Hierapolis Antik Kenti’nin bölümleri

Hierapolis Tiyatrosu: Büyük yapı dört ada üzerine inşa edilmiştir. Dik olan cavea diazoma’dan iki kısma bölünmüştür, dikey olarak 9 cuneusa Summa cavea galerisi ile 8 basamak yerleştirilmiştir Ima caveanın (alt basamaklar) orta kısmı, proedria için mermer bir exedra şeklinde düzenlenmiş, yüksek arkalıklı, arslan ayaklı oturaklar, kentin önemli kişileri içindir. Sahne binası, logeion ve geniş bir sahne arkasına sahiptir ve skene ile bağlantılıdır. Skene fronsun üç düzeni mermer monolit sütunlar tarafından podium üzerine oturmakta ve burada Apollon ve Artemis‘e adanmış, bezeli korniş bulunmaktadır. Bu görkemli yapı, İmparator Septimius Severus zamanında İS III. yüzyılda, önceki evreyi (Flavius Dönemi) içine alarak ve yok ederek inşa edilmiştir. Geç Roma Dönemi‘ne kadar kullanılmış, bunu arkhitravının alt yüzüne, İS 352 yılına tarihli ve skene fronsun onarımını yazıttan anlaşılmaktadır.

Büyük Hamam Kompleksi: Bugün masif duvarları ve bazı tonozları ayakta kalabilmiş olan yapının iç mekanlarının mermerle kaplı olduğuna dair izler bulunmaktadır. Hamamın planı diğer tipik Roma hamamları gibidir. Önce girişte büyük avlu, iki yanında büyük holler bulunan kapalı dikdörtgen bir alan ve daha sonraları bulunan esas hamam yapısı yer alır. Palaestranin yan kanatlarında, biri güneyde, diğeri kuzeyde olan iki büyük hol imparatora ve törenlere ayrılmıştır. Hamam kompleksinin kalıntıları MS. II. yüzyıla tarihlenir. Büyük hole bitişik tonozlu kapalı mekanlar günümüzde müze olarak kullanılmaktadır.

Frontinus Caddesi: Mimari özelliklerinden dolayı, kapı ile birlikte yapıldığı düşünülen 14 metre genişliğindeki bu cadde (plateia), kentin ana caddesini oluşturmaktadır.

Agora: MS 60 yılında meydana gelen depremden sonra Frontinus Caddesi, ile doğudaki tepenin yamaçları arasında geniş bir alanda değişim sonucu Hierapolis Ticaret Agorası olarak düzenlenmiştir.

Kuzey Bizans Kapısı: Hierapolis kentinde yapılan sur sistemine dahil olan Kuzey kapı MS IV. yüzyıl sonuna tarihlenmektedir.

Güney Bizans Kapısı: MS IV. yüzyılda inşa edilmiştir. Traverten bloklar ve içinde mermerinde bulunduğu devşirme malzeme ile yapılmıştır.

Gymnasium: Sütun dizisi üzerinde yapının gymnasium olduğuna işaret eden yazıtlı bir arşitrav parçası dikkat çeker.

Tritonlu Çeşme Binası: Tritonlu Çeşme Binası, Apollon Tapınağı’nın yakınlarındaki çeşme binasıyla beraber şehirdeki iki büyük anıtsal binadan biridir.

İon Sütun Başlıklı Ev: Ev tiyatroya giden ikincil uzun bir yol üzerinde bulunmaktadır. Orijinal yapı MS II. yüzyıl olarak tarihlenmektedir.

Latrina: Depremde yıkılmış olan bu yapı yıkıntı halinde tüm parçaları ile günümüze ulaşmıştır. Uzun mekânın tabanında lağım sularını caddedeki kanalizasyona taşıyan kanal bulunmaktadır. İç duvar boyunca oturmak için yapılmış, üzerinde delikler bulunan bir seki yer alır, pis suları taşıyan kanalın önüne sıhhi ihtiyaçlar için bir temiz su kanalı yapılmıştır.

Apollon Kutsal Alanı: Anıtsal yapı Hierapolis’in en önemli tanrısına adanmıştır. Podium da işaret edilen iç kısımdaki yapı daha önce tapınak şeklinde tanımlanmıştı ancak daha sonra yapılan çalışmalar neticesinde kehanet merkezi olduğu anlaşılmıştır.

Su Kanalları ve Nympheumlar: Çevredeki tepelere inşa edilmiş kanallardan oluşan iki aquadükt kente içme suyunu sağlamaktadır.

Plutonium: Plutonium’un girişi, tapınağın sağ tarafındadır.

Surlar: MS V. yüzyılda, Roma İmparatorluğu’nun diğer kentlerinde de olduğu gibi, Hierapolis de MS. 396’da çıkarılan bir kanuna göre kuzey, güney ve doğu yönlerinde surlarla çevrilmiştir.

Katedral: Hierapolis Antik Kenti’nin en önemli Hristiyan kült yapılarındandır. Yapı, plateiaya narteks ve atrium ile açılmaktadır. Sağdaki kapıdan vaftiz mekanına girilir, dörtgen planlı, apsisli mekan, sütunlar ile 3 nefe ayrılmıştır, apsisli bölümde yuvarlak, mermer kaplama levhalı, iki yanında merdivenleri olan vaftiz teknesi yer alır. Saçaklık, kadınların oturduğu bölüme ait ikinci sütun dizisi tarafından taşınıyordu. Apsis içte yuvarlak dışta çok kenarlı bir plana sahiptir. Ana apsisin içinde, ayin sırasında papazların ve piskoposun oturduğu konsantrik merdiven, synthronon, yer alır. Yapı planı bize orta çağ onarımları ile İ.S. VI. yüzyılın birinci yarısına tarihlememizi sağlar.

Aziz Philippus Martriumu: Hierapolis Antik Kenti’nin eşsiz termal suları ile bir şifa kaynağı görülmesinin yanı sıra, hem Pagan dönemlerinde hem de Hristiyanlık döneminde kutsal kent sayılmıştır. Bunun nedeni de İS 80 yıllarında Hierapolis’e Hristiyanlığı yaymaya gelen ve Hz. İsa’nın 12 havarisinden biri olan Aziz Philippus’un burada çarmıha gerilerek öldürülmesidir. İS 4. yüzyılda Hristiyanlık resmi din olduktan sonra Aziz Plilippus adına öldürüldüğü yerde bir şehitlik yapılmıştır. Dini ve ruhi tedavi merkezi olarak yapılan yapı sekizgen planlıdır. Ortasındaki mermer kaplı alanda da Aziz Philippus’un mezarı vardır. Bizans Dönemi’ndeki surun dışında kalan bu merkeze geniş ve uzun merdivenlerle çıkılır. Yapıya yaklaşan son bölümdeki merdivenlerin sağında Ayazma çeşme yapısı vardır. Yaklaşık 20 metre çapındaki sekizgen bölümün üstü kurşun kaplanmış bir kubbe ile örtülmüştür. Yapıda dua edilmesi için küçük şapeller mevcuttur. Sekizgen bölümün tabanı mermer, koridor ve bağlı bölümlerin tabanı bitkisel motifli mozaik ile odaların tabanı traverten, halkın kaldığı dış odaların tabanı ise sıkıştırılmış topraktır. Günümüzde de birçok kilise Aziz Philippus bayramını kutlayıp ayin düzenlemektedir.

Devamı haftaya…