Mardin Artuklu Üniversitesi Sosyal Kültürel Antropoloji bölümünden mezun olan Mustafa Adak ve Hakan Çalpak, İnegöl'de 3 yıl önce kafe açtı. Kafeyi açmalarıyla birlikte 3 ay içinde hurdacılardan ve çöplerden antika eserleri toplayan ikili, iş yerinin dekorlarını bu eserlerden oluşturdu. 250 yıllık manastır kapısından içeri girilen kafe, müzeyi andırırken, içinde birbirinden değerli nostaljik eserler yer alıyor. Çöpten topladıkları ve hurdacılardan ücretsiz aldıkları bin üzerinde eseri temizleyip, iş yerlerine koyan ikili, her geçen gün yenilerini ekliyor.

3 ayda müze gibi kafe oluşturdular

Kafe İşletmecisi Mustafa Adak, sıfır sermaye ile yola çıktıklarını anlatarak, "Bütün ürünleri tek tek çöplerden ve hurdacılardan toparlayarak bu mekanı oluşturduk. Kendi mesleğimizi burada hayata geçirdik. Aynı zamanda kültür bilimcisiyiz. Kültürel değeri olan bazı ürünlerin kaybolmasını engelleyeme çalışıyoruz. Burası 3 ay içinde bir müze haline dönüştü. Binin üzerinde tarihi eserler var. İnanılmaz şeyler, tarihi eserler çöplere atılıyor. Eski sandıklar, valizler, koltuklar, telefonlar, saatler, ahşap eşyalar. Bunların hepsi bizim kültürümüzün ürünleri. Bunların kaybolmaması gerekir. Genellikle müşterilerimiz aileler. Burada yerli müzikler dinleniyor. Pizza yok ama lahmacun var" dedi.

Çöpleri karıştırdık

Bu değerli eşyaları toplamak için yoğun çaba sarf ettiklerini aktaran Adak, "Sanayideki ve ev atıklarını atıldığı çöpleri karıştırdık ve inceledik. Bir çok değerli eşya bulduk. Bunların her biri kendi yaşandığı dönemli bu dönem arasında kültürel bağ oluşturan şeyler" diye konuştu.

Kapısı bile 250 yıllık

Kafelerinin insanların ilgisini çektiğini belirten Adak, şunları söyledi: 

"En eski ürünlerimiz arasında kafemizin kapısı bulunuyor. Kapımız 250 yıllık tarihe sahip. İnegöl'de yıkılan manastırın kapısı artık bizim kafemizin kapısı oldu. 3 aylık çaba sonucunda gördük ki insanlar böyle şeylere ihtiyaç duyuyorlar. Basmakalıp mekanlardan artık insanlar sıkılmış."

Kafede internet hizmetinin olmadığını kaydeden Adak, "Çünkü 7'den 70'e herkes internet kullanıyor. Biz bunun önüne geçmek istedik" dedi.

Kafe müşterisi Dilara Karadeniz ise, "Diğer kafelerden farklı. Oldukça güzel. Bana farklı geldiği için geliyorum. Hiç bu kadar tarihi eseri bir arada görmemiştim" dedi.