Çaycuma’ya bağlı Kadıoğlu Köyü’nde, erken Roma Dönemine ait tarihi bir yerleşim alanı bulundu. Çaycuma/Kadıoğlu (Lykurgos & Ambrossia)’de bulanan ve tabanı renkli mozaiklerle işlemeli villanın kabul salonu, Gazi Antep’te bulunan Zeugma’yı kıskandıracak kadar zengin dokusu ile görenleri büyülüyor…

Ayrıca, Filyos’da bulunan Tarihi Tios Antik Kenti Öneryeri ve Kalesi de, mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında gelmektedir… Filyos’da gün batımında, balık yemenin tadını çıkarınız ve Karadeniz serinliğinde, dostlar sofrasında, yaşama dokunmanın dayanılmaz hafifliğini yaşayınız… Sebze ve meyvecilik gibi organik ve doğal tarım ürünleri, su sporları, balıkçılık ve alternatif turizm kenti de olan Çaycuma Vadisi boyunca kamulaştırılan bereketli tarım alanları ve 1-3. Derece arkeolojik SİT alanları; artık endüstri ve sanayi sahası olarak, yok mu ediliyor? Yaklaşık 25 kilometre uzunluğunda ve 5-10 kilometre genişliğindeki bu bereketli topraklara can veren Filyos Irmağı’nın Karadeniz’e döküldüğü tüm delta bounca, iş makinalarının telaşlı ve gürültülü, doğayı nasıl katledildiğine tanık olduk… Yerleşik endemik flora ve faunaların yuvası ve de göçmen kuşların konaklama alanı olan bu vadide, doğal hayat can çekişiyor. Filyos Irmağı deltası girişinde kurulan TPAO Tesisleri ve Yeni Liman İnşaatı sürüyor… 

1. Derece arkeolojik sit alanı olarak bilinen Filyos Irmağı Deltası, TPAO limanı olarak kullanılıyor. Kömüre giden demiryolu hattı, bu limana çıkıyor. Karabük Demir Çelik Fabrikası’na bağlantılı bu demiryolu hattı, Filyos Irmağı Vadisi içinde geçiyor. İkinci Dünya Savaşı döneminde ve sonrasında; Sovyet Rusya tehditi bahanesiyle, burada kurulan NATO Tesisi Radar Tepe, seyirlik alanı ile dikkat çekmektedir. Bereketli tarım alanları artık Endüstri Bölgesi olarak yeniden kuruluyor. Bu bölgede çok hızlı ve muammalı bir şekilde inşaat sürüyor… Gelecekte görecekleri tehlikeden habersiz çevre köylüler ise; “Bölge insanın işsizliği son bulacak. Yarın bu tesislerde bizim çocuklarımız çalışacak. Çocuklarımız artık maden ocaklarında ölmeyecek. Bize şirket yetkilileri iş vaadinde bulundu, bize söz verdiler. Arsalarımız ve evlerimiz değer kazanacak…” diyerek avunmaktalar…

Karadeniz kıyısında bir tepenin üzerinde bulunan TPAO Dinlenme Tesisi, deniz manzaralı yeşil ormanlık alan içinde, bir Cennet Evi görünümündedir. Çaycuma’ya bağlı Filyos Beldesi içinde kurulu olan (ve bir zamanlar Mustafa Öngel adlı dayımın da çalıştığı) eski Sümer Ateş Tuğla Fabrikası, Filyosluların iş ve ekmek kaynağı olarak, bir nostalji anıtı gibi hala ayakta durmaktadır. 25 km boyunca uzanan Filyos Irmağı Vadisinde kamulaştırılan; 1. Derece tarım ve 3. derecede arkeolojik SİT Alanları yok ediliyor. Sanayi ve endüstriyel yapılar için, çok verimli sulak tarım alanları dolduruyor. İddia edildiğine göre, yeni liman inşaatı için 2,5 milyar dolarlık yatırım yapılıyor. “Sultan Abdülhamid’in Rüyası” denen bu proje ile bölge yağmalanıyor mu? Bölgede var olan kum zambağı, endemik yüzlerce kuş türü ve endemik bitliler, bu vadide can çekişiyor. Bu coğrafyada, çok özel endemik flora ve faunalar yok oluyor. Kaz Dağları, Doğu Karadeniz ve başka bölgelerde yapılan doğayı yok etme ve yağmalama avcılığı; sessiz sedasız bu kez de Filyos Deltası ve Vadisinde yapılmaktadır… Vahşi Kapitalizm iş başında mı?

Devamı yarın…