Çocukların yetişkinlerden daha kolay meditasyona geçebileceğini biliyor muydunuz?

Çocuklarımızın farkındalığını arttırmak, onları stres, kaygı, yorgunluk gibi durumlardan uzaklaştırmak, yaratıcılıklarını geliştirmek, empati duygularını arttırmak, daha mutlu hissetmelerini sağlamak ve dikkatlerini geliştirmek için meditasyon oldukça faydalı. Yapılan bilimsel araştırmalar gösteriyor ki meditasyon çocuklarda dikkat süresini uzatıyor ve hiperaktiviteyi azaltıyor ve daha mutlu hissetmelerini sağlıyor.

Günümüzde çocuklarımız maalesef teknolojinin iyi yanlarından olduğu kadar kötü yanlarından da etkileniyor. “Uyarılma” çağında yaşıyoruz. Çocuklarımız çok küçük yaşlardan itibaren tablet, bilgisayar, telefon ekranına uzun süre bakma, akranları ile oynayamama , fiziksel veya dış mekan aktivite azlığı, doğadan uzak kalma vb. durumlar içerisinde.

Pandemi sürecinde ise Online Eğitim ve karantina uygulamalarına maruz kalan çocuklarımız, hastalık ve yakınlarını kaybetme, arkadaşlarından ve okuldan uzak kalma gibi birçok olumsuz etkenle yüzleşmek durumunda kaldı. Gelişim süreçlerinin en kritik zamanlarında yaşadıkları bu deneyimler tıpkı yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarımız için de yeterince olumsuzdu.

Yapılan bilimsel çalışmalar gösteriyor ki, doğuştan kendi kendilerini sakinleştirme yeteneğiyle doğan çocuklarımız, büyürken bu becerilerini yavaş yavaş kaybetmeye başlıyorlar. Bu süreçte yavaş yavaş kaygı, korku, endişe ve stresle tanışıyor ve çoğu zaman anlamlandıramıyorlar bile.

Çocuklar da stres oluyor…

Yaşına ve kişilik özelliklerine bağlı olarak çocuklarımız strese farklı tepkiler verebiliyor. Bir kısmı davranışsal (örneğin; ağlama, yaramazlık diye nitelendirdiğimiz davranışlar) bir kısmı da kaşıntı, alerji, mide bulantısı gibi fiziksel reaksiyonlardan oluşuyor. Bunlar ve benzeri her çocukta farklı olan, sayısız örnek sıralayabiliriz.

Çocuklarımıza yardımcı olmak, stresle baş etmelerine katkı sağlamak için meditasyonu deneyebilirsiniz. Hem onlarla keyifli ve kaliteli vakit geçirebilir hem de bağlarınızı kuvvetlendirebilirsiniz. Fakat tüm aktivitelerde olduğu gibi meditasyonda da gönüllülük esas. Bu yüzden önce çocuğumuzu saygıyla bu etkinliği yapmaya davet etmeli, ilgisini çekmeliyiz.

Çocuğunuzla birlikte meditasyon yapmaya başlamak isteyenlere yardımcı olacak adımları elimden geldiğince derledim;

İlk adım çok önemli. Çocuğunuza meditasyon etkinliğini bir seçenek olarak sunmalısınız.

“Gel meditasyon yapalım” değil de “haydi oyun oynayalım” ile başlayabilirsiniz.

Çocuğunuz ile birlikte nefes alış-verişlerinizi süre tutup sayabilirsiniz. Karnını şişirip indirmesi için göbeğinizin üzerine hafif bir oyuncak koyup oyunlaştırabilirsiniz.

Beraber uzanıp gözlerinizi kapatıp ona hikayeler anlatabilirsiniz. Tıpkı masal anlatmak gibi. Hayalinde canlandırmasını isteyebilir, gördüklerini sonra size anlatmasını isteyebilirsiniz. (Örneğin; şimdi gözlerimizi kapattık, yemyeşil bir ormanda yürüyoruz. Kuş sesleri duyuluyor, çiçeklerin kokusunu alıyoruz…. gibi)

İstediği gürültüyü sesi çırabileceğini ve zıplayabileceğini söyleyebilirsiniz. Dilerseniz süre tutun. (15-20 dakika yeterli gelir) sonrasında 5 dakika boyunca sessizce dinlenmelerini isteyebilirsiniz. (En sevdiğim aktif meditasyonlardan bence siz de denemelisiniz.)

Çünkü çocuklarımızın içinde hapsedilmiş bir enerjileri var. Evet bizden daha enerjikler ve biz onları oturmaya zorlarız…

Beraber sevdiğiniz bir müzik eşliğinde dans edebilirsiniz. Sonrasında nefes egzersizleri yaparak oturup sakinleşebilir, rahatlamış hissedersiniz.

İnsanların dans etme becerisi ile dünyaya geldiğini söylerler. Bırakın çocuğunuz içinden geldiği gibi dans etsin.

Yürüyüşlere çıkabilir, yürüyüşte attığınız adımlara ve nefese odaklanabilir, etrafı gözlemlemesi için “aa ağaçlara bak! Hangi renkleri, tonları görüyorsun?” gibi sorularla etrafında olup bitenleri seyretmesi, algılarının genişlemesi için onları yönlendirebilirsiniz.

Bu haftalık benden bu kadar…

Yazımı çok sevdiğim bir söz ile bitirmek istiyorum;

Çocuklar yağmura benzer. Onları bir kaba koymaya çalışmayın. Toprak olun.