Anlayan var mı?

Abone Ol

Salgının ülkemizde görülmeye başlamasının üzerinden 7 ay geçti.

7 aydır salgınla kararlılıkla mücadele edildiği söyleniyor ancak o kadar garip uygulamalar yapılıyor ki anlamak mümkün değil.

Özellikle eğitimde karanlıkta yol alır gibi ne yaptığını bilmeden işler yürütülmek isteniyor…

13 Mart itibarıyla yüz yüze eğitim sonlandırıldı, uzaktan eğitim yapılacağı söylendi.

7 ay geçti uzaktan eğitimle ilgili hiçbir çalışma yapılmadı. Zaten zar zor işleyen EBA çöktü…

Bakanlık EBA’nın alt yapısını geliştirmek ve herkesin girişini kolaylaştırmayı sağlamak yerine EBA üzerinden direk zoom bağlantısı yaptırıyor.

Düşünebiliyor musunuz, bütün özel okullar kendileri için bir program geliştirdi, bu program üzerinden öğrencilerine uzaktan eğitim veriyor, ancak bakanlık uzaktan eğitim için Çin menşeili zoom programına teslim oldu.

Uzaktan eğitimin getirdiği sorunlar ayrı bir dert…

Farkında olmadan ailelerin evine kamera giriyor, aile kavgalarından tutun da, evdeki dedikodulara kadar her şey kameraya yansıyor.

Öğretmenler ve maalesef öğrenciler birçok olumsuz görüntü ve sesle karşılaşıyor.

Ne öğretmenlerin, ne de öğrencilerin buna tedbir alma imkânı var.

İlkokul birinci sınıflar haftada iki gün yüz yüze eğitime başlamıştı…

Geçtiğimiz pazartesi gününden itibaren de meslek lisesi öğrencileri meslek derslerini yüz yüze eğitimle görüyor…

Önümüzdeki pazartesi de ilkokulun tamamı, orta son ve lise son öğrencileri yüz yüze eğitime başlayacak…

Kendilerini koruma noktasında en zayıf olan ilkokul öğrencileri okula gidecek…

Ortaokul ve lise öğrencileri niçin okula gidemiyor?

Hangi gerekçe ile ortaokul ve liselerin açılmadığını anlayan var mı?

Örneğin liselerde hazırlık okuyacak öğrenciler var… Uzaktan dil eğitimi nasıl olacak, bu öğrencilerle ilgili niçin bir tedbir düşünülmüyor?

İşin daha hazin tarafı, maçların bile seyircili oynanması planlanıyor.

Yatılı Kur’an kursları, camiler, alışveriş merkezleri, işyerleri, lokantalar, hatta kahvehaneler bile açık…

Metro, metrobüs, otobüs ve minibüsler tam takır çalışıyor…

Bir tek okullar mı salgının artmasına sebep oluyor?

Anlayanınız var mı?

*****

Görmeyen gözlerin gördüğü

Adamın biri, güneşli bir gün ilk defa gittiği küçük bir kasabada şaşkın şaşkın gezinirken yol kenarında duran bir arabaya yaklaşır ve arka koltukta tek başına oturan çocuğa sorar:

- Buraların yabancısıyım... Parkın hemen yanı başındaki fırını arıyorum, çok yakın olduğunu söylediler... Yerini biliyor musun?

Çocuk, arabanın penceresini iyice açtıktan sonra:

- Ben de buraya ilk defa geliyorum, ama sağ tarafa gitmeniz gerekiyor herhalde!

Adam, “Çocuğun da yabancı olmasına rağmen bunu nasıl anladığını?” sorar.

Çocuk, “Ihlamur çiçeklerinin kokusunu duymuyor musunuz? Kuş cıvıltıları da oradan geliyor zaten” diye gülümser.

İyice şaşıran adam; “İyi ama bunların parktan değil de, tek bir ağaçtan gelmediğini nereden biliyorsun?” diye sorar.

Çocuk; “Tek bir ağaçtan bu kadar yoğun koku gelmez. Üstelik manolyalar da katılıyor onlara. Hem biraz derin nefes alırsanız, fırından yeni çıkmış ekmeklerin kokusunu da duyacaksınız” diye cevaplar.

Adam, gözlerini hafifçe kısarak denileni yaptıktan sonra, teşekkür etmek için döndüğünde fark eder çocuğun kör olduğunu…

Çocuk ise konuşurken bir anda sözlerini yarıda kesmesinden anlar, adamın kendisini fark ettiğini…

Çocuk; ışığa hasret gözlerini adamdan saklamaya çalışırken konuşur:

- Üç yıl önce bir kaza geçirmiştim. Görmeyi o kadar çok özledim ki. Sizinkiler sağlam öyle değil mi?

Adam, çocuğun tarif ettiği yerde bulunan fırına yönelirken cevap verir:

- Artık emin değilim. Emin olduğum tek şey, senin benden iyi gördüğündür.

*****       

TEBESSÜM

Asalak

İki arkadaş konuşurken biri konuyu açar:

- Amerika’da pek tuhaf bir hayvan türetmişler.

- Yok canım, neymiş?

- Bir inekle, bir zürafayı çiftleştirerek ortaya çıkmış.

- Anlamadım?

- Bu çiftleşmeden elde edilen hayvan, azgelişmiş ülkelerde otlarken, Amerika’da sağılıyormuş!

*****

GÜNÜN SÖZÜ

Hayatta en büyük hata, kendini hatasız sanmaktır.

Yunus Emre