Muğla'nın merkez ilçesi Menteşe'de iş insanı Özlem Uzman ve ünlü ressam Safai Özer tarafından öğrencilere burs vermek amacıyla 2015'te kurulan EGET Vakfı, zenginlerin yiyeceği olarak bilinen trüf mantarının ardından lavanta tarlası oluşturdu. Ula ilçesinin Armutçuk Mahallesi'ndeki tarım işletmesinde 4 dönümlük alanda lavanta fideleri toprakla buluşturuldu. EGET Vakfı, bölgede lavanta dikiminin artması için uygun fiyatlarla fide satışına başladı. Vakıf, lavanta fidesi satışı dışında, lavanta balı üretimi de gerçekleştirdi. 'Eğitime destek olsun lavantanın çiçeği' sloganı ile satılan lavanta fideleri ve balından elde edilen gelir, öğrencilere verilen burslar için kullanıldı. EGET'in lavanta balı beğenilince, bölgedeki arıcıların da dikkati Armutçuk'a döndü. Geçen bahar ayında bal üreticileri yaklaşık 600 kovanı, EGET Armutçuk Tarım İşletmesi'nin çevresine yerleştirdi. 2018'in Ağustos ayı hasat döneminin ardından lavantalar, Muğla Büyükşehir Belediyesi Tıbbi ve Aromatik Bitkiler ve Yerel Tohum Merkezi Tesisleri'nde damıtıldı. Damıtılarak elde edilen yağlardan kozmetik ürünler yapılması için İstanbul'daki bir firma ile anlaşma sağlandı. Anlaşma sonrası elde edilen sabun, tonik, krem, kolonya ve şampuan, vakfın internette sitesinde 19 -30 lira arasında değişen fiyatlarla satışa sunuldu.

'üretebileceğimiz ürünleri yüksek miktarda ithal ediyoruz'

EGET Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Özlem Uzman, tarımsal üründen, yüksek katma değerli sanayi girdisi elde ettiklerini belirterek, "Ülkemiz yoğun olarak bitkisel kökenli yağları ve sularını ithal ediyor. Daha da ileriye bakarsak, bu sanayi girdisinin perakende ürüne dönüşmesiyle çok yüksek oranlı bir katma değer oluşuyor. Bu katma değerin çiftçilerimizin cebinde kalması mümkün. Bunu göstermiş olmanın kıvancını yaşıyoruz. Elbette EGET bir vakıf ve ana amacımız eğitim gören dar gelirli öğrencilerimize burs verebilmek. Çiftçilerimizin daha fazla gelir elde etmesini sağlamak için yollar göstermenin yanı sıra daha fazla sayıda öğrenciye burs vermek için yeni bir olanak bulduk ve mutluyuz" dedi.

Başkan Uzman, tarımda ve sanayide zor bir dönemden geçtiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çiftçilerimiz tarafından üretilebilecek ürünleri dahi ithal ediyoruz. İthal ettiğimiz ürünler arasında lavanta, turunçgil, nane, sitronellol (gül ve sardunya yaprağından üretilen bir ürün) yağları bulunuyor. Bitkilerden elde edilen yağ ve hidrosol, çözeltiler ve rezinoitlere baktığımızda yıllık yaklaşık 33,5 milyon dolarlık bir ithalattan söz ediyoruz. Bu para çiftçimizde kalabilir. Sadece lavanta değil, geniş kapsamlı düşünüldüğünde, bitkilerden elde edilen yağ ve hidrosolleri dikkate alırsak 2018'de 279 milyon dolar açık vermişiz. Bu yılın Ocak- Mayıs döneminde açık 100 milyon dolar. Çiftçimizin üretebileceği ürünleri yüksek düzeyde ithal ediyoruz. Ürettiklerimizi ise kozmetik ürüne dönüştüremediğimiz için yurt dışından yüksek bedellerle ithal ediyoruz. İşte bu katma değeri çiftçimize kazandırmak mümkün. "

'çiftçi kooperatiflerinin desteklenmesi gerekiyor'

EGET Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Safai Özer ise kooperatifler aracılığıyla, ihracat yapan, güçlü kozmetik markaları oluşturulabileceğine dikkat çekerek, şöyle konuştu:

"Vakfımız, sahil kentlerinin ilk lavanta plantasyonunu Muğla'da kurmuş olan işletme. Elde ettiği mali kaynakları dar gelirli öğrencilere burs vermeyi kendine görev olarak tanımlamakta. Yaptığımız işlerle, isteyen herkese yararlı ve örnek olmayı da kendimiz için ayrı bir görev sayıyoruz. Lavanta yağı ve lavanta suyundan kozmetik ürün elde etme süreci bize gösterdi ki; tarımsal bir üründen çok yüksek oranda bir katma değer elde etmek mümkün. Başlangıçta, Sağlık Bakanlığı'nın onaylayacağı bir laboratuvar ve fason üretici bulmak, satış için önemli organizasyonlar yapmak ve bedeller ödemek gerekiyor. Kamu ya da belediyeler eliyle çiftçiler kooperatif olarak örgütlenip bu süreçler desteklenirse onlar için önemli bir gelir kaynağı sağlanmış olur. Günümüz iletişim imkanları düşünülürse kooperatifler aracılığıyla, ihracat yapan, güçlü kozmetik markaları oluşturulabilir."