Şov, Brooklyn’deki Steiner Studios’ta gerçekleşti ve tasarım sorumlusu Adam Selman, markanın mirasındaki cesur seksiliği ve çağdaş çeşitliliği birleştiren bir koleksiyon sundu. Açılışı, hamile model Jasmine Tookes’in altın makrome bir görünümle yaptığı an, şovun en dikkat çekici sahnelerindendi. Moda dünyasında, bu tarz bir hamile modelin podyumda yer alması, Victoria’s Secret’in daha kapsayıcı ve modern bir imaj yaratma çabalarını simgeliyor.
Markanın bu şovu, yalnızca iç çamaşırı değil, aynı zamanda bir kültürün yeniden şekillendirildiği bir platforma dönüştü. Markanın eski ikonlarından Adriana Lima, Gigi Hadid ve Irina Shayk gibi modellerin yanı sıra, WNBA oyuncusu Angel Reese’in de podyumda yer alması, geniş bir yelpazede çeşitliliğin kutlandığını gösterdi.
Bu şovun ardında yatan düşünce, sadece fiziksel güzellik değil, aynı zamanda beden çeşitliliği, kültürel farklılıklar ve modern feminenliği yücelten bir yaklaşımı benimsemek. Victoria’s Secret, eski gücünü bir nebze kaybetmişken, bu gösteriyle genç izleyiciye hitap etmeyi hedefliyor. Moda endüstrisinde markaların dönüşümünü izlemek, diğer markaların da kendi kimliklerini yeniden sorgulamalarına yol açabilir.
Fendi’de feminen yükseliş
Maria Grazia Chiuri, İtalyan lüks markası Fendi’ye geri döndü. Tasarım kariyerine burada başlamış olan Chiuri, markanın kreatif direktörü olarak tekrar görev üstlendi. Bu atama, Fendi'nin 100. yılına denk geliyor ve markanın tarihi mirasına sahip çıkarak aynı zamanda modern bir dokunuş katmaya yönelik bir adım olarak görülüyor. Chiuri, geçmişte Fendi’nin ikonik çantası “Baguette”yi tasarlamış, markanın imzası haline gelmiş aksesuarlara ve zarif tasarımlara büyük katkılar sağlamıştı.
Chiuri’nin dönüşü, markanın geçmişiyle bağ kurarken, aynı zamanda sürdürülebilirlik ve toplumsal duyarlılıklar gibi çağdaş temaları da vurgulamak için büyük bir fırsat sunuyor. Fendi’nin gelecekteki koleksiyonlarında, yalnızca estetik açıdan değil, kültürel olarak da etkili olacak bir yönelim görmek mümkün olacak.
Bu atama, moda dünyasında kadının tasarımcı olarak büyük markaların kreatif liderliğinde daha fazla yer almasını simgeliyor. Fendi’nin Chiuri ile birlikte daha global bir kimlik kazanması, markanın sadece lüks değil, aynı zamanda kültürel bir etki yaratma isteğini de gösteriyor.
Sonsuz şıklık, yeni dönem
Matthieu Blazy, Chanel’deki ilk koleksiyonunu Spring/Summer 2026 için Paris Moda Haftası’nda sundu ve gösteri, markanın ikonik öğelerini modern bir bakış açısıyla yorumladı. Koleksiyon, geleneksel Chanel kodlarını kırarak, daha deneysel ve güncel bir estetik sundu. Sahne, dev bir güneş sistemi temasıyla hazırlandı, bu da Chanel’in “evrenin yeni sınırlarına doğru” ilerleyişini simgeliyordu. Blazy, Chanel’in klasik tüvit ceketlerini, ikonik 2.55 çantasını ve kamelya motiflerini yeniden yorumlayarak, markanın feminen kodlarını modernize etti.
Blazy’nin şovu, Chanel’in kadına dair zarif yaklaşımını terk etmeden, daha gündelik, fakat aynı derecede sofistike bir estetik anlayışını benimsemesinin başlangıcı olarak görülüyor. Bu yenilikçi tarz, markanın uzun yıllar süren imzasını “zayıflatmadan” evrimleştirdi. Moda eleştirmenleri, bu geçişi genelde olumlu karşıladı, ancak bazıları Chanel’in özgün ruhunu kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu dile getirdi.
Chanel için Blazy’nin getirdiği yenilik, yalnızca tasarım değil, markanın gençleşmesine ve daha geniş bir kitleye hitap etmesine de olanak tanıyacak. Bu tarz bir taze kan, Chanel’in kültürel etkisini koruyarak daha dinamik ve erişilebilir bir kimlik oluşturmasını sağlayabilir.
Avusturya’nın moda yükselişi
Avusturya Moda Derneği (AFA), Avusturya’nın modasını dünya sahnesine taşımak için önemli bir platform sağlıyor. Dernek, tasarımcıların uluslararası pazarda tanınmalarına yardımcı olmak için mentorluk, fon sağlama ve yurtdışı ağlarıyla bağlantılar kurma gibi imkanlar sunuyor. AFA’nın öncelikli hedeflerinden biri, Avusturya modasının yaratıcı potansiyelini global markalar haline getirecek şekilde geliştirmek.
Bu girişim, Avusturya'nın geleneksel tekstil üretiminin yanı sıra, yenilikçi tasarımlar ve sürdürülebilirlik odaklı projelerle küresel sahnede yer edinmesini sağlıyor. AFA, yeni nesil tasarımcılara üretim ağlarına erişim, prototip geliştirme ve pazarlama desteği sunarak yaratıcı işbirliklerini teşvik ediyor.
Avusturya’nın tekstil ve giyim endüstrisi son yıllarda büyük bir ivme kazandı ve ihracat oranları da artmaya devam ediyor. Moda Derneği’nin sunduğu bu destekle, Avusturya modası dünya çapında daha fazla dikkat çekebilir ve bu da markaların hem estetik hem de ekonomik olarak daha güçlü hale gelmesini sağlayabilir.