Yurdumuz ormanları alev alev…

 Günlerdir en güzel, en değerli bölgelerimiz cehennem ateşi gibi…

Turistik bölgelerimiz içler acısı…

Şehirleri, kasabaları, beldeleri say say bitmiyor…

Köylümüz… Şehirlimiz kan ağlamakta…

Yanan varlıkların yüz bin hektar üzerinde olduğu söylenmekte…

Milli servetler küle döndü…

Yanan sadece ormanlarımız mı?...

Ateş çemberi içindeki tüm yaşamlar yanmada…

Evler… Ahırlar… Hayvanlar…

Ekmek teknelerinin dumanları gökyüzünü sarmada…

Şehitlerimizin evlerindeki yangın hiçbir şeyle söndürülesi değil…

Yüreğimiz yanıyor cayır cayır…

Termik santraller devre dışı…

Şaka mıdır?... Küfür müdür?... İltifat mıdır bilinmez…

Yangınların aralarında anlaşmış gibi peş peşe çıkması…

Birçok soru işaretleri oluşturmakta…

Piknikçilerin keyfine mi kurban gitmekte?…

Çocukların patlayıcı oyuncakları mı suçlu?…

Yabancı devlet ajanlarının marifeti mi?

Tükenmekte olduğu öne sürülen terör örgütlerinin saldırısı mı?

Türkiye’nin dünyada gittikçe yükselen değer kazanmasını

hazmedemeyenlerin tezgahı mı?

Büyüklerimizin söylediği gibi Belediye başkanları mı?

Yoksa içimizdeki hainlerin kahpeliği mi?