İngiltere’nin miras markalarından Belstaff, 28 Ağustos’ta yapılan açıklamayla artık Castore çatısı altında. 1924’ten bu yana deri ceketleri ve motorsiklet kültürüne kattığı maskülen zarafeti ile tanınan Belstaff, 2023’te zarar açıklamış olsa da 2024’te yeniden kara geçmişti. Bu satın alma, Castore’un spor teknolojisiyle güçlendirilmiş genç enerjisini, Belstaff’ın zamansız mirasıyla birleştirmeyi hedefliyor.
Yeni dönemde Castore, Belstaff’ın imza parçalarını korurken fonksiyonel tasarımlarla koleksiyonları gençleştirmeyi planlıyor. Böylece İngiliz modasında “heritage” kavramı yani Miras kavramı yeniden yorumlanacak; hem motorsiklet tutkunlarına hem de spor giyim estetiğine gönül veren yeni kuşaklara hitap eden güçlü bir sinerji doğacak.
Zara 50’sinde parladı
1975’te İspanya’nın A Coruña şehrinde ilk mağazasını açan Zara, bu yıl 50. yaşını kutluyor. Yarım asırlık moda yolculuğu, Madrid’de düzenlenen özel bir defile ile taçlandırıldı. Dünyanın en ünlü modelleri podyuma çıkarken, markanın arşivinden seçilen tasarımlar modern dokunuşlarla yeniden yorumlandı.
Kutlama yalnızca bir moda şovu değil, aynı zamanda Zara’nın fast fashion’ı küresel bir fenomene dönüştüren gücünün bir kanıtı oldu. Defilede sergilenen koleksiyon, markanın hızla değişen trendleri yakalama becerisini vurgularken, geçmişe saygı duruşu niteliğindeki parçalarla da modaseverlere nostaljik bir şölen sundu.
Highgrove’un moda çiçekleri
Burberry, 28 parçalık özel bir koleksiyonla İngiliz doğasının şiirsel güzelliğini podyuma taşıdı. İlham kaynağı, Kral Charles’ın Gloucestershire’daki ünlü Highgrove Gardens bahçeleri. Koleksiyonda floral desenlerle işlenmiş ipek eşarplar, çiçek baskılı dış giyim ve doğaya gönderme yapan aksesuarlar yer alıyor.
Sürdürülebilir kumaşların öne çıktığı bu koleksiyonun bir diğer önemli yanı ise, gelirinin bir kısmının The King’s Foundation’a aktarılacak olması. Böylece Burberry, zarafetle ekolojik duyarlılığı birleştiriyor; kraliyet bahçelerinin romantizmini modern şehir hayatına taşıyor.
Zarafet mi sansür mü?
Cannes Film Festivali, kırmızı halı kurallarına yeni bir madde ekledi: tamamen şeffaf elbiseler artık yasak. Organizasyon komitesi, “festivalin kültürel mirasına ve zarif imajına gölge düşüren aşırı şovlar” gerekçesiyle bu kararı aldı. Kurala uymayan misafirler, halıya çıkarılmadan geri çevrilecek.
Bu karar, moda çevrelerinde tartışmaları da beraberinde getirdi. Bir kesim yasaklamayı “estetik özgürlüğe müdahale” olarak görürken, diğerleri Cannes’ın ihtişamını ve prestijini korumanın doğru olduğunu savunuyor. Özellikle son yıllarda sosyal medya için hazırlanmış provokatif görünümlerin artması, festivalin bu katı tutumunda belirleyici oldu.