Boşanma

Abone Ol

Gençlere eski Türkiye’yi anlatın deniliyor ya… 

Bugün sadece adı hatırlanan ama içeriği unutulan eski Türkiye’den bir yolsuzluk hikayesini hatırlatalım.

1989 yerel seçimlerinde İstanbul’da devrilmez diye düşünülen dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, seçimi kaybetti. Büyük bir sürpriz yapan Erdal İnönü’nün Genel Başkanı olduğu SHP’nin (Sosyal Demokrat Halkçı Parti) adayı Nurettin Sözen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi.

İSKİ Genel Müdürlüğüne de Ergun Göknel getirildi.

Ergun Göknel’in 22 yıllık eşinden boşanmak istemesiyle İSKİ yolsuzluğu ortaya döküldü.

Ergun Göknel, kendisinden 29 yaş küçük sekreteri Feray Kanvar ile evlenebilmek için eşi Nurdan Erbuğ’a 8 milyar lira nakit, (Paradan 6 sıfır henüz atılmamıştı) son model bir otomobil ve lüks bir daire teklif etti.

Yeni eşine de görkemli bir düğün yapınca yolsuzluk ifşa oldu.

Ergun Göknel sıradan bir bürokrattı, bir maaşla bu kadar yüklü tazminatı ödemesi ve eşine görkemli bir düğün yapması mümkün değildi.

Soru işaretleri arttı, herkes pür dikkat incelemeye aldı.

Ardından eski eş Nurdan Erbuğ intikam almak için konuşunca İSKİ yolsuzluğu aylarca gazetelere manşet oldu.

O dönemde DYP (Doğru Yol Partisi) ile SHP iktidar ortağıydı. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller Başbakan, SHP Genel Başkanı Erdal İnönü de Başbakan Yardımcısıydı.

Ama o tarihlerde “Bana kumpas kuruldu, siyasi linçe maruz kaldım, bunlar çocuklarıma takılan hediye” gibi savunmalar henüz bilinmiyordu!

Nurettin Sözen, hemen Ergun Göknel’i görevden aldı.

Ergun Göknel, hatta Nurettin Sözen bile bu iddialar üzerine yargılandı. Ergun Göknel, 11 yıl 4 ay hapis cezası aldı ve 5 yıl cezaevinde yattı.

Yolsuzluk sadece Ergun Göknel’i çarpmadı…

Nurettin Sözen, 1994 yılında yapılan yerel seçimlerde aday gösterilmedi.

Daha da önemlisi SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, tekrar aday olmadı. SHP Genel Başkanlığına o dönem Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olan Murat Karayalçın seçildi.

Ergun Göknel’in suçlandığı konu ve ceza aldığı yolsuzluk neydi diye merak edenler olabilir…

Ergun Göknel, İSKİ’ye paravan şirketler üzerinden fahiş fiyata klor alımı yaptığı ve mal beyanında bulunmadığı için yargılandı, ceza aldı.

Ergun Göknel, İSKİ’ye fahiş fiyata klor almanın bedeli olarak 5 yıl hapis yattı.

Dikkat edin İSKİ’ye klor alımından bahsediyorum. Ne kadar klor alınmış ve yolsuzluk yapılmış olabilir.

Bakanlığına kendi şirketinden alım yapanlardan, milyonlarca dolarlık boşanma davalarına kadar…

Günümüzde yaşananlarla, adrese teslim ihalelerle kıyaslayın.

O dönem, basını, siyasetçisi, savcısı, mahkemesi hiç kimse yolsuzluk karşısında suskun kalmadı.

Şimdi yolsuzluk, soygun ve adaletsizliği film gibi seyrediyoruz. Hatta televizyon dizilerindeki kötü adamlara daha çok tepki gösteriyoruz.

Günümüzü anlamak için eski Türkiye’yi iyi bilmek lazım!

*****

Göl gibi ol

Hintli bir yaşlı usta, çırağının sürekli her şeyden şikayet etmesinden bıkmıştı. Birgün çırağını tuz almaya gönderdi. Hayatındaki her şeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyledi.

Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başladı. “Tadı nasıl?” diye soran yaşlı ustaya, öfkeyle “acı” diye cevap verdi. Usta kıkırdayarak, çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı.

Az ilerdeki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi. Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sordu: “Tadı nasıl?”

“Ferahlatıcı” diye cevap verdi genç çırak. “Tuzun tadını aldın mı?” diye sordu yaşlı usta, “Hayır” diye cevapladı çırağı.

Bunun üzerine yaşlı adam, suyun kenarına diz çökmüş olan çırağının yanına oturdu ve söyle dedi: “Hayattaki ıstıraplar tuz gibidir. Ne azdır ne de çok. Istırabın miktarı hep aynıdır. Ancak bu ıstırabın acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Istırabın olduğunda yapman gereken tek şey, ıstırap veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir. Onun için sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış.”

*****

TEBESSÜM

Seminer

Gece yarısı arabasıyla gitmekte olan yaşlıca bir adamı polisler durdurur ve sorar:

- Gecenin bu saatinde nereye böyle?

Adam buğulu gözlerle bakındı ve şöyle dedi:

- Alkol tüketiminin insan vücuduna zararları ve aşırı kullanımında yol açtığı hastalıklarla ilgili bir seminer var, oraya gidiyordum.

- Gecenin bu saatinde kim veriyor bu semineri?

- Evde bekleyen karım.

*****

GÜNÜN SÖZÜ

İnsan iki küçük et parçasıyla ölçülür; kalbi ve dili.

İmam-ı Gazali