Osmangazi'nin Tahtakale Mahallesi'ndeki tarihi Ahşap Han'da antika dükkanı bulunan koleksiyoner Aziz Alçiçek, uzun yıllardır gazoz, kaset ve plak gibi bakkal ürünlerini biriktiriyor. 2010'dan itibaren kapağı açılmamış cam şişe gazozlara merak salan Alçiçek, geçen süre içinde şehir şehir gezip, Anadolu'da üretilen 50 farklı il ve ilçeye ait gazozları toplayarak koleksiyon oluşturdu. Kapağı açılmamış gazoz bulmanın zor olduğunu dile getiren Alçiçek, bir şişe gazoz için bile yüzlerce kilometre yol gittiğini söyledi.

Farklı gazozlar bulmak için Anadolu'yu gezdiğini belirten Aziz Alçiçek, "Fırsat buldukça vakit buldukça yakın şehirlere, bazen İç Anadolu'ya gidiyoruz. Orada gittiğimiz ilçelerde işimize yarayacak mamulleri topluyoruz. Onun haricinde de soruyoruz 'Buraya ait bir gazoz var mı, bir içecek var mı, gazlı bir içecek var mı?' diye, olduğu zaman onları da alıyoruz tabi tek almıyoruz beş on tane alıyoruz. Misal elimde olmayan bir parça oluyor diğer bir arkadaştan takasa giriyoruz, o şekilde koleksiyonu yavaş yavaş büyütüyoruz" dedi.

'Gazozları açılmamış şekilde muhafaza ediyoruz'

Bazı ilçelerin de kendilerine ait gazozları olduğunu söyleyen Alçiçek, "Çeşit olarak koleksiyonumda 50 çeşit gazozum var. Hepsini açılmamış vaziyette muhafaza ediyoruz. Gazoz bizim çocukluğumuzun içeceği. Yani biz küçükken 1970'li yıllarda falan kola pek içilmezdi, gazoz içilirdi. Her şehrin kendine ait gazozu vardı. Her ilçenin kendine ait gazozu vardı. Başlı başına bir araştırma konusu. Mesela bizim gazoz toplarken öğrendiğimiz şeyler var. Bazı gazozlar kahvehane gazozu, bu yüzden bakkalda ve markette yok. Sadece kahvelere dağıtılıyor. Biz de oradan esinlendik. Tabi bizden önceleri de var bu işi yapanlar, daha geniş kapsamlı. Daha sonra biz de ilerlettik. Günümüze kadar gelen gazozları toparlamaya çalışıyoruz ama şişe olarak değil de genelde açılmamış alıyoruz. O daha nadir daha zor bulunuyor" diye konuştu.

'Gazozlar insanların çocukluğunu geçmişini hatırlatıyor'

Koleksiyonda 1960’lı yıllardan itibaren gazozlar olduğunu dile getiren Alçiçek, şöyle konuştu:

"Burada 1970'li yılların gazozları var. En eski derken gazoz Osmanlıya kadar dayanıyor. Hasanbey gazozları var meşhur Osmanlı döneminde. Bizim elimizde de 1960'lı yılların meyve suları var. Açılmamış vaziyette. En nadir parçamız o. Bazı gazozları bulmak çok zor. Yani firma sahipleri kahvehaneye veriyor ve diyor ki 'Boş şişeleri geri aldığımda bir şişe eksik olursa bir daha size gazoz satmam' diyor. O tip insanların gazozlarını almak için mecburen oralara gidiyoruz. Aksaray’a Karadeniz’in herhangi bir ilçesine gidiyoruz. Firma sahibi ile görüşüyoruz ve rica minnet bir tane iki tane alabiliyoruz. Bir şişe veya iki şişe gazoz alabilmek için Niğde'ye kadar gittiğimiz oldu. Karadeniz'den Samsun'a kadar gittiğimiz oldu. Gazozlar insanların çocukluğunu geçmişini hatırlatıyor. Bir de gazoz bize özgün dikkat ederseniz yabancı burada hiçbir şey yok. Yani sadece Anadolu’ya özgü gazozlar var. Zaten sayısı da azalıyor.  Yirmi beş, otuz civarında gazoz üreticisi var şu anda tabi bunlar fason da yapıyorlar belli firmalara fasonda üretiyorlar. Gazoz bizim kültürümüze ait bir içecek. Gazoz yurt dışında o kadar yaygın değil."