Genişletilmiş Kuzey Afrika Projesi, Büyük Ortadoğu Projesi, Arap baharı derken, Batı'nın petrol ve gaz kaynakları ile nakil hatlarında başlattığı inşaatın temelleri atıldı, kolonları dikildi. Şimdi, duvarların örülmesi, yani sınırların çizilmesi için eskizler yapılıyor. 

"Petrolün yeni bekçisi Kürtler olacak" vaadine inanmış Barzani, aşiretine "devlet" statüsü kazandırmaya çalışıyor. "Kürtlerin bağımsızlığı" gibi cilalı bir lansmanla sadece Kürtlerin değil, sözde hümanistlerin de gözlerini kamaştırıyor. 

Doğu ve Güneydoğu'da "ağalık" nasıl "feodal kalıntı ve gerici sömürü mekanizması" ise, Barzani'nin de bir farkı yok. Bir Barzaniler var, bir de marabalar Kuzey Irak'ta. Bugünkü kriz, "Barzanistan özerk mi kalacak, bağımsız mı olacak" krizi değil. Musul, Kerkük, Tuzhurmatu gibi Barzani'nin demografik yapısını değiştirerek ele geçirmeye çalıştığı bölgeler yüzünden çıkıyor kriz. 

Oyun kurucular, "Araplardan sonra petrol bekçiliği sırası Kürtlerde" dediği için yaşanıyor tüm bunlar. Bakmayın Batı'nın "bağımsızlığa karşıyız", "şimdi zamanı değil" gibi açıklamalar yapmasına. ABD'nin şu anda Erbil'e büyük bir askeri üs kurması bile "arkanda ben varım" mesajı değil mi Barzani'ye?

Şu anki durum karşısında şaşıran, hatta apışıp kalan iki ülke var: Irak ve Türkiye. Irak, bağımsızlık adımının Türkiye eliyle ve Başika'daki askerlerimizin de katkısıyla atılacağına inanıyordu. Türkiye'yi yönetenler ise, "son ana kadar buna ihtimal vermedik" diyerek şaşkınlığını dile getirdi zaten. 

Bağdat, Barzanistan hava sahasını kapattı. "Erbil ve Süleymaniye'ye inen uçakları durdurun" emri verse, ABD'nin eğittiği pilotlar, ABD jetleriyle havalanıp gereğini yapacak mı? Gelen uçak İsrail kargo uçağıysa dokunabilecek mi? Hayır. Suudi Arabistan ve Vahhabi çetesinin havalimanlarından havalanmış  kargo veya yolcu uçağına birşey yapabilir mi? Hayır...

Kuzey Irak'taki diplomatik temsilciliğini kapatan ülke var mı Barzani'ye tepki olarak? Hayır... 

* * *

Durumu tam anlamak için, bölgede kimin kiminle savaştığını net olarak görelim önce. Bırakın üzerindeki elbiseleri, taşıdıkları sıfatları, söylemlerini... DEAŞ, petrol yataklarını merkezi yönetimlerden alarak oynadı rolünü. Şimdi, bir başka terör örgütüyle nöbet değiştiriyor.

ABD, Irak ve Suriye'nin kuzeyini askeri üslerle donatıp, Türkiye ve İran'ı kuşatıyor. DEAŞ saflarındaki Kürtler, şimdi Barzani ve PKK'nın "ordu"suna katılıyor. Rusya, Astana'da İdlib'i çakma cihatçılardan kurtarma projesine Türkiye'yi razı ediyor ama, Afrin'deki PKK kolonisi Rojava ve Kobani'yle birleşeceği güne hazırlanıyor.

ABD ve emperyal müttefiklerinin kuklası Barzani'yi "Kürt özgürlükçüsü", PKK'yı da "devrimci özgürlük savaşçısı" olarak gören şovenizm körlüğüne kapılmış olanların "Kürtler IŞİD'le savaşıyor ve onları darmadağın ediyor" dediğini ve bundan da çok mutlu olduğunu biliyorum. Peki gerçek öyle mi?

Hayır...

Selefi teröristlerin içinde Kürt gruplar da var ve bunlar da ABD tarafından eğitilip oraya monte edildi. 

Mesela, CIA'nın Afganistan'da Sovyetler'e karşı kurduğu El Kaide'nin Kürt Kampı'nı yöneten Ebu el Hadi el Iraki... ABD'nin Afganistan'ı işgalinden sonra El Kaide'nin üçüncü güçlü ismi olarak Kabil'deki Ashara misafir evini yönetti. El Iraki halen

Guantanamo'da tutuluyor ama onun Kürt Kampı Ortadoğu'da Selefilerin safında...

* * *

Daha çarpıcısı var. Kasım 2016'da Kürtlere "saflarımıza katılın" çağrısı yapan selefi grup Ensar el-İslam'ın emiri Molla Krekar da, DEAŞ'ın ünlü Kürt üyelerindendir mesela. Norveç'te siyasi sığınmacı olarak yaşarken terörizmi övmek suçundan iki kez hapse atıldı. Resmi olarak hapisteyken 1 Haziran 2014'te, NATO uçağıyla geldiği Amman'da bir kritik toplantıya katıldı. Norveç'teki hapishaneye döndüğünde DEAŞ'a bağlılığını belirtti. Şu anda Oslo'da özgür bir Kürt mücahit (!) olarak yaşıyor.

Amman'da  ABD, Suudi Arabistan, İsrail ve 2 ülkenin daha himayesinde gerçekleşen o toplantıda başka kimler vardı ve ne planlandı peki?

Katılanlara bakalım: Ürdün istihbarat şefi Salah Kallab, Barzani aşiretinden Azad Berwari, Barzanistan istihbarat şefi Masrur Barzani, daha sonra DEAŞ'ın beyli olarak ölecek, Saddam'ın eski sağ kolu İzzet İbrahim el-Duri, Ensar el-İslam'dan Kürt Molla Krekar, 1920 Devrimi Tugayları temsilcisi...

Zamanlamaya dikkat. Irak ordusu Musul ve Kerkük'te çil yavrusu gibi dağılıyor, Rakka'yı ABD'ye rağmen ele geçiren bir örgüt "İslam Devleti'ni kurduk" diyor. Ardından, Türkiye sınırını kuşatıyor. Musul Konsolosluğumuzun personeli ellerinde olduğu için kımıldayamıyoruz bile.

Sonrası malum. Erbil'den yola çıkıp, Türkiye topraklarını slogan ve zılgıtlar eşliğinde geçerek Kobani ve Rojava'ya ulaşan, dönüşte silahlarını PKK'ya bırakan Barzani birlikleri... Kobani ve Rojava'nın PKK tarafından kurtarılması ve kantonlaşması...

Siz hâlâ bölgede, Kürtlerin "devrimci halk savaşı", DEAŞ'lıların da "cihat" yaptığını mı zannediyorsunuz? Ortadoğu'da kurulan Hollywood platosunda herkes rolünü oynuyor. İsteyen renkli ve parlak neonlardaki "devrim ve özgürlük" yazılı locadan, dileyen de "İslâm cihadı, kutsal savaş" tabelalı locadan izleyip alkışlıyor filmi.

Büyük şeytanın küçük kuklaları ve tribünde alkışlayan taraftarları... 

Bu kadar basit aslında.