Son yıllarda çok önemli konular konuşulmuyor, tartışılmıyor.

Halkı çok da ilgilendirmeyen, suya sabuna dokunmayan konular konuşulsun isteniyor.

İlginç olanı, överken en üst noktadan konuşuyoruz, ama eleştiri olunca gerçekleri gizlemenin yolunu arıyoruz.

Türkiye’ye kaçak veya normal yollarla giren yabancı sayısını kimse bilmiyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, İstanbul’da 2,5 milyon yabancı bulunduğunu söyleyince anında cevap yetişti.

İstanbul Valiliği hemen açıklama yaptı; İstanbul’da 535 bin 25 geçici koruma kapsamında Suriyeli, 644 bin 726 ikamet izinli farklı uyruklarda olmak üzere toplam 1 milyon 179 bin 751 yabancı bulunuyor, dendi.

Valiliğin açıklaması yeterli olmayacak ki İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı da hemen cevap verdi. İstanbul’da tüm hukuki statülerde toplam 1 milyon 182 bin 157 yabancı var, dendi.

Kaçak Suriyelilerden, Afganlılardan zaten bahsedilmiyor; yine de her iki resmi kurumun açıkladığı rakamlar birbirini tutmuyor.

Birkaç gün sonra Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, övüne övüne anlattı: “Ülkemiz, 9 milyon Suriyelinin ihtiyaçlarını karşılıyor.”

İstanbul’da 2,5 milyon yabancı yaşadığı söylenince kızılca kıyameti koparanlar, bakanın 9 milyon Suriyeli beslediğimizi açıklamasını şiddetle alkışlıyor.

Eleştirildiğinde o kadar yabancı yok deniliyor, ama övünürken gerçekleri ağızlarından kaçırıyorlar…

Maalesef bundan övünç duyan kişiler var, büyük bir başarı olarak sunuyorlar.

Üstelik sadece 9 milyon Suriyeliden bahsediyor, diğer yabancıların adı bile geçmiyor.

Bugün muhtemelen tüm Suriye’de 9 milyon insan yaşamıyor. Biz Suriye nüfusunun büyük çoğunluğunu ülkemize aldık.

Türkiye’de yaşayan her 10 kişiden biri Suriyeli, belki de daha fazla…

Bazı mahallelerde adres sormak için bile Türk’e rastlamak mümkün değil.

Tabelalar yabancı, işyeri çalışanları ve sahipleri Suriyeli veya başka milletlerden.

Sokaktaki seyyar satıcılar ve dilenciler bile yabancı…

En acısı da yabancılar maalesef Türkler’den üstün tutuluyor, birçok yerde öncelik tanınıyor.

Bir Türk, herhangi bir ülkeye giderken vize alsa bile elli kez sorgu sualden geçiyor.

Elin oğlu benim ülkeme Türkler’den daha rahat girip çıkıyor.

Vatandaşlarımız akşam evine giderken bile sokakta çevrilip kimlik kontrolüne tabi tutuluyor.

Yabancıları gören olmuyor.

Sorun sadece yabancılara kaç milyar dolar harcadığımız değildir.

Türkiye’nin, Türklerin güvenlik ve gelecek sorunudur.

Yabancı sayısı ile övünmek yerine ülkelerine dönmeleri için çare bulma zamanı gelmedi mi?

*****

Silinecek kişilerin listesi

Sen aramayı, yazmayı bıraktığın an bakarsın ki o aramıyor, yazmıyor, bütün ilişkiyi sen devam ettiriyorsun... Sil gitsin.

Bir insandan bir şey öğrenemiyorsan, o insan gereksizdir... Sil gitsin.

Başkalarının sırlarını sana anlatan, senin sırlarını da başkalarına anlatır... Sil gitsin.

Tartışmayı bilmeyen, dinlemeyen, kendi fikrini dayatan insanla konuşacak bir şeyin yok... Sil gitsin.

Unutma, zaman bulunmaz, yaratılır. “Yoğunum” kelimesini ağzına sakız etmiş, sürekli zamansızlıktan dem vuranı... Sil gitsin.

“Ben buyum” deyip sıyrılan insanla asla anlaşılamaz... Sil gitsin.

Saatlerce kendi derdini anlatıp durur, bencillikten burnunun ucunu görmez... Sil gitsin.

Ne yaparsan yap gülmez. Bazıları mutsuzluktan beslenir... Sil gitsin.

Değer veriyorsan değer görmelisin, aksi aptallıktır. Senden alır, alır, alır… Vermeye gelince beklentisiz sevgiden dem vurur... Sil gitsin.

Kendi yapamadığı için senin başarılarını küçümser. Hatta dürüstlük adı altında kıskançlığını kusar. Sıkma canını, onun derdi kendi acizliğiyle... Sil gitsin.

Hayallerini dinlemeyenleri, acını ve mutluluğunu paylaşmayanları... Sil gitsin.

(Alıntıdır)

*****             

TEBESSÜM

Satıcı

Gariban bir köylü bir gün şehre iner. Büyük bir mağazada iki kişinin karşılıklı oturup konuştuklarını görür. İçerde bir masa ve 3-4 koltuktan başka bir şey göremeyince merak edip sorar:

- Selamünaleyküm ağalar.

- Aleykümselam hemşerim, ne istiyorsun?

- Merak ettim acaba burada ne satıyorsunuz?

Köylü ile dalga geçmek isteyen satıcı sırıtarak cevap verir:

- Eşek satıyoruz.

Köylü de taşı gediğine koyar:

- Sadece ikiniz misiniz, yoksa daha var mı?

*****

GÜNÜN SÖZÜ

Hayatta en büyük hata, kendini hatasız sanmaktır.

Doğan Cüceloğlu