Çukurova’nın marka kenti ADANA (2)

Abone Ol

Bizanslıların emrindeki Klikya Ermenileri bir ara bu bölgeye sahib oldu. Haçlı seferleri sırasında Fransız Lusignan Hanedanlığı Ermeni Hanedanını uzaklaştırdı. Fransız Lusignan Hanedanını da kısa bir müddet sonra Türk Memlük Devleti ortadan kaldırdı. Ramazanoğulları, Haçlı ordularını ve Bizans’ın emrindeki Klikya Ermenilerini yenerek, tarihten sildiler ve 1374’de Ermenilerin çoğunluk olduğu Kozan’ı (Sis) alarak bölgede tamamen Türk hakimiyetini sağladılar.

Osmanlılar devrinde ilk olarak Yavuz Sultan Selim, 1516’da Mısır seferine giderken 1517’de Ramazanoğulları Beyliğini devletine katınca Osmanlılara geçmiştir. 1608’de Pir Mansur’un kendi isteği ile emirlikten ayrılması üzerine, Adana önce Halep Beylerbeyliğine bağlanmıştır, 1886’da ise Halep Beylerbeyliği’nden ayrılarak şehir müstakil Adana Eyaleti olmuştur.

Osmanlı Devletinin yıkılması ve tarih sahnesinden silinmesi için iç ve dış düşmanlar ve beynelmilel güçler Osmanlı Devletini Birinci Dünya Harbi’nin alevlerine kasten ittiler. Harbin neticesinde, Anadolu dahil, devlet bölünmüş ve işgal edilmişti. 18 Aralık 1918’de Fransızlar Adana’yı işgal ettiler ve kendilerine bağlı Klikya Ermeni krallığı kurmak üzere dışardan 100 bin Ermeni getirdiler. Tarihte Kaçkaç Olayı olarak bilinen, Fransızların beslediği ve kışkırttığı Ermeniler cana, mala, ırza tecavüz yaptıkları için bu insanlık dışı vahşete dayanamayan Adanalılar, Mustafa Kemal Paşa’nın saflarında, Sinan Tekelioğlu komutasında savaşan Batı Kilikyalı kadın ve erkek Yörük vatanseverlerinden oluşan, Bolkar Kuvayı Milliye Müfrezeleri, Karboğazı Baskınında; Ulukışlalı Şevki Alpagut, Müftü Bahaeddin Efendi, Yeni Adana Gazetesi sahibi Remzi Yüregir ve Pozantılı Yörük Hatice’ninde içinde olduğu, 4’ü kadın 44 kişilik Yörük Kuvayı Milliyeci süvarisi, 630 kişilik Fransız taburunu ve komutanı Binbaşı Mesnil’i esir aldılar. Bizzat Mustafa Kemal Paşa’nında katıldığı; 5 Ağustos 1920 Pozantı Kongresi kararaları ışığında, daha sonra düzenli Milli Ordu direnişi ile silaha sarılarak Toroslarda, Fransız ve Ermenilerle savaştılar. Türkleri esir edemeyeceklerini anlayan ve Milli Mücadele kahramanlarına yenilen Fransızlar, 5 Ocak 1922’de Adana’dan çekildiler. Adanalıların vatan ve istiklalleri uğruna 18 Aralık 1918, 5 Ocak 1922 arasında yaptıkları mücadele başlı başına bir kahramanlık destanıdır.

Ve 5 Ocak Adana’nın kurtuluş günü olarak, her yıl düzenli kutlanmaktadır.

Adana’da; halkın denizle buluştuğu ve altın kumsallarda tatil yaptığı yerlerin başında gelen Yumurtalık Plajı ve Karataş ilçesini gezmeyi unutmayınız. Ama Adanalıların ezici çoğunluğu yaz mevsiminde, yaylaları tercih ettiği için, ben size dağ ve yayla turizminden söz edeceğim…

Halk arasında; Toros Dağları’nın kuzeyine Urumeli, güneyine ise Seyil denmektedir. Urumeli’nden Seyil’e yolculuk başlıyor… Şiirin yol öyküsünün yazıldığı Ulukışla Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı’nı gezdikten sonra; Şifalı Çiftehan Kaplıcaları, yeni konuklarını çağırıyor… Göçün ucu Akköprü’yü dolanıyor… Ve benim yarim, Şekerpınarı’nda sulanıyor… Adana’ya bir kız kaçtı, gördün mü? Yoleri Gezgin Derviş rehberliğinde; Adana topraklarına ayak basarken, Pozantı Eroğlu Tesislerinde Yörük ayranı esliğinde, kebap molası vermenin ve Türkü çığırmanın tam zamanı… 5 Ağustos 1920’de Pozantı Kongresi için kasabaya gelen Mustafa Kemal Atatürk’ü tren garında karşılayan, Kuvayı Milliyeci Yörüklerin torunlarıyla sohbet etmeyi unutmayınız sakın… Yolculuk başlıyor…

Adana’ya ulaşımı merak etmeyiniz… İç ve dış hatlar ile, ulusal ve uluslararası her yerden Adana’ya hava yolu ile gelebilirsiniz. Kara ve Demiryolu ile de Adana’ya ulaşmak çok kolay. İstanbul, Ankara, Konya, Niğde, Kayseri, Gaziantep Anadolu Otoyolu ile Adana çok yakındır. Toros Ekspresi ile de demiryolunda yapacağınız nostaljik yolculuk, farklı doğa ve insan manzaralarını sergilemektedir… Adana merkez ve ilçelerinde konaklayacağınız her bütçeye uygun, temiz otel ve pansiyonlar bulunmaktadır…

  

Devamı haftaya…