Karşıyaka Motosiketli Kuryeler Derneği Başkanı Ufuk Tatar, "Bu ücretlerin birçoğu kuryelerin maaşından kesiliyor. Evine ekmek götürme derdindeki kuryeler de trafik kurallarına uymadan gitmeyi tercih edebiliyor. Olası bir trafik cezası da yine kuryenin cebinden çıkıyor" dedi.

Karşıyaka Motosikletli Kuryeler Derneği Başkanı Ufuk Tatar, kendi derneklerinin de bağlı olduğu Tüm Anadolu Motosikletli Kuryeler Federasyonu’nun, siyasilerle iletişimde olduğunu ve bu konu hakkında çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti. Tatar, "Sipariş, vaat edilen sürede müşteriye ulaşmadığı takdirde ve müşteri de ücret vermediğinde, iş yeri sahipleri ya da müdürleri, sipariş ücretini kuryenin maaşından ya da yevmiyesinden kesiyor. Bunu yapamazsa da 'mobbing' uyguluyor; vardiyaların ya da çalışılan iş yeri şubesinin değiştirilmesi gibi uygulamalara gidiliyor. Çok düşük ücretlere çalışan kuryeler de hem maddi hem de manevi yaptırımlarla karşılaşmamak için, trafik kurallarını hiçe saymayı tercih edebiliyor. Müşteri ücret vermediğinde, iş yerindeki patronlar, ‘Bu senin hatan’, ‘Daha hızlı olabilirdin’ gibi cümleler kuruyor" dedi.

'30 dakika, insan ömründen daha değerli değil'

Birçok kurye arkadaşının, yaralamalı ya da ölümlü trafik kazasına karıştığını belirten Tatar, “Ben yaklaşık 20 yıldır kuryeyim. Bu süreçte, birçok arkadaşım trafik kazasında vefat etti. Biz, 30 dakikanın insan ömründen daha değerli olmadığına inanıyoruz" dedi. Tatar, büyük firmaların kuryelere, gerekli güvenlik ekipmanlarını bir nebze olsun karşıladığını, ancak daha yerel ölçekteki iş yerlerinin bunu dahi yapmadığını belirterek, sorunların bir an önce çözülmesini istediklerini söyledi.

15 yıldır motosikletli kurye olan dernek üyesi Evren Denker (42) ise verilen ekipmanların da sağlıksız olduğunu vurgulayarak, "Çoğu zaman iş yerlerinin verdiği kasklar, kırık ya da kullanılmaz halde oluyor. Kask haricinde de başka bir şey verilmiyor" dedi.