Bünyanlı Âşık Harbi
Adnan Türköz, 1925 yılında Bünyan'da doğdu. Zabıt Katibi Mehmet Efendi ile Akkadın hanımın oğluydu. Bünyan, Kayseri'nin doğusunda bağlık bahçelik bir ilçemiz... Düğünlerinde, yaz aylarında bağ ve bahçelerinde bağlama eksik olmazdı. Adnan Türköz de küçük yaşlarda bağlamaya merak sarmıştı. Bağlama çalanların yanından ayrılmıyor, kulağı türkülerde, gözü mızrap tutan parmaklardaydı. On altı yaşındayken, âşık oldu. Her Kayserilinin kıvrak zekasına sahip olan Adnan Türköz, saza ve kıza nasıl kavuştuğunu Burhanettin Akbaş'a şöyle anlatmış:
"On altı yaşındayken mahallemiz kızlarından şimdiki eşim Fatma'ya âşık oldum. Bu arada babama baskı yaparak 'Ya bana saz, ya da kız alın,' dedim.
Baktılar ki saz, kızdan daha ucuz. Bana yedi liraya bir saz aldılar. Ben de sevgilimin aşkı ile çala çala sazı ilerlettim. On yedi yaşına gelince tutturdum: 'Saz, yanına kız istiyor. İlle de Fatma'yı bana alacaksınız,' dedim. Babamın mali durumu hiç de iyi olmadığı halde ısrarım karşısında beni 26 Şubat 1942'de Fatma ile evlendirdi."
Adnan Türköz'ün Âşık Harbi mahlasıyla söylediği birçok türküsünün konusu eşi Fatma Hanım'la ilgiliydi. Ona duyduğu sevgiyi dile getiriyordu. "Aman Fatma'm kalk gidelim," ve "Dama attım deynekleri" türküsünde "Komşu kızı sevenin yüreğinde yağ olur mu" diyerek, Fatma'ya aşkını anlatıyordu.
Öte yandan Dadaloğlu, Seyit Osman, Karacaoğlan, Âşık Hasan, Kerem, Garip, Seyrani gibi yörede çok sevilen ve hikâyeleri anlatılan ozanların hikâyelerini koşmalarına, deyişlerine öğreniyordu.
Adnan Türköz, 1944 yılında askere gitti. Burada notayı öğrendi. Adana, Eskişehir ve Erzincan ordu bandolarında kornet çaldı. Askerlik dönüşü, bir süre Bünyan Cezaevi'nde ve Kayseri Sümerbank Fabrikasında çalıştı. Bu yıllarda sazını ilerletmişti. 1948 yılında Halk Evleri Saz Topluluğu ile konserlere çıkmaya başlamıştı.
En büyük arzusu, TRT kadrolarında radyo sanatçısı olarak görev almaktı. İstanbul'a geldi. Mahalli sanatçı sınavına girdi ve kazandı. Programlara çıkmaya başladı. Radyo sanatçıları ile tanışıyor, onlara yöresinin türkülerini veriyordu.
Adnan Türköz, âşık tarzı şiirlerinde "Harbî" mahlasını kullanıyordu. Bu şiirlerinden birinden örnek olsun diye birkaç dörtlük vermek istiyoruz:
"Ne var bunda darılacak
Aşkım yalan fal değildir
Benim gönlüm kırılacak
Bir incecik dal değildir
Avuçlasan tutamazsın
Asla hile katamazsın
Kilo kilo satamazsın
Satılacak mal değildir
Su değildir içemezsin
Köprü sanır geçemezsin
Metre metre biçemezsin
Bedestende şal değildir
Adnan Türköz, Âşık Harbi mahlasıyla söylediği türküler, yurt çapında meşhur oldu ve plakları yapıldı. 1953 yılında babasına gönderdiği bir fotoğrafının üzerine "Deniz Kurutulamaz / Ata unutulamaz, Sevgili babama" diye yazıp imzalamıştı.
Orta Anadolu'da en yaygın uzun hava türlerinden birini bozlaklar oluşturuyor. Adnan Türköz'ün TRT Türk Halk Müziği Repertuarında iki bozlağı bulunuyor.
Adnan Türköz, İstanbul Belediye Konservatuarı saz topluluğuna girdi, daha sonra da emekli olduğu 1974 yılına kadar bu toplulukta hocalık yaptı. Âşık Harbi mahlasıyla söylediği özellikle taşlama türü türküleri yurt çapında ünlendi. Plakları yapıldı. Onun türküleri gerek ezgisi, gerek sosyal olayları sonraki kuşaklara aktarması nedeniyle önemliydi.
Bünyan'da bir çok halk şairleri yetişti. Bunların en eskisi 16. Yüzyıldan Koyun Abdal'dı. 20. Yüzyılda ise Aşık Harbi Adnan Türköz adını duyurmuştu. 1982 yılında aramızdan ayrıldı. Bünyanlılar vefa örneği göstermiş ilçenin meydanındaki büyük parka "Adnan Türköz" parkı adını vermişlerdi.
Ruhu şad olsun.