Hepinize iyi günler dileyerek başladığım bugün ki yazımda malmöye karşı eskiden beri süregelen şanssızlığımızdan, oynanan oyundan ve bağzı bireyael performanslardan bahsedip kısa bir maç analizi yapacağım değerli okurlarım.

Öncelikle ilk konumuza gelirsek bütün Beşiktaşlıların hatırlayacağı üzere eskiden beri süregelen bir şanssızlık silsilesi yine bir malmö maçında daha tekerrür etti. Futbol tarihinde kendi kalesine atılmış en şık gollerden birini daha Recep Çetin namıdiğer Takoz Recep hatırlayacağınız üzere bir malmö maçında kendi ağlarımıza göndermişti nitekim dün gece oynanan maçta da tarih tekerrür etti ve son haftalarda performans olarak yaşadığı düşüşle dikkati çeken , takımın kademe anlayışını her pozisyonda bozan , arkasına sürekli adam kaçıran bu da yetmezmiş gibi ayağına gelen her topu mesafe tanımaksızın isabetsiz orta denemeleriyle heba eden Caner Erkin dün de  günündeydi. Kendi kalesine attığı golün yanısıra isabetsiz orta denemeleri ve maçın kopma anında topla birlikte auta çıkacak rakibine penaltı hediye ederek uzun süre sonra Uefa Avrupa liginde gol atamadan aldığımız mağlubiyetin başrolü oldu. Takım ise canerin tam aksine ik yarı oynadığı dikine oyunla birçok net pozisyon yakaladı yakalanan bu pozisyonlar bukadar cömertce harcanmasa gecenin sonucu Caner Erkine rağmen farklı olabilirdi. 

 Bir diğer konum ise Şenol Güneş’in aklının ligde Konyaya karşı oynanacak maçta olduğu da çok belliydi. Bu nedendir ki takımın skora direkt katkı eden oyuncularını yedek bekletip rotasyona gitmişti Şenol Hoca dün gece. Birçok kişi bunun yanlış olduğunu savunsa da ben bu hamlesinde Şenol Hocaya sonuna kadar hak veriyorum. Son üç sezondur iki günde bir maç oynamak zorunda bırakılan Beşiktaşın akaine fikstür tamamen Fatih Terimin de itirafından anlaşıldığı üzere derin Galatasaray tarafından ayarlanılarak adalet sadece belli kişilere sağlanmaktadır. Nitekim bu nedendendir ki önümüzdeki Beşiktaş galatasaray derbisinden önce galatasaraya 5 gün dinlenme fırsatı verilirken Beşiktaşa bir gün bile çok görülmüştür. Bunların hepsinin farkında olan ve hakkını arayan Şenol Hocaya medyanın bukadar saldırması da tesadüfi değildir. Son zamanlarda belli güçler tarafından Beşiktaşın üzerine oynanan fikstür oyununları artık yenilir yutulur cinsten değildir. Daha önceki yazılarımda da olduğu gibi bu işte kimin parmağı varsa o isimleri istifaya davet ediyor Beşiktaş taraftarını isr bu oyunlar karşısında birlik olmaya , hocası ve takımının arkasında itici güç olmaya devam etmesini medyanın oyunlarına gelmemesini tavsiye ediyorum.