Ihlara Vadisi’ndeki kiliseler

Eğritaş Kilisesi: Vadide bulunan en eski yapılardan birisi olan kilisenin inşası 9. Yüzyıla kadar gitmektedir. Büyük bir tapınak biçiminde inşa edilen kilisenin Hz. Meryem’e ithaf edildiği iddia edilmektedir. Ayrıca kilisede; iki meleğin arasında oturan İsa, iki melekle 6 piskopos arasında bulunan Meryem, Yusuf peygamberin rüyası, Mısır’a kaçış, vaftiz ve Kudüs’e giriş gibi sahneler de bulunmaktadır. Her ne kadar yıpranmış olsalar da renklerin canlılığı günümüzde dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor.

Kokar Kilisesi: 10. Yüzyılda yapılan kilise tek katlı olup haç planlıdır. Kilise içinde 2 adet mezar odası yer bulunmaktadır.

Pürenli Seki Kilisesi: 10. Yüzyılda inşa edilen kilisede toplam 4 bölüm bulunmaktadır. Kilisenin adı, bölgede yetişen püren ağaçlarından alınmıştır.

Daniel Kilisesi: 5. Ya da 6. Yüzyılda inşa edildiği düşünülen kilise, haç planlı olup kubbeli bir yapıya sahiptir. Günümüze kadar gelmeyi başaran kiliselerden birisidir.

Sümbüllü Kilise: 10. Yüzyılda yapılan kilisenin adı bölgede yetişen sümbüllerden gelmektedir. Günümüzde kiliseyi ziyaret etmek için dar bir pencereden girmek gerekmektedir.

Yılanlı Kilise: 9. Yüzyılda yapılan kilisenin ana girişinin yıkılmasından dolayı günümüzde kiliseye farklı bir noktadan giriş sağlanmaktadır.

Aksaray Tarihçesi

10 bin 500 yıllık tarihi ile Aksaray, Anadolu Medeniyetinin çok önemli arkeolojik bulguların kaynak adresidir.

AŞIKLI HÖYÜK, Aksaray ve İç Anadolu tarihinde yeni bulguların adresi oldu... Aşıklı Höyük, avcı, toplayıcı ve göçerlerin yerleşik hayata geçtiği, Orta Anadolu’da bilinen ilk köydür. Aşıklı halkı, esas olarak avcı ve toplayıcı bir topluluk olmanın yanı sıra ilk tarım topluluklarındandır. Aksaray’ın Gülağaç ilçesi Kızılkaya köyündedir. Mimarlık tarihi açısından Anadolu’nun geleneksel bitişik düzendeki dörtgen planlı kerpiç mimarisinin en eski örneği Aşıklı Höyük’te izlenir. Tıp tarihi açısından bir ilk ise genç bir kadına uygulanan dünyadaki ilk beyin ameliyatıdır. Ameliyat izlerinin bulunduğu kafatası ve Aşıklı Höyük’ten çıkarılan diğer buluntular, Aksaray Müzesi’nde sergilenmektedir.

Araştırmalar, Aşıklı halkının yerleşik hayata geçtikten sonra tarımla uğraşmaya başladığını göstermektedir. Daha önce yabani halde toplanan tahıllar ve bitkiler, Aşıklı sakinleri tarafından ilk kez tarıma alınmıştır. Arpa, buğday, mercimekgillerin hem yabani hem tarıma alınmış türleri karbonlaşmış tabakalar halinde kazılar sırasında ortaya çıkarılmıştır. Kazılarda bulunan hayvan kalıntıları, yoğun ve bilinçli avcılık yapan yerleşiklerin en sık avladıkları hayvanların koyun, keçi, yaban sığırı, domuz, kızıl geyik, alageyik ve karaca olduğunu göstermektedir. Bölgenin jeolojik oluşumundan kaynaklanan ve volkanik cam adıyla bilinen obsidyen, Aşıklı halkının avcılık, kasaplık, post ve deri işçiliği gibi her türlü günlük faaliyetlerini yürütmelerini sağlayan aletlerin ve silahların hammaddesi olmuştur. On bin yıllık geçmişe sahip Aşıklı Höyük 2009 yılında ziyarete açılmıştır.

Aksaray’da, Hasan Dağı’nın eteklerinde yer alan, Helenistik dцneme kadar uzanan tarihi ile “Bölgenin Efes’i” olmaya aday Mokissos Antik Kenti, ziyaretзilerini tarihin derinliklerinde yolculuğa çıkarıyor.

Devamı yarın…