Halkın gerek duyarak ürettiği ve sürdürdüğü değerleri ve yaşama biçimlerinin tümüne halk kültürü, yerel kültür diyebiliriz. 
Yöreye özgü olan bu kültürde, aynı yerde, aynı sosyal çevrede nesiller boyunca var olan insanların yemesinden içmesinden, giyiminden kuşama, eğlencesinden yasına, inançlarından tıbbına kadar hayatını her yönüyle kucaklayışı, sorunlarına karşı çareleri bulunuyor.
Bu nedenle hedef kitlesi insan olan gazetecilikte yerel kültürün rolü büyük.

Geçmişten bu güne, yerel kültürler ile gazeteler arasındaki ilişkiyi en güzel örnekleyebileceğimiz il Sivas.  150 yıla yakın geçmişi olan Sivas basının içeriğine kültür unsurları derinlik kazandırmış.  Sivas basını da yerel kültüre can suyu olmuş. Eğer ozanlarıyla, türküleriyle, halk oyunlarıyla, kiliminden halısına, ağızlığından bıçağına türlü el sanatlarıyla Sivas tanınan ve önde gelen illerimiz arasında yer alıyorsa, bunda cumhuriyet öncesinde ve sonrasında Sivas'ta yayınlanan gazete ve dergilerin payı var.
Sivas'ın kültür hazinelerini araştıran, gün ışığına çıkaran, yayan Eflatun Cem Güney'den, Vehbi Cem Aşkun'a, Muzaffer Sarısözen'den İbrahim Aslanoğlu'na kadar pek çok hayatlarını kültüre vakfetmiş anıt insanlar, Sivas gazete ve dergilerinde yazacak ortam bulmuşlardır. Onların marifetleri bu yayın organlarında iltifat bulmuş. 

Diyebiliriz ki, halk kültürü birikimleri açısında Sivas farklı bir yönde görülüyorsa, bunda diğer illerimize göre erken başlayan halkbilimi araştırmalarının ve bu araştırmaları yayınlayan basının katkısı olmuş. 

İlk Sivas Vilayet Gazetesi 1878'de yayınlandı ama daha önce Sivas'ta Ermenilere ait iki matbaa vardı. Bu matbaalarda 12 gazete yayınlanmış ve kitaplar basılmıştı. Cumhuriyetin ilanına kadar Sivas'ta yayınlanan gazetelerden "Sivas"ı, Sivas Kongresi kararıyla yayınlanan ve milli mücadelenin sesi olan "İrade-i Milliye" gazetesini, Vicdan, Kızılırmak, Mücahede-i Milliye ve Gaye-i Milliye isimli gazeteleri anabiliriz. Bunların bazıları Kayseri, Tokat,  Amasya gibi çevre illerde de dağıtılmaktaydı. 

Sivas'ta Milli mücadeleyi destekleyen ve yöre kültürünü işleyen yayınlardan biri de Dilek dergisi olmuştu. Sivas kültür zenginliğinin tanınmasında, yayılmasında yerel gazeteler kadar Yayla, Sivas Folkloru, Su gibi birçok derginin de katkısının olduğunu belirtmeliyim. Bunu belirtirken, bu dergilerin yaşamasına Sivaslıların katkı vermediğini de belirtmek zorundayım.

Bugün Sivas Basının önünde, yaşayan, canlı kültürel zenginlikleri ve bir yüzyıla yakın zaman içinde yapılan derlemeler, kayıtlar ve tetkiklerden oluşan devasa bir folklor birikimi var... Yani, Sivas kültürü, Sivas Folkloru, Folklor edebiyatı, yazmakla tükenmeyecek engin ve derin bir alan. Her gün bir konuya el atsanız, deryaya daldırdığımız kepçenin alabileceği su kadar bir tüketiminiz olur. Ancak kültür hazinesinin birkaç parıltısını sayfalarınıza aktarabilirsiniz. 

Özellikle Atatürk'ün "Fazilet Adaları" olarak nitelendirdiği yerel basınımız bölgelerinin kültürel durum tespitini yapmalı. Gündelik hayatımıza daha fazla etki etmesine, hayatımıza renk katmasına katkı sağlamalı.