Kadın Kadına köşemin bu haftaki konuğu Akademisyen ve Eğitim Koçu Melda Ağaoğlu. Bir zamanlar pedagojik formasyon aldığı, öğrenci olduğu  İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde şimdi eğitimci olarak dersler veren Ağaoğlu, mesleğine aşık bir kadın. Sevdiği işi yaptığı için kendisini Türkiye'deki şanslı azınlıktan hissettiğini söyleyen Ağaoğlu, "İnsanların hayatlarına dokunabilmek çok güzel bir duygu" diyor. Aynı zamanda Yaşam ve Aile Koçu da olan Ağaoğlu, kendini sürekli geliştirdiğini ve hep daha fazlasını istediğini söylüyor. Bir çocuk annesi olan ve kedi sever yönü ile öne çıkan Ağaoğlu, İstanbul Üniversitesi'nin koyu Beşiktaşlı hocası olarak da biliniyor. Ağaoğlu ile İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nin tarih kokan koridorlarında yaptığımız söyleşi sizlerle.

- Eğitimci olma fikri çocukluk dönemlerinizden mi geliyor?

"Çocukluk dönemlerinden itibaren topluluk önünde konuşmayı ve iletişim kurmayı seviyordum. Bu özelliğimi fark eden hocalarım da beni 19 Mayıslarda ve 23 Nisanlarda şiir okumam için seçerlerdi. Sonraki dönemlerde de eğitimin ve eğitimci olmanın gücüne inandım ve kendimi bu alanda ilerletmeye karar verdim. Şu an toplam 20 yıla yakın bir süredir İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde akademisyenlik yapmaktayım. Mesleğime aşığım ve ülkemizde işini severek yapan şanslı azınlıktan olduğumu hissediyorum."

- Akademisyenliğinizin yanında öğrenci koçluğu da yapmaktasınız. Bu eğitiminizi ve nasıl başladığınızı da bizlerle paylaşır mısınız?

"Benim hayat felsefem her zaman daha fazlasını istemek üzerine kurulu. Daha fazla ne yapabilirim, karşımdaki kişiye başka neler katabilirim diye sürekli düşünürüm. Öğrencilerim için her zaman en iyisi ve en güzelini düşünürüm. Çünkü zaman değişiyor ve her yıl karşımıza hayattan beklentileri farklı olan Türkiye'nin dört bir yanından öğrenciler geliyor. Onlar ile ortak bir dil konuşabilmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Biz eğitimcilerin de hem onları anlayabilmesi hem de ortak bir paydada buluşabilmesi gerekiyor. Ben de bu noktada ne yapabileceğimi düşünürken öğrenci koçluğu üzerine eğitim almaya karar verdim. Çünkü, bir eğitimcinin sadece dersimi anlatıp geçeyim demesi yeterli olmaz. Sonrasında NLP eğitimleri, Boğaziçi Üniversitesi'nde İnsan Kaynakları eğitimleri aldım. Bu eğitimlerim ile ilgili üniversitede uygulama alanı da bulabiliyorum. Bu eğitimler ile amacım, öğrencilerimin hayatlarına dokunabilmek."

KOÇLUK İLE PSİKOLOGLUK FARKLI

- Öğrenci koçluğunu biraz daha açacak olursak, size danışmak için gelen öğrencilerinize neler uyguluyorsunuz? Neler konuşuyorsunuz? Merak edenler için bu konuları da açıklar mısınız?

"İstanbul Üniversitesi kozmopolit bir üniversite ve ülkenin dört bir yanından farklı profillerden öğrencilere eğitim veriyoruz. Öğrenci koçluğunda da onların hedef belirliyor olmalarına yardım edip bu doğrultuda onlarla yapmaları gerekenleri konuşuyoruz. Çoğu öğrenci mezun olduktan sonra ne yapacağını bilmiyor ve bazıları kendilerine bir hedef dahi belirlememiş oluyor. İşte bu nedenler öğrenci koçluğunun doğmasında büyük önem arz ediyor. Öğrenci koçluğu ile psikologluk mesleği de ülkemizde çok karıştırılıyor. Psikologluk, yaşamdan ölüme kadar hayatımızda her zaman var olan bir kavram fakat öğrenci koçluğu öğrencilere ilerleyen yıllarda kendilerini nerelerde görmek istiyorlarsa güçlü sorularla bunu açığa çıkarıp kendisini farketmesi temeline dayanıyor. Öğrencilere büyük katkı sağlayarak onlara gidecekleri yolu gösteriyor."

- İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin hazırlamış olduğu Atatürk ile Gelişen Türkiye sergisi de çok konuşuldu hatta yurdun çeşitli illerinde de sergilendi. Öğrenci koçluğu adına bu sergi örneğini de gösterebilir miyiz?

"Elbette. Öğrencilerimiz memleketlerine gittikleri zaman oradaki halk kütüphanelerinde milli mücadeleye dair fotoğrafları bizzat yerinde çekerek gözlemlediler ve sonrasında biz bu sergiyi üniversitemizde açtık. Öğrencilerimiz tüm bunları kendi başardı, ben sadece onlara yol gösterdim. Bu projede bana aynı odayı paylaştığım Yeşilçam'ın ünlü oyuncularından Kadir Savun'un kızı Iraz Savun eşlik etti. Sonraki dönemlerde  öğrencilerimiz ile Heybeliada Ruhban Okulu'na geziler düzenledik. Benim için keyifli projelerdi."

DÜNYANIN EN GÜZEL DUYGUSU

- Eğitimci olmanın en güzel yanına örnek olabilecek bir hikayenizi bizlerle paylaşır mısınız?

"Eğitimci olmanın dünyanın en güzel duygularından biri olduğuna inanıyorum. Örneğin, ortaokulda okuttuğum bir abi kardeş yıllar sonra burada Edebiyat Fakültesi'nde bir kez daha karşıma çıktı ve ben onların hayatına bir kez daha dokunabildim. Ne mutlu bana."

- Ülkemizde eğitim sisteminin sürekli değişmesinin öğrenciler ve ebeveynleri üzerine ne gibi etkileri bulunuyor?

"Sürekli değişen eğitim sistemi veli ve öğrencilerin de kafasını karıştırıyor. Öğrenciler de veliler de tam olarak ne yapacaklarını bilmiyor.  Örneğin; son beş yıldır bilgi kirliliği içinde yoğrulmuş, araştırmayan ve sorgulamayan öğrenciler geliyor. Üniversite tercihlerinde de kontenjanların boş kalması bunun bir örneği."

- Ülkemizin eğitim karnesine 10 üzerinden kaç verirsiniz hocam. Ayrıca, notların öğrencinin değerini gösterdiğine inanıyor musunuz?

"Ben not ile öğrencinin gerçek değerinin tespit edildiğine inanmıyorum. Sınavın olduğu gün kendisini kötü hissetmiş olabilir, bir sorunu olabilir. Bence not bozukluğundan çok davranış bozukluğu daha önemli. Çünkü, inanın onu düzeltmek daha zor. Okullarda iyi insan nasıl olunur dersleri verilmeli, adaletli ve vicdanlı nasıl olunur onlar öğretilmeli. İşte ben bu yüzden notla değerlendirmeye karşıyım."

- Hayatınızın olmazsa olmazları neler?

"Oğlum, vicdanım, iyi niyetim, ailem ve kedim."

KADINLARIN EĞİTİMİ ÇOK ÖNEMLİ

- Ülkemizin kanayan yarası kadına yönelik şiddet ve istismar olaylarına yönelik neler söylemek istersiniz?

"Evet, ülkemizde son yıllarda ne yazık ki daha sık duyduğumuz bu olaylar beni de üzüyor. Bu tacizcileri ve şiddet uygulayanları da aslında gene biz kadınlar yetiştiriyoruz. İşte bu yüzden kadının eğitimi çok önemli. Bu sorunun kökten çözümünün yolunun kadınlardan geçtiğini düşünüyorum. Kadınlar şiddet olaylarına sessiz kalmamalı, mutlaka haklarını aramalı. Kadınlar çok güçlü varlıklar, yeter ki sessiz kalmasınlar. 

- Kadınların çalışma hayatında daha aktif bir şekilde yer alabilmeleri için neler yapılmalı?

"Kadınlara daha fazla kadro hakkı tanınmalı, mecliste kadın temsiliyetine daha çok yer verilmeli. Kadınlar mecliste güçlü olursa bu onların tabanlardaki temsiliyetlerini de mutlaka etkiler."

MELDA AĞAOĞLU KİMDİR?

10 Nisan 1966 tarihinde İstanbul' da doğdu. Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesinden mezun olduktan sonra, İstanbul Üniversitesi  Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü' nde Yüksek Lisans programını tamamladı. Aynı dönemde İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi' nde  Pedagojik Formasyon  eğitimi alarak öğrencilerle olan iletişiminin akademik kısmını da gerçekleştirdi. Santa Cruz Institute of Calıfornia'  dan, NLP Practitioner, NLP Master Practitioner, Life Coach, Education Coach, Student Coach eğitimlerini tamamlayarak öğrenci koçluğu ve danışmanlığı üzerine yoğunlaştı. Yine 2015 yılı içerisinde Santa Cruz Instıtute of California Doctor of Psychhology sertifika programı, Santa Cruz Instıtute of California Certıfıed NLP Dıploma, Santa Cruz Instıtute of California Certıfıed NLP Practıtıoner, Santa Cruz Instıtute of California Certıfıed NLP Master Practıtıoner, Santa Cruz Instıtute of California Certıfıed Lıfe Coach, Santa Cruz Instıtute of California Certıfıed Famıly Coach, Santa Cruz Instıtute of California Certıfıed Professıonal Lıfe Coach, Santa Cruz Instıtute of California Certıfıed Educatıon Coach, Santa Cruz Instıtute of California Certıfıed Master Educatıon Coach, Santa Cruz Instıtute of California Certıfıed Student Coach, Santa Cruz Instıtute of California Certıfıed Master Student Coach eğitimlerimi tamamladı. 10- 18 yaş grubuyla tanışması İstanbul'un çeşitli pilot okullarındaki öğretmenliği ile oldu. Daha sonra bu alana duyduğu ilgi Öğrenci- Aile Eğitim Koçluğu programı ile  pekişti. Yaklaşık 18 yıldır Eğitmenlik ve Akademisyenlik görevini sürdürmektedir. Erinlik dönemi, Ergenlik dönemi ve Ebeveynlerin çocukları ile ilgili ilişki yönetimi ve süreç takibi gibi konularda birebir çalışmalarını halen devam ettirmektedir. Ayrıca Üniversite öğrencileri ile kariyer planlamasına yönelik alanlarda bireysel çalışmaları da vardır. X-Y-Z kuşakları ve bunların birbirleri ile entegrasyonu konularında da seminerler vermiştir. İstanbul Üniversitesi' nde halen Öğretim görevliliği ve Danışmanlık görevini sürdürmektedir. 23 yaşında bir erkek çocuğu annesidir.