Örneğin 2019 yılında faizsiz işlem yapan katılım bankalarının aktif büyüklüğü yüzde 37,5 oranında arttı. Ayrıca 2019 yılında katılım bankaları fon toplamada yüzde 57,4 büyürken, geleneksel bankacılık sektörü sadece yüzde 25,6 oranında büyüme kaydetti.

Sadece katılım bankaları değil alternatif finansman sağlayan şirketlere yönelik ilgi de artıyor. Tasarruf finans şirketleri olarak bilinen ve yine faizsiz bir şekilde birikim sahiplerine ev ve araç edindiren kurumlar da vatandaşların finansman tercihlerinde artık önemli rol oynuyor.

Sisteme katılan katılımcıların ortak havuza aktardıkları birikimler ile konut ve taşıt edindiren sistem aynı zamanda tasarruf eğiliminin artmasını da sağlıyor. Son dönemde bankaların finansman maliyetlerinin artması ile beraber tasarruf finans kuruluşlarına yönelik talebin de artması bekleniyor.

Tasarruf finans sisteminin giderek büyümesi ve toplanan fonların hızlı artışı sektörün kanun ile düzenlenmesini bir zaruret haline getirmiş durumda. Hukuki zeminin sağlam bir zemine oturması sayesinde hem daha güvenilir tasarrufa dayalı finansman sistemi alt yapısı kurulacak hem de vatandaşlar nezdinde oluşan güvenle sisteme teveccüh artacağı için önemli bir birikim havuzu oluşacak. Düzenlemenin tasarruf finans kuruluşlarının kendilerine özgü yapılarına uygun olması da büyük önem taşıyor.

Sayıları 30 civarında olan tasarruf finans kuruluşlarına yönelik talebin artmasının getireceği risk, kanuni düzenleme ile kontrol edilebilir. Ayrıca kanunla beraber haksız rekabetin önlenmesi, daha güvenilir bir ticari işlem mekanizması kurulması tesis edileceği gibi firmalara yönelik denetimin niteliğinin artması ile yaşanması muhtemel sorunlar da bertaraf edilebilecek.