Hepimizin bam deline dokunan, zaman zaman güldüren, çoğu zaman düşündüren, ders veren, ibret almamızı sağlayan Aydil Erol’un yeni kitabı “Şiirler” okuyucu ile buluştu.
1958 yılında Milliyet’te yayınlanan yazısıyla basın hayatına giren Aydil Erol anlı şanlı yazarların yazılarını (düzeltti) tashih etti. Hâlâ daha ediyor…
Kendi ifadesiyle; makale, fıkra, mâni, hoyrat, rübâi, koşma, nefes, turyuğ, özdeyiş türlerinde kalem oynattı.
En bilineni, “Şarkılarla Şiirlerle Türkülerle ve Tarihi Örneklerle ADLARIMIZ” isimli kitabıdır. Aynı zamanda Türk dünyasında adlar konusunda yapılan en kapsamlı çalışmadır. Bugüne kadar yeni eklemelerle dört baskısı çıktı.
Adlar konusundaki çalışmalarından dolayı 2002 yılında Türk Dil Kurumu’nun adlar koluna üye seçildi.
2003 yılında yayınlanan Bamteli kitabı geniş yankı uyandırdı.
Şiir, özellikle de hoyratlar konusunda ülkemizin önde gelen isimlerinden biridir. Hatta hoyratlar konusunda bir numara olduğunu söylersek abartı olmaz.
2003 yılında Yeniçağ ile Ufuk Ötesi gazetelerinde yayınlanan
“Yediler sucukları
Giydiler gocukları
Memleketi satıyor,
Karen Fog çocukları” dörtlüğü büyük ilgi gördü.
Bugün de geçerliliğini koruyor desek abartı olmaz.
“Din diyerek cin satar bugün dünkü sahtekâr
Hayatının gayesi: Kumar, yalan, ihtikâr” dizesi günümüzü çok net anlatmıyor mu?
Bu kısa şiirinde de kendi ilkesini çok net ortaya koyar…
Hayatıma yön verir yalnız yasayla töre
Bütün işler olacak: “Türk için Türk’e göre.”
Hoyratlar konusunda ayrı bir mahirdir Aydil Erol… Nihal Atsız’a ithaf ettiği bir hoyratta şöyle der…
Al taylara
Biraz yem al taylara
Yurdumuzun sınırı
Tuna’dan Altaylar’a
Kim varsa
Git getir hekim varsa
Dünyada düşman bana
Türk’ten başka kim varsa
Yâradır
Ağyârâdır, yâradır.
Tanrı yiğidi ancak
Bozkurtlardan yaradır.
Tabii ki şiir ve hoyratlar konusunda Aydil Erol’un eline su dökemeyiz.
Aydil Erol ve diğer ustalarımızın izniyle kısa bir hoyrat da bizden olsun.
Dile
Şiirler geldi dile
Hoyratlar çok yakışmış
Üstadımız Aydil’e
Ola
Türklükle harman ola
Turan’dan selam olsun
Bozkurt Aydil Erol’a.
(Şiirler-Aydil Erol Post Yayınevi www.postkitap.com Tel: 0 212 512 7020)
*****
Tecrübe çok şeydir
Yaşlı kadın, kartını banka gişesindeki görevliye verdi ve “500 lira çekmek istiyorum” dedi.
Gişe görevlisi, yaşlı kadına “2.000 liradan az para çekmek için lütfen ATM’yi kullanın” diye göndermek istedi.
Yaşlı kadın sebebini sordu.
Gişe görevlisi, banka kartını iade etti ve yaşlı kadına, “Kurallar böyle, başka bir mesele yoksa lütfen ayrılın. Arkanızda uzunca bir kuyruk var” dedi.
Yaşlı kadın birkaç saniye sessiz kaldı, sonra “Sahip olduğum tüm parayı çekmek istiyorum” diyerek banka kartını tekrar gişe görevlisine uzattı.
Hesap bakiyesini kontrol ettiğinde gişe görevlisi şaşırdı. Başını salladı, eğildi ve saygı ile yaşlı kadına dedi ki; “Özür dilerim hanımefendi, hesabınızda 35 milyon lira var ve bankamızın şu anda bu kadar çok nakit parası yok. Randevu alıp yarın tekrar gelebilir misiniz?”
Yaşlı kadın, “Peki, ne kadarını çekebilirim?” diye sordu.
Gişe görevlisi, 250 bin liraya kadar herhangi bir miktar çekebileceğini söyledi.
Yaşlı kadın, “Peki, lütfen şimdi 250 bin lira alayım” dedi. Gişe görevlisi, aceleyle diğer veznelerdeki paraları da topladı, telaşla saydı, sonra yaşlı müşterisine çok dostça ve saygılı bir şekilde teslim etti.
Yaşlı kadın çantasına 500 lirayı koydu. Gişe görevlisine 249 bin 500 lirayı uzattı ve hesabına geri yatırmasını istedi.
*****
TEBESSÜM
Cam
Bir sohbet sırasında Arif Nihat Asya’ya; “Eğilir, bükülür, katlanır ve istenilen şekle kolayca sokulur bir cam keşfedilmiş” derler.
Arif Nihat Asya şöyle cevap verir:
- Desenize, eninde sonunda camı da kendimize benzettik!
*****
GÜNÜN SÖZÜ
Sanki bir cahiller ordusunun istilâsıyla karşı karşıyayız… İngilizce, Fransızca, yok bilmem nece bilen aranır da nedense Türkçe bilen aranılmaz.
Aydil Erol