Ayrıca; İbn Sina, Farabi gibi pek çok bilim adamı da bu topraklardan yetişmiştir. Pek çok Aksakal bilge kişiler, sultan, han ve komutanın yetiştiği yerlerin başında gelmektedir Ahlat…
Ahlat’ın zengin kültürel, tarihi ve alternatif turizm potansiyeli olan yerleri gelin birlikte gezelim…
Bu zengin mirası olan kadim kültürümüz, bu bereketli toprakları binlerce yıl önce yurt edinen atalarımız; Su başında durmuşlar, oraları yurt edinmişler ve suyun olmadığı yerlere de; çok uzaklardan, bir mühendislik harikası olan, tarihi su medeniyeti ve kolektif kamu iradesi ile; yerin altından (kehriz-karız) ve yerin üstünden (kemer-ark) ile yaşam ve tarım alanlarına su getirmişler. Ahlat’ta da, Urartu Döneminde yapılan, Arkını-Kulaksız Vadisi boyunca, su gözelerinden toplanan sular; değişik çapta pokland su künkleri yanı sıra; 40 cm genişliğinde ve 120 cm yüksekliğinde, 15 km uzunluğunda, kayalara oyularak yapılan Ahlat kehriz su kanalları içindeki suyun, kendi cazibesinde akacak şekilde yapılmıştır. Kulaksız Mahallesinde bulunan Kulaksız Kehriz sularından gelen, Sebil Üç Çeşmesi’nden gürül gürül su akmaktadır. Bu su, yaz aylarında bile soğuk, temiz ve hoş içimli bir su özelliğindedir.
Cami, hamam, çeşme, okul ve tarihi evlerin yanı sıra; limanda fener önünde gün batımı manzarası ve şehir parkını da mutlaka görmelisiniz. Kümbetleri, Kaya oyma-Mağara yaşam alanları, tarihi köprü ve şelale, toplu mezarlık alanları ve kentin içme suyunun bir kısmını besleyen Su Medeniyeti; başkenti Van (Tuşpa) olan, Urartular Dönemi’nde yapılmış Ahlat Kehrizi Su kanalları sisteminin, MÖ: 8.yy’da yapıldığı bilinmektedir. Başkenti Ahlat olan Selçuklular öncesi, sonrası ve bu güne dek, bu bereketli topraklarda medeniyet kuran pek çok uluslar; Selçuklu Sancağı’nda anlam bulan ve doğudan batıya uzanan; Çift başlı kartalın gölgesinde, kılıç ve kalemin destanını yazdılar. Bu destanın otağı ve ulu burcunda dalgalanan, al kan içinde, ay ve yıldızı öpen, bu kutsal vatan toprağı ve Türk ulusunun yeniden dirilişinin anıtı ve bir neslin çığlığıdır Ahlat…
Ahlat’ta bulunan ve bir anıt gibi yükselen Selçuklu mezar taşları üzerindeki yazılar ve anıt kümbetler; saklı Anadolu tarihinin bilinmeyen, o gizemli sayfalarını aralamaktadır. “Ey Türk, silkin ve özüne dön…” diye başlayan Bilge Kağan’ın ‘Orhun Kitabesi Anıtı, Göktürk Anıt mezar taşları, Anadolu’daki pek çok Türk gömütlüğünde bulunan abide mezar taşları birbirine benzemektedir.’
Öte yandan, (parantez içinde) yeni bir haberden söz etmeden geçemeyeceğim. Haber şöyle: “TÜRK” adının geçtiği ilk tarihi eser bulundu. Bilge Kağan ve Kültigin Kağan’ın babası olan İLTERİŞ KUTLUĞ KAĞAN Yazıtı; Moğolistan’da yapılan arkeolojik kazılarda, 7. Yüzyılda taşa kazınarak üç dilde yazılan ve Türk tarihi ile ilgili ilk belge ve bulgu olarak, tarihin yeniden yazılmasına kaynak teşkil etmektedir. Moğolistan’da yapılan ve hala süren kazı çalışmalarında; Göktürkler’in başkenti Ötüken’de yapılan arkeolojik kazıda, İlteriş Kutluğ Kağan külliyesi ve yazıtı bulundu. Bu ve benzeri kaynak bulgu ve belgeler; Ahlat Selçuklu Anıt Mezar Taşları Açık Hava Müzesi’ndeki yazılı taşlar ve öteki bulgular, bu bağlamda daha bir önem kazanmaktadır…
Ahlat’ta da; koç başlı mezar taşları, çift kartal ve çift ejderha başlı mezar taşları yaygındır. Ahlat’ta bulunan Selçuklu mezar taşlarının büyüklüğü, sayısı, kapladığı alan ve üzerindeki yazılar bakımından, dünyada eşsiz bir tarihi abide ve kaynak bulgular olarak, UNESCO tarafından da tescil edilmiştir. Bu somut ve soyut tarihi bulguları keşfeden, belgeleyen, koruyan ve tanıtımını yapan, emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.
Öncelikle, tıpkı adının anlamı gibi; “Ayrı ve üstün tutulan, seçkin kişi özeliğini gösteren ve bir Ahlat sevdalısı olan Belediye Başkanı A. Mümtaz Çoban’a çok şey borçluyuz” diyen Ahlatlılar için; “Ahlat, taşa yazılan bir destan ve bir Anadolu çığlığıdır!..”
Pek çok Aksakal Bilge önderler ve Yoleri Gezgin Dervişler ışığımız oldu. Binlerce yıllık kesintisiz devlet geleceğini sürdüren, Türk önderlerinin izinde; Ata Yurdu, Kutsal Anadolu topraklarından Emperyalist ülkeleri kovan, “Tam Bağımsız Türkiye!..” inancıyla, 20. yüzyılın başında, dünyada tüm mazlum uluslarının umudu ve esin kaynağı olan, çağın lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde; O’nun yüce ülküsü, heyecanı, cesareti, bilgeliği ve örnek insan olarak kararlı duruşu; Ötüken’den başlayan ve Anadolu’da var olan bu kutsal kültürel mirası merak edenler, yerli ve yabancı araştırmacılar ve gezginlerin; mutlaka gezip görmesi gerekli yerlerin başındadır Ahlat…
Devamı yarın…