20 Kasım’da start alan 22. Dünya Kupası 18 Aralık’ta nefesleri kesen Fransa- Arjantin finali ile sona erdi. Arjantin Suudi Arabistan’a yenilerek, şokla başladığı turnuvada altın kupayı ‘evine’ götürdü.
Aslında karşılaşma kişisel tarihinde dünya kupası hariç tüm kupaları olan ve dünya kupasını da isteyen Arjantinli yıldız Lionel Messi ile Fransa’nın geleceğin Messi’si olarak adlandırılan genç yıldızı Mbappe arasındaydı.
90 dakika yenişemeyen iki takım uzatmalarda da beraberliği bozamayınca şampiyonu penaltılar belirledi. Fransa’da Kingsley Coman’ın attığı penaltı kalesinde devleşen Martinez’e takıldı, Aurelien Tchouameni’nin kaleyi bulmayan penaltısı ise Horozlar’ı kupadan etti.
Penaltılarda 4-2 üstünlük sağlayan Arjantin 36 yıllık kupa hasretini böylece bitirdi ve 3. kez Dünya Kupasını aldı.
Dedik ya Messi ile Mbappe kapışmasıydı bu maç, ikisi de Paris Saint Germain’de oynayan dünya yıldızları, takımlarının kazanması için son ana kadar ellerinden geleni yaptı. Fransa’nın yıldızı 3 gol atarak hat trick bile yaptı ama bu performansı Fransa’ya kupayı getirmedi. Tribünlerde oturan, pozisyonlarda ve gollerde hop oturup hop kalkan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a da oyuncuları teselli etmek kaldı.
Kupa koleksiyonu tamamlandı
Arjantin’in dünyaca ünlü yıldızı, Maradona’nın veliahtı kimine göre uzaylı, kimine göre futbolun Tanrı’sı bu turnuva öncesi en büyük isteğinin dünya kupasını almak olduğunu söyledi. Zira almadığı bir tek bu kupa kalmıştı.
Futbol kariyeri boyunca;
Barcelona’da 10 lig, 7’şer İspanya Kral Kupası ve İspanya Süper Kupa, 4 UEFA Şampiyonlar Ligi, 3’er UEFA Süper Kupa ve FIFA Kulüpler Dünya Kupası, Paris Saint-Germain’de birer lig ve Fransa Süper Kupası, Arjantin Milli Takımı’yla Kupa Amerika zaferleri almıştı. Yap bozun eksik kalan parçası “altın kupa”ydı, o da alınmalıydı.
Bu hedefle ve hırsla çıktığı karşılaşmalarda son nefesine kadar oynayan Messi amacına ulaşarak Katar’da kupayı kaldıran kaptan oldu. Gol krallığını ve altın ayakkabıyı takım arkadaşı Mbappe’ye kaptırsa da altın topu almasını bildi, turnuvanın en iyisi seçildi.
Turnuva öncesi milli takımdan ayrılma sinyalleri veren Messi şampiyonluktan sonra devam kararı aldığını da açıkladı ve ülkesine hayalini gerçekleştirmiş olmanın derin hazzı ile döndü.
Tabi turnuva boyunca rekorlar da kırdı.
Fransa maçına ilk 11’de çıkan Messi sahaya çıkar çıkmaz Dünya Kupası tarihinde 26. maçına çıkarak 25 maçla rekoru elinde tutan Alman Lothar Matthaus'u geride bıraktı ve dünyanın en büyük turnuvasında en çok karşılaşmada forma giyen oyuncu oldu.
Turnuva boyunca 6 gol attı.
Golleri ile Gabriel Batistuta'yı geride bırakarak Arjantin Milli Takım tarihinin Dünya Kupası'ndaki en golcü oyuncusu oldu.
Grup etabında 2-0 kazandıkları Polonya maçı haricinde Katar'da her maçta ağları havalandıran 35 yaşındaki futbolcu tek bir Dünya Kupası'nda grup aşamasında, son 16 turunda, çeyrek finalde, yarı finalde ve finalde gol atan ilk oyuncu oldu.
Yaptığı 8 asistle de gole en çok etki eden futbolcu unvanını aldı.
Dünya kupalarında toplam 13 gol atarak Brezilya efsanesi Pele’yi geçti. Milli takımı bırakmadığını açıklayan Messi’nin 2026’daki yeni hedefi ise Dünya Kupası tarihinin 16 golle en çok gol atan oyuncusu olan Miroslav Klose’i geçmek olacak.
Lionel Messi, karşılaşmada 24 dakikadan fazla süre alarak İtalyan Paolo Maldini'yi geride bırakıp Dünya Kupası tarihinde en fazla süre alan oyuncu unvanını da elde etti.
Son olarak kırdığı bir rekor da sosyal medyada oldu.
Lionel Messi'nin, kupanın kazanılmasının ardından Instagram'dan yaptığı "O kadar çok hayal ettim ki, o kadar çok istedim ki hala inanamıyorum." paylaşımı, 45.317.321 (yazı ile kırk yedi milyon 317 bin 321) beğeni alarak en çok beğeni alan sporcu paylaşımı rekorunu kırdı.
Arjantin sadece Messi değil, kalesinde devleşen Martinez ile, kritik anlarda devreye giren Di Maria ile, en iyi genç futbolcu ödülünü alan Enzo Fernandez ile, Fransa karşılaşmasında penaltıyı yaptıran Otamendi ile, Mac Alister ile velhasıl turnuva başlarken pek de iddialı kabul edilmeyen kadrosu ile bu başarıya imza attı ve 1978 ve 1986’dan sonra 3’üncü kez Dünya Kupası’nı aldı.
Tartışmalarla başlamıştı
22. Dünya kupası aslında tartışmalarla başlamıştı.
Tarihinde ilk kez bir Ortadoğu ülkesi ev sahipliği yapıyordu ve bu bile bitmeyen bir tartışma konusu oldu.
Avrupa’dan 13, Afrika’dan 5, Asya’dan 4,5, Güney Amerika’dan 4,5, Kuzey, Orta Amerika ve Karayipler’den 3,5 ve Okyanusya’dan 0.5 takım ve ev sahibi Katar ile toplan 32 takımın yarıştığı turnuva tartışmalarının yanı sıra sürprizleri ve yarattığı yeni yıldızları ile de hatırlanacak.
İlkler tarihe yazıldı
1930'dan bu yana düzenlenen Dünya Kupası ilk kez bir Ortadoğu ülkesinde organize edildi. Ortadoğu'nun yazın kavurucu sıcakları yaşaması sebebiyle de Dünya Kupası takvimi geleneksel olduğu üzere yaz döneminde değil, ilk kez kış sezonunda gerçekleştirildi.
İlk kez Dünya Kupası'na katılan Katar, Dünya Kupası’na en erken veda eden ev sahibi de oldu. Grupta 3 maçını da kaybeden ev sahibi, açılış maçını kaybeden ülke unvanı da aldı.
Turnuvanın ilk golü de bu karşılaşmada Fenerbahçe’de oynayan Ekvadorlu oyuncu Enner Valencia’dan geldi.
İlk kadın hakem
World Cup tarihinde ilk kez bir kadın hakem görev aldı. Fransız hakem Staphanie Frappart, Kosta Rika-Almanya karşılaşmasının orta hakemi oldu. Frappart'ın yardımcılıklarını Brezilyalı Neuza Back ve Meksika'dan Karen Medina yaparak tarihe geçtiler.
Atlas Aslanlarının tarihi başarısı
Turnuvanın en büyük sürprizi ise futbol ülkesi İspanya’yı turnuva dışına iten Fas’ın yarı finale yükselmeyi başaran ilk Afrika ülkesi olmasıydı. Öyle ki çeyrek finalde Cristiano Ronaldo’lu Portekiz’i elemelerini kimse beklemiyordu. Portekiz’i 1-0’la deviren Fas milli takımı yarı finalde Fransa ile karşılaştı ve yenilmekten kurtulamadı.
Fas, Arjantin’in yarı finalde elediği Hırvatistan ile 3’üncülük maçına çıktı ama bu karşılaşmayı da kaybetti ve dünya 4’üncüsü olarak turnuvayı tamamladı. Fas bu başarıya 1986'dan sonra, ilk kez son 16 Turu'na kaldığı turnuvada ulaştı.
Daha uzun süre konuşulacak, her ayrıntısı dikkatlere sunulacak olan 22. Dünya Kupası bir bakışta böyle geçti. Turnuva, sürprizleri, erken elenenleri, kazananları, kaybedenleri, seyir zevki yüksek karşılaşmaları ile unutulmaz turnuvalar arasında şimdiden girdi.