Sofu Baba

“Bir Anadolu Dervişi SOFU BABA” belgeseli, Anadolu’yu aydınlatan, Van’a ilk ışığı getiren ve sevgisini sebil eyleyen, aksakal bilge derviş Sofu Baba, Van evliyâsındandır. İsmi Mustafa Efendi’dir. Sofu Baba adıyla meşhur oldu. Arvas kandili ile Van’a ilk ışığı getiren kutsal bir derviştir. Van eşrafından Abdullah Tüfekçibaşızâde’nin torunu olup babasının adı Abdurrahmân Efendidir. On dokuzuncu yüzyılın son yarısında Van’da yaşadı. Kabr-i şerîfi İpek Yolu üzerinde olup, ziyâret mahallidir. Kabri yanında kendi adıyla anılan Sofu Baba Câmisi vardır. Mustafa Efendi, gençliğinde evliyânın büyüklerinden ve Peygamber efendimizin soyundan olan Seyyid Fehîm-i Arvâsî hazretlerini tanımakla şereflendi.

Öte yandan; Anadolu fiziki coğrafyasında bulunan eski volkanik dağların en heybetlisi ve en hareketlisi olan Süphan Dağı, bir Anadolu dervişi edasıyla, Van Gölü’nü selamlamaktadır. Süphan ile Van’ın 10 milyon yıldır süren sevdası; yeşil ve mavi bakışlı kedilerin, Mart çığırtkanlığına eşlik etmektedir. Sofu Baba Camisinden yükselen ezan sesi, Akdamar Manastırından gelen çan sesine karışmakta ve Van Gölü üzerinde dans eden göçmen kuşların ilahi melodileri; mavi bulutların sodalı suyla öpüşüp, arındıktan sonra; içsel bir yolculuğun ve şifa bulmanın ilk adımlarıdır bu zikir ve sevda şarkıları…

Aslında, yaşamdan bize ders ve nasihat çıkartan Kar ile Kor’un mitolojik öyküsüdür bu içsel aşk… Sofu Kehrizi ile can bulan ve şadırvandan gelen su sesi, kuş sesi ve musiki melodilerin dingin senfonisi ile Bimarhane denilen bu mekanlarda akıl hastalarının şifa bulduğunu biliyoruz… İşte bunlardan biri de, günümüzde de kullanılmakta olan SOFU KEHRİZİ ve Van’da türbesi ve camisi bulunan; Anadolu evliyalarından aksakal, bilge ve derviş olan SOFU BABA’dan hareketle; animasyon, dramatik canlandırma, havadan ve yerden çekimle, röportaj ve özgün müzik eşliğinde, ileri teknik ve donanımla gerçekleştirmeyi planladığımız belgesel proje sayesinde; Van’nın tarihi, kültürel, sanatsal, doğal ve sosyal zengin mirasını yeniden keşfetmek, hayatı belgelemek, kayıt altına almak, korumak, tanıtmak ve bölgenin turizm potansiyelini artırıp; tüm zengin farklılıklara karşın, bölge insanının inanç, folklor, yemek, kardeşçe ve barış içinde sevgide odaklanmasını, örnek girişimci ruhunu ve birlikte yaşama kültürü becerisini ortaya çıkarmayı hedeflemekteyiz.

 Alternatif turizm potansiyeli bakımından; genel izleyiciye, yerli ve yabancı turistler yönelik, Türkçe ve İngilizce dublajlı bu belgesel proje ve prestij kitap çalışmamızla da, Van’da hayatı belgelemeyi; Var’ın tarihi, kültürel ve doğal zengin miraslarını keşfedip, tanıtmayı amaçlamaktayız. Yeniden…

Bak hele bak, Van kahvaltısına bak

Van’ın dillere destan kahvaltısı, kente gelenleri unutulmaz tadlarla karşılıyor. Doğunun incisi Van’a gidipte Van Kahvaltısı yapmadan dönmek olmaz. Van Kahvaltısı sadece kentte değil, Türkiye’de de bir marka haline geldi. Onlarca çeşit kahvaltısı, taze ekmeği, murtuğası, kavutu, ceviz reçeli, kavurmalu yumurtası, çöreği ve en önemlisi otlu peyniri ile zengin bir kahvaltı mutfağı olan Van, tarihi ve turistlik mekanları ile de gözde bir kent haline geldi. Büyük medeniyetlere, devleşen uygarlıklara, eşsiz bir yaşama ev sahipliği yapmış kent, yılda bir milyondan fazla yerli ve yabancı turist ağırlıyor.

Lezzeti tazeliğinden geliyor!

Şöhreti dünyaya yayılan Van kahvaltısı elbette ki şehrin yer aldığı konum ve iklimle bağlantılıdır. Van halkının yoğun olarak hayvancılıkla uğraşıyor olması da kahvaltı kültürünün gelişiminde oldukça önemli bir rol oynamaktadır. Van’ın tertemiz havasını soluyarak ve yemyeşil çayırlarında gezerek otlanan hayvanların sütlerinden hazırlanan peynirler kahvaltının temelini oluşturan önemli noktalardandır. Kahvaltının vazgeçilmezi olan kaymak, tereyağı, bal, yumurta ve peynir çeşitleri Van halkı tarafından taze olarak üretilir. Fabrikasyon hiçbir ürünün uğramadığı Van kahvaltı sofraları için “Lezzeti tazeliğinden geliyor” desek hiç de yanlış bir yaklaşım olmaz! Elbette ki şehrin pınarlarından akan pırıl pırıl sularla semaverde demlenen çayların kattığı lezzeti de unutmamak lazım.

Devamı yarın…