BLACK Friday (Efsane Cuma),Cyber Monday (Siber Pazartesi), 11.11 indirimleri ve yılbaşı fırsatları gibi, yüzlerce e-ticaret sitesi ve markanın Kasım ayından itibaren kampanyalı satışlara başlayacağı 3 aylık indirim çılgınlığı dönemi başlamak üzere. Özellikle bu dönemde siber dolandırıcılara fırsat doğuyor. Kullanıcılar internetten üzerinden yaptıkları online alışverişlere bu aylarda daha dikkatli olmalı.  

"Çok ciddi bir risk mevcut"

Siber Güvenlik Uzmanı Osman Demircan, siber dolandırıcılara karşı bireyleri uyardı. DHA'ya konuşan Demircan, hem internet hem de sosyal medya platformlarında yapılan satışlarda tüketiciler nelere dikkat etmeli sorusunu yanıtladı. Demircan şunları söyledi:

"Kara cuma olarak anılan bu günler dolandırıcıların en fazla çalıştıkları zamanlar oluyor. Çünkü kötü niyetli kişiler, dolandırıcılar güncel konuları takip etmeyi çok severler. İnsanlar da bu güncel konulara maalesef kanıyorlar. Kara cumalarda çok ciddi indirimler oluyor. Bu indirimleri sanki kendileri yapıyormuş gibi aslında normalinde alışveriş sitesi gerçekten de indirimler yapılıyor. Onun sahtesi yapılarak, sahte bir sosyal medya hesabı oluşturulup 3 bin dolarlık bir televizyonu 300 dolara satıyormuş gibi gösterip kullanıcıların hem kredi kartı bilgilerini almaya çalışıyorlar hem de kişisel verilerini çalmaya çalışıyorlar. Bu dönemlerde böyle çok ciddi bir risk mevcut."

"Önemli unsur kredi kartı bilgilerini vermemeleri"

Siber Güvenlik Uzmanı Osman Demircan, online alışveriş yapan bireyleri uyardı. "Instagram en fazla alışveriş yapılan sosyal medya platformlarından bir tanesi" diyen Demircan, "Instagram geliştirdiği yeni platformuyla normal alışverişe de olanak sağlamaya başladı. Yani kendini kayıt ettiren bir kurum Instagram üzerinden ürün satabiliyor. Kullanıcıların mutlaka bunu tercih ediyor olması gerekiyor. Bu çok önemli bir kriter. Onun dışında geçmişte alışveriş yaptıkları yerleri tercih ediyor olabilirler. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli unsur kredi kartı bilgilerini vermemeleri. Özellikle kapıda ödeme seçeneği olabilir. Kredi kartıyla ödeme istiyorlarsa da sanal kart bilgilerini verebilirler. Gerçek kredi kartı numarasını kötü niyetli kişilere kaptırmamış olacaklar. Sadece sanal karta aktardıkları küçük bir miktar kadar zararları olacak" ifadelerini kullandı.

Dolandırıldığını anlayanlar ne yapmalı?

Siber Güvenlik Uzmanı Osman Demircan, online alışverişte kredi kartı bilgilerinin kötü niyetli kişilerin eline geçen vatandaşların nasıl bir yol izlemesini gerektiğini anlattı. Demircan bu konuda şunları söyledi:

"Kredi kartı bilgilerini verip de kötü niyetli kişilere bunu kaptırdığını fark ettiği anda, ki bu alışveriş yapılmasıyla başlayacaktır. Kartınız hızlı bir şekilde kopyalanacak ve sizin adınıza alışverişler yapılmaya başlanacak. Bununla alakalı da uyarı mailler ve SMS'ler size gelmeye başlayacak. Burada ilk yapılması gereken hemen bankanızla iletişime geçip kartın kullanıma kapatılması. Bu alışverişleri ben yapmadım bilgisinin bankayla mutlaka paylaşılıyor olması. Bu çok önemli."

"Sınırlı sayıda bir stoğu, bir  firma bu özel günde insanların kullanımına, satın almasına sunuyor olabilir. Bunu fırsata kötü niyetli kişiler dönüştürüyor" diyen Osman Demircan, "Bunlar çok az sayıda satılan ürünler. Kötü niyetli kişiler sanki o ürünü kendileri satıyormuş gibi göstererek 3 bin dolarlık, 4 bin dolarlık belki de 5 bin dolarlık beyaz eşyaları, televizyonları, teknolojik telefonları bunların tamamını 500 dolara, 300 dolara sattıklarını söylüyorlar. Yüzde 50'lerde indirim bir noktaya kadar kabul edilebilecek bir şey. 10'da 1 gibi, 20'de 1 gibi indirimler hiçbir şekilde kabul edilebilecek indirimler değil maalesef. Konu böyle olduğunda da direkt şu söz geliyor akla; bedava peynir, sadece fare kapanında olur. Bu tuzağa kesinlikle ama kesinlikle düşmemek gerekiyor" dedi.

Uzmanlardan firmalara da uyarı var

Siber güvenlik uzmanları dolandırıcılara karşı yalnızca tüketicileri değil, firmaları da uyarıyor. 'Dolandırıcılara karşı firmalar nasıl bir yol izlemeli' sorusunu Demircan şöyle yanıtladı:

"Mutlaka arama motorlarında sosyal medyada kendi kurum isimlerini ciddi şekilde aratmaları gerekiyor. Çünkü sahte isimlerle taklitleri çıkacak, bu taklitler üzerinden onların isimleri kullanılarak satış yapılacak. Kullanıcılar ve müşteriler firma adına ciddi anlamda güvendikleri için kötü niyetli kişilere kanmış olacaklar. Burada kurumlara düşen en önemli görev bu. Mutlaka internet üzerinde ve sosyal medyada araştırma yapmaları hatta kendi kurum isimlerini aratarak ilk başlarda çıkan, ilk sayfaların tamamını inceleme altına almaları. Tehlikeli bir durum gördüklerinde, bu sponsorlu reklamlar da olabilir her ne kadar kurum taklit ediliyor olsa da maalesef arama motorları ve sosyal medyadan verilebiliyor. Hemen kolluk kuvvetleriyle iletişime geçip, bunun bir dolandırıcılık olduğu ve hem müşterilere hem de kendilerini risk  altığının beyan edilmesi gerekiyor."

Tüketiciler güvenli buldukları siteleri tercih ediyor

İnternet üzerinden alışveriş yapan Berna Karataş genel olarak çocuğu ve kendi için ürün aldığını belirterek, "Bebeğim olduğu için çocuk bezi ya da çocuk bakımıyla ilgili ürünler alıyorum. Kendi özel kozmetik ihtiyaçlarım için de alışveriş yapıyorum. Kredi kartı kullanıyorum. Güvenli bulduğum birkaç site var. Onlardan alışveriş yapıyorum" diye konuştu.

İnternetten kozmetik ürünler aldığını ifade eden Ömer Faruk Arslan ise "İnternetten ayda birkaç defa alışveriş yapıyorum. Giyim çok tercih etmiyorum. Daha çok kozmetik yani günlük kullandığımız şampuan, deodorant vs. alıyorum. Alışveriş yaparken kredi kartı kullanıyorum. Güvenilirlik sitelerin tanınırlığıyla orantılı benim gözümde. Tanınır siteler benim için güvenli.  İnternet kullanımını çok iyi yapamayan insanlar bu hataya düşebilirler ama uzantıları resmi olarak belli olan sitelerin sahtesi açıldığı zaman uzantıları reklamlarda görünür zaten.  Büyük firmaların uzantıları belli sonuçta. Gerçek internet sitesi olduğu belli sonuçta" ifadelerini kullandı.