Ahlat Açıkhava Müzesinden söz eder misiniz?
Anadolu coğrafyasında bulunan 81 ilin adına ilk kurulan devletin merkezidir Ahlat. Ahlat Şahlar Devletinin kurulduğu yerdir. Sökmen el Kutbi’nin kurduğu ilk Selcuklu Devleti ve bağımsız öteki Türk Devletlerinin merkezi olmuştur Ahlat. Bu nedenle Aglat’a değişik önemler yüklenmiştir. İlk Anadolu Selçuklu Devletinin mali ve idari kaynaklarınınAhlat oluşturdu. Dönemi, itibariyle tüm beyliklerin üstünde bir mali kaynak sağladı. Anadolu zenginliği için Ahlat, farklı bir öneme sahiptir. Ahlat ve Ahlatlılar ne kadar öğünse yeridir. Ertuğrul Gazi, Haymana Beyi burada doğdu. Kaya Alp’in kabri buradadır. Bunlar Anadolu insanını bir araya getirecek temel unsurlardır.
En önemlisi Selçuklu mezarlığında bulunan 4 bin yıllık motifleri bir seramoni gibi sergileyen Dünyanın en büyük Açıkhava Müzesi Ahlat’tadır.
Arkeologlar, üniversiteler, sanat tarihçiler, araştırmacılar, meraklılar, yerli ve yabancı turistler gelip, Ahlat’a kamp kurmalıdır. Burada önemli bir konuyu paylaşmak istiyorum. Üç tane Ulan Batur’da Ki dev taş yapıtlar, Göktürk İmparatorluğunun izlerini taşımaktadır. Bilge Kaan ve Ton Yukuk Abidelerinden bahsediyorum. Onlardan daha gelişmiş formatta, burada bulunan 9200 abideden bahsediyorum. Anadolu’yu anlamak ve Anadolu’yu yurt edinmek için Ahlat’ı okumak gerekli. Değilse, Anadolu tarihini anlamak mümkün değildir. Asya’daki o üç abide taş, Türklerin tarihini taçlandırırken, 23 bin kilometre kare alanı kaplayan bu Selçuklu ve Osmanlı topraklarından 64 tane devlet çıkmıştır. Bu sayıyı artırmak mümkündür. Bu gün Asya’daki 5 Cumhuriyet bu interlantın içindedir. Çok büyük bir coğrafyadan bahsediyoruz. Bunların içinde Ahlat, Türk tarihinin gerçek bir yere oturur.
Ahlat, Van Gölü kıyısında bir deniz kıyısın özelliliğinde yaşanılır, “Güneş-Deniz-Kum” özelliğinde bir kıyı turizm kenti özelliğindedir. Ayrıca City Slow-Yaşanılabilir, temiz ve dingin kent özelliğinde, uluslararası tasdikli bir marka kenttir. Bu ne anlama geliyor?
Ahlat bir huzur kentidir. Dünden bugüne Anadolu’nun huzuruna katkı sağlayan bir kenttir. İnsanlığın kafasının karıştığı zamanda bile Ahlat, Anadolu’nun birliği ve dirliğini, insanlığın hoşgörüsünü, hümanist yapısını, geçmişten günümüze pek çok kültüre de ev yaptığı gerçeğinden hareketle; medeniyetlerin de beşiği olmuştur. Zengin bir miras olan Anadolu medeniyetlerinin ve Türk kültürü zenginliğinin de beşiği olmuştur. Dünü ve bu günü canlı yaşayan Ahlat, güvenli ve huzurlu yaşam merkezidir. Çalışkan İnsanlarının hoş görüsü ve konukseverliği ise, bir başka güzelliğimizdir.
Ahlat, İtalya’da bulunan Dünya Sakin Şehirler onaylı bir huzurlu yaşam alanıdır. Türkiye’de 17 kent bu özelliğe sahiptir. UNESCO Mirası Kent özelliği ile de Ahlat, uluslararası tescilli bir yerdir. Ahlat’ın turizm potansiyeli yeni yeni keşfediliyor.
Korunaklı bir plato özelliğinde olan ve 1453 yılında 40 bin nüfuslu İstanbul yanı sıra; 11. Yy’da 300 bin nüfusu bulunan Ahlat, bir cazibe merkeziydi. Partlar Döneminden Selçuklulara dek bir kaç kez başkentlik yapan Ahlat’ın özellikleri yeniden keşfediliyor. 1018 yılında Anadolu Selçuklu’ya da başkentlik yaptığı bilinmektedir. Bu günde Anadolu Birliğinin örüldüğü yerdir Ahlat.
Bu gün Ahlat’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı Sarayı, Türk Dünyasının sembolik Merkezi özelliğindedir. Bu özeliğiyle hem Cumhuriyet Dönemini, hem de Selçuklu Dönemini bir köprü gibi bağlamıştır. Selçuklu Anadolu Birliği Ahlat’ta taçlanmıştır. Ahlat ile Başkentimiz Ankara arasında sağlam bir köprü ve kale özelliğindedir Ahlat.
Devamı haftaya…