Maça iyi başlayan Beşiktaş, 12. dakikada Tamy Abraham’ın gölüyle öne geçti.
34. dakikada Rafa Silva’ya gole giderken yaptığı faul sonrası Davinson Sánchez kırmızıyı görünce Galatasaray on kişi kaldı.
Beşiktaş, baskılı oynasa da ikinci golü bulamayarak ilk devreyi bir sıfır önde kapattı.
ikinci devre Beşiktaş, farkı açar diye beklerken, ilk devrenin tam tersi bir oyun sergiledi.
Galatasaray, on kişi oynamasına rağmen, Beşiktaş sahasında pres yaparak, rakibin çıkmasını engelledi ve bunda da başarılı oldu.
Sergen hocanın korkak oyunu, taktik olarak oyuna müdahale edememesi ve 55. dakikada kaleci Mert’in oyuna başlarken topu baskı altındaki oyuncuya atması sonucu kaptırlan topla Galatasaray, İlkay’ın attığı gol ile skoru eşitlemiş oldu.
Sanki Galatasaray eksik değil de Beşiktaş bir kişi eksik gibi bir oyun oynadı.
Uzun atılan topların tamamı rakipte kaldı.
Galatasaray kalecisinin 35-40 metre çıkıp oyun kurması, eksikliği artıya getirdi.
İkinci devrenin başlarında da Sergen hoca bu oyunu çözemedi.
Cerny'i çıkarması, Sergen hocanın oyunu okuyamamasının en bariz örneğiydi.
74. dakikada Cengiz’in pasıyla Uğurcan Çakır’la karşı karşıya kalan Rafa Silva’nın topu auta atması maçın kader anı oldu.
Beşiktaş, iki puan kayıpla, bir puanla evine dönerken Galatasaray’ın 15 maçlık galibiyet serisine son vermiş de oldu.
Bu beraberliğe sevinen Fenerbahçe oldu.
Yine bildiğimiz Beşiktaş.
Bir devre beyaz, bir devre siyah.
Sergen hocanın gazı da tek devrelikmiş.
Seyredip gördük.
Hakem Yasin kol, verdiği vermediği kartlarla Galatasaray’ın koruyucu meleğiydi.
Beşiktaş şampiyonluk yarışında ‘Ben de varım’ diyeceği maçta, Sergen hoca ve takım ben yokum dedi.