye alınacağını açıklamasını değerlendirdi.

Avdagiç, hükümetin yeni finansal alternatifleri ve ekonomik tedbirleri devreye almasının iş dünyası için memnuniyet verici olduğunu söyledi.

Avdagiç, “Bu kritik dönemde iş dünyası olarak tüm gücümüzle hükümetimizin ve yeni ekonomik modelimizin yanında olmayı sürdüreceğiz. Tedbirler sonucunda göreceğiz ki başaran Türkiye olacak, kazanan milletimiz olacak” dedi.

Şekib Avdagiç, dövizin muhtemel getirisine Türk Lirası varlıklarda kalarak ulaşılabilmesini sağlayacak yeni aracın finansal piyasaların yeniden sağlıklı bir işleyişe kavuşmasına büyük katkı vereceğini ve TL’ye güveni artıracağını kaydetti.

Avdagiç, uygulamaya alınan yeni yöntemlerin yatırım, üretim, ihracat ve istihdam üzerindeki müspet sonuçlarının kısa vadede dahi görüldüğünü ifade etti.

“(Alınan tedbirler) dolarizasyon sürecini durduracaktır”
Avdagiç, ‘mevduatta kur farkı modeli'ni olumlu karşıladıklarını belirterek, “Döviz kuru garantili TL mevduat, bireysel emeklilik sistemine ilişkin teşvikler, ihracatçı firmalara ileri vadeli kur uygulaması, DİBS ve temettü ödemelerindeki stopajın kaldırılması gibi adımlar, ülkemizdeki dolarizasyon sürecini durduracaktır” ifadelerini kullandı.

Avdagiç şunları söyledi:
“Atılan bu son adımlarla önemli bir yastık altı birikimin de sisteme dahil olacağına inanıyoruz. Artık gündem kur ve enflasyon sarmalından gerçek odağımız olan yatırım, üretim ve ihracat üçgenine kalıcı bir geçiş yapacaktır. Türkiye’de bu güven sağlandığında, kendi halkı liraya destek sunduğunda, bunun katlanarak yurtdışı piyasalara da geçtiğini göreceğiz. Türkiye’deki yatırım-üretim fırsatını kaçırmak istemeyen küresel sermayenin de teveccühüne şahit olacağız.”

Avdagiç, Türkiye ekonomisinin iktidar mücadelesinin gerçekleştiği bir alan olmaması gerektiğini belirterek, “Yaşanan gelişmeleri bir siyasal malzeme olarak kullanmak yerine, bu süreçten Türkiye ekonomisinin ve üretiminin yara almadan çıkması için çaba göstermeliyiz” diye konuştu.