ABD'nin yeni başkanı Biden, henüz Türkiye ile en üst düzeyde irtibata geçmemiş olsa da, bakanları ve bazı sözcüler aracılığıyla sürekli "S400'leri iade edin" mesajı verdiriyor.

Bir anlamda Türkiye'nin S400'ler konusunda ABD'nin isteğine uygun bir somut adım atmaması halinde, Biden'in Türkiye'yi çevrim dışı tutacağına dönük bir tehdit de içeriyor bu mesajlar.

Peki, Türkiye S 400'leri ABD'nin istediği gibi ülke dışına çıkarırsa iki ülke arasındaki derin sorunlar çözülecek mi?

Türkiye yeniden Ortadoğu'da ABD'nin yakın müttefiki olacak mı?

ABD, Türkiye topraklarını da tehdit eden, Suriye'nin parçalanmasına ve devamında doğacak bir yığın kaosa rağmen PKK'nın Suriye kolu YPG/PYD'yi kanatlarının altında tutmaya devam edecek mi?

Gerilladan düzenli ordu kurma çalışmalarına son verecek, bölgeye yığdığı silahları terör örgütünün elinden alacak mı?

Elbette hayır...

Peki ABD, Türkiye'nin S400'leri iade etmesi halinde Akdeniz'de Türkiye'nin meşru haklarına dönük çabalarına destek verecek mi? Bir NATO müttefiki olarak Türkiye'ye dönük askeri harekâtlarda yanımızda yer alacak mı?

Tabii ki hayır...

ABD'nin S400 talebi, sadece Türkiye'nin bu füzelerden mahrum kalarak hava savunma sisteminden mahrum kalmış bir ülke olmasını sağlamayacak.
Aynı zamanda b
ölgesel dengeleri gözeterek dış politikalarını yürütme çabasını da baltalayıp, Rusya, İran, Çin ve Şanghay 5'lisi ülkelerle arasına da mesafe koyacak. Yani bir anlamda Türkiye, Batı'nın kendisi için hazırladığı "yalnızlık" tüneline kendisini hapsedecek...

Bu kabul edilebilir değil.

ASYA'DAN ORTA DOĞU'YA ABD

ABD, bir yandan Türkiye'ye S400'ler üzerinden baskı kurarken, diğer yandan bölgemize, daha doğrusu çevremize askeri yığınak yapıyor. Trump döneminde "ülke dışındaki asker sayısını azaltma" söylemi Pentagon'un direnciyle engellenmişti. Şimdi, Yunanistan sınırımızın hemen ötesine ve PYD ile Türkiye arasında kalan bölgeye iki dev askeri üs kuruyor ABD. Bu, "bölgesel savaş tehdidi" gibi hamle ile Rusya ve Çin'in önünü kesmeyi hedeflediğini savunuyor ABD'liler. Ama Türkiye'ye dönük de mesajlar içeriyor. Batı üretimi silahlara karşı hava savunmasını koruma altına almak zorunda olan Türkiye'nin S400'lerden başka çaresi mi var? ABD ve Batı ülkeleri Suriye savaşının başlarında "emanet" olarak ülkemize konuşlandırdığı Patriotları, istememize rağmen bize satmayınca Ankara'daki karar alıcılara S400'den başka bir seçenek kalmamıştı zaten. Savunma sanayimiz, ihtiyacımız olan tüm silahları yerli ve milli kaynaklarla üretene kadar da bu durum değişmeyecek.

ABD'NİN PARTNERİ TERÖR

ABD'nin derin dehlizlerinde yıllar önce kurgulanan ve halen değişik aşamalarıyla sürdürülen strateji belli.

Dünya şerifliğini sürdürmek isteyen Washington, yardımcılarını da terör örgütlerinden seçmiş durumda. Afganistan'dan başlayıp, Ortadoğu'nun Batı'daki en uç noktasına kadar terör örgütlerine el altından destek vermeyi sürdürüyor. Çünkü "istikrar" bu bölgedeki ülkelerin ayağa kalkıp oyunu bozmasını sağlayacak kadar tehlikeli ABD için.

ABD, Afganistan'da yıllardır iç savaşın bir tarafı olan Taliban'la mücadele için bu ülkede bulunuyor değil mi? Hayır...

Taliban'ın, Afgan merkezi hükümeti tarafından yenilmemesi için yakın gözlem yapıyor ve yeri geldiğinde bu örgüte destek veriyor. 30 yılı aşkın süredir savaşın devam ettiği bu topraklarda, artık medeniyetin M'si bile hayal. Demokrasi mi? Güldürmeyin insanı. Tarihte İngilizlerin, son 70 yılda da ABD'nin ayak bastığı hangi topraklara demokrasi gelmiş?

ABD'nin daha doğrusu Pentagon'un Taliban'a destek verdiğini Washington Post 2020 yılının Kasım ayında bir haberle net bir şekilde anlattı. Resmiyette Taliban'la savaşıyor gözükse de.

Tıpkı, Ortadoğu'da resmi olarak IŞİD'le savaşıyormuş gözüküp, bu örgütü el altından yaptığı desteklerle yaşatmayı sürdürmesi gibi.

Washington Post'ta yer alan habere göre Pentagon'un Taliban'a verdiği desteği, geçtiğimiz yılın sonlarında ABD'nin Afganistan ve Orta Doğu'dan sorumlu üst düzey komutanı olan General Frank McKenzie, Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesi'ne anlattı. Taliban'ın Pentagon'dan sınırlı da olsa destek aldığını kabul eden McKenzie, ayrıntı vermeyi reddetti. Gazete, bu desteğin bir bölümüne şahit olan Afganistan'da görevli bir çavuşun ifadelerine de yer verdi.

Peki ABD Taliban'a neden mi destek veriyor?

IŞİD, Taliban, El Kaide gibi "sapkın" örgütler biterse, ABD'nin bölgedeki varlığı da anlamsız kalır. Her şeyden önce kendi kamuoyları karşısında zor duruma düşer ABD'li siyasetçiler.

11 Eylül 2011'den bu yana Uzak Asya'dan Ortadoğu'nun tamamında "İslamcı terör" adı altında istikrarsız bir dönem yaşanıyor. Devletlerin otoriteleri zayıflıyor, topraklarını ve ekonomilerini yönetemez hale geliyor.

Yani, Başkan Bush’un "sonsuz savaş" olarak adlandırdığı Rumsfeld/Cebrowski planı söz konusudur. Neydi o plan?

Devletleri zayıflat, ekonomilerini çökert, ülkede "sürdürülebilir verimli kaos" çıkart ve tüm kaynaklarını sömür. Bu arada o ülkelere, etnik ve dini/mezhebi ayrılıkları sürekli diri tutacak birer anayasa yap.

Özetle; ABD bizden sadece S400'leri iade etmemizi istemiyor, kendisine teslim olmamızı ve "sonsuz savaş" çemberinin bir yerinde karanlığa sürüklenmemizi istiyor...