Nerede Kalınır?

Foça gezileriniz için en mantıklısı Eski Foça’da kalmak, bize göre kasabanın ruhundan uzaklaşmamak adına, Eski Foça’da konaklarsanız gezilecek yerlere, limana ve sahile yakın olur, gönlünüzce plan yapabilirsiniz. Ama alternatiflere bakarken, her bütçeye uygun otel, pansiyon ve konaklama yerleri ile Eski ve Yeni Foça, konuklarının bu gereksinimini karşılamaktadır.

Foça Siren Kayalıkları

Toplumsal üretim tazları ve sosyal insan ilişkilerinde; Köleci ve Derebeylik (Feoldal) dönemlerde görülen ve sonrasında da rastlanan korsanlık eylemleri; tarihte deniz ulaşım teknolojilerinin olmadığı ve deniz kıyılarında bulunan kalelerin ve deniz fenerlerinin daha olmadığı zamanlarda, yaşanan ilginç bir korsan olayından söz edeceğim size... Tarihi ve coğrafi mitolojik öykülerin ve de gemilerle, deniz yolu ile yapılan ulaşım hikayelerinde abartılarak anlatılan kimi olaylar ve hikayelerin başında, hiç kuşkusuz “Korsan Siren Kadınlar”ın gemicileri çağıran, özellikle geceleri fırtınada gemicilerin uzaklardan görebileceği ateşlerin yüksek alevli dansları, korsan siren kadınların baştan çıkaran raksları ve kadınsı çığlıkların yankılandığı Porto Limanları, Yalancı Palatya Koyları ve Siren Kayalıkları gelmektedir... Foça Siren Kayalıkları da bunlardan biridir...

Siren Kayalıkları, Ege’nin mitolojik hikayelerine konu olmuş, tarihi ve doğal güzellikleri ile öne çıkan yeri olan Foça’da bulunmaktadır. Yunan mitolojisindeki adıyla Seireneler veya bildiğimiz adlarıyla Sirenler, Sirenum Scopuli olarak adlandırılan bir adada yaşadıklarına inanılan deniz yaratıklarıdır. Hatta hikayede bu adanın uçurumlarla ve kayalıklarla çevrili olduğu anlatılır. Sirenlerin mitolojik efsanesine göre de; adada yaşayan Sirenler, yaptıkları doğaüstü müzikle etraflarından geçen tekneleri ve denizcileri büyüleyerek dikkatlerini çekerlermiş. Müziğin ve Sirenlerin güzelliğinin büyüsüne kapılan tüm erkek denizcilerin içlerinde sonsuza kadar burada, onların yanında kalma gibi bir isteğe kapılarak gemileriyle sarp kayalıklara çarparlarmış ve gemilerini de batırarak ölürlermiş.

Bazı kaynaklarda anlatılan efsaneye göre de, Sirenler büyülü şarkılarıyla denizcileri tehlikeye düşüren yarı kuş, yarı kadın yaratık olarak betimlenir. Bu yaratıların sayılarıysa genellikle iki ile beş arasındadır. Sirenler kimi anlatılara göre de Persephone’un oyun arkadaşları olarak geçerler.

Mitolojiye göre Sirenlerden kurtulanlar yalnızca; Jason, Argo ve Odysseus’tur. Homeros’un anlattığı, bir mitte Odysseus’un Sirenler’le arasında geçen olaylardan bahsedilir. Odysseus savaşçı ve güçlü arkadaşlarıyla birlikte Siren kayalıklarına yaklaştığı anda Tanrıça Kirke altın tahtından onlara seslenmiş. Demiş ki; ‘Kim yaklaşırsa bilmeden ve dinlerse sirenleri, yandı. Bir daha evinde onu ne karısı karşılar ne çocukları. Durma orada yürü, arkadaşlarının da tıka kulaklarını. Tatlı balmumuyla tıka ki, sirenlerin sesini duymasınlar. İstersen dinle sen ama bağlasınlar ayakta seni. Hızlı geminin içinde iplerle bağlasınlar orta direğe. Ondan sonra dinle sirenleri doya doya. Ama dostlarına yalvarır da, dersen ki iplerimi çözün, bağlasınlar onlar senin bağlarını bir kat daha sıkı.’

Devamı haftaya…