İstanbul’un nüfusuna ve araç sayısına göre zaten “yok” denecek kadar az olan otoparkı paylaşılamıyor. Büyükşehir Belediyesi’nin yaptırdığı ve işlettiği otoparkların ilçe belediyelerine devri gündeme gelince geçmişe dönük olarak olayın hikayesini anlatmak şart oldu.

Bildiğiniz gibi İstanbul’un ilçelerinde bir imar planı yapılır ve bu planlar İBB Meclisi tarafından onaylanmış genel planlara uygun olmak zorundadır. İmar Yasası, inşaat ruhsatı, oturma izni verilmesi gibi belediye-vatandaş ilişkilerini düzenler. Şehrin hızla artan nüfusu ve araç sayısı da göz önüne alınarak, Turgut Özal’ın Başbakan, Bedrettin Dalan’ın da Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu 1985 yılında 3194 sayılı İmar Kanunu çıkarıldı.

Kanun, bir inşaat için projede otoparkın yer almasını mecburi kılıyordu. Eğer otopark yapılamayacak bir alan söz konusu ise, Belediye Encümeni’nin kararlaştırdığı “otopark harcı” nı yatırmak zorundaydı inşaat sahibi. Yasa, “otopark harcı” nın ayrı bir hesapta toplanmasına, ilçe belediyelerinin bu parayı sadece otopark ihtiyacını karşılamak üzere kullanabileceğine de hükmediyordu.

OTOPARK DA YOK BAŞKANLAR DA

O tarihten sonra İstanbul’a 2 hatta 3 İstanbul daha eklendi. Yüzbinlerce bina yapıldı. Büyük bölümünde otopark bulunmadığı için ilçe belediyeleri ruhsat onayı ve iskân sırasında “otopark harcı” nı da tahsil ederek kasasına koydu.

Yine İmar Yasası’nın 18. Maddesi gereğince belediyeler, imar planı yaptığı arsaların yüzde 40’ını “sosyal donatı alanı” olarak alma yetkisine sahip oldu. Bu alanlar, okul, cami, karakol, çocuk parkı, otopark gibi şehrin ihtiyaçlarını karşılamaya kullanılacaktı. Ama 18. Madde ile belediye uhdesine geçen arazilerin çoğu, üçüncü şahıslara satıldı.

2012 yılında konu Meclis gündemine geldi. TBMM Dilekçe Komisyonu Genel Kurulu, otopark harcının akıbetinin araştırılması ve amaç dışı kullanımının önüne geçilmesi için bir çalışma yaptı ve milletvekillerine dağıttı. Çalışma sonucunda “İçişleri Bakanlığından; Otopark bedellerini mevzuata uygun olarak kullanmayan belediyeler üzerinde denetimlerini artırmasının ve otopark hesaplarında biriken meblağın belediyelerce nasıl değerlendirildiği ve nemalandırılmasının nasıl yapıldığının denetlenmesinin istenmesi” yanında bu hususta Çevre Bakanlığı’nın da süreci işler hale getirmek için önlemler alması istendi.

İstanbul kat be kat büyüdü, ilçeler serpildi. Belediye başkanları “otopark harcı” olarak tahsil ettiği paraları başka işlere harcadı. Hem suç işledi, hem de şehri otoparksız bıraktı. Bazısı köşesine çekildi, bazıları da milletvekili oldu. Hiç birinden hesap sorulmadı. Şimdi şehrin çok az sayıda otoparkı için “İBB’de mi kalsın, ilçelere mi verilsin” tartışması yapılıyor. Hesap sormanın dışında her türlü ince hesap yapılırken, olan şehirde yaşayanlara oluyor.

AKGÜN İSTİFA EDECEK Mİ?

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Ekim ayı toplantısında Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr.Hasan Akgün’ün “istifa resti”ne şahit olduk. İlçenin en değerli bölümlerinden biri olan Albatros’taki arazi, İBB Meclisi’nce geçtiğimiz ay “yeşil alan” kararı alınmıştı.

1994 yılından bu yana Büyükçekmece Belediye Başkanı olan Hasan Akgün, daha  önce de rahmetli Ali Çebi’nin başkanlığındaki belediyede yönetici ve başkan yardımcılığı yapmıştı. Yani şu anda Türkiye’nin en kıdemli belediye başkanı unvanını taşıyor Dr. Hasan Akgün. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, Albatros’u yeşil alan ilan eden Meclis Kararı’nı veto etmesi üzerine konu önceki gün yine İBB Meclisi’nde tartışıldı. Başkan Akgün, Meclis’te yaptığı konuşmada “Albatros tarihin hiçbir döneminde park olmamıştır. Eğer olmuşsa ben istifa edeceğim” dedi. Ama, Kadir Topbaş’ın başkanlığı döneminde “oy birliği” ile imara açılan Albatros, 2019 yerel seçimlerinde oluşan İBB Meclisi tarafından “yeşil alan” olarak planlara işlendi.

Bu arada, “İstanbul’un Bodrum’u” olarak ün kazanan Albatros’un 1994 yılında yapılan imar planlarında “turizm rekreasyon alanı” olarak işlendiğine dair görseller düştü sosyal medyaya. Bir anlamda Hasan Akgün’ün “hiçbir zaman park olmadı” iddiası da yalanlandı. Eğer o görseller doğruysa ve Albatros planlara 1994 yılında “günübirlik turizm alanı” olarak işlendiyse Akgün’ün iddiası düşmüş oluyor. Başkan istifa eder mi, etmez mi bilemem. Ama bu karar Büyükçekmece Belediyesi’ni de, Başkan Akgün’ü de çok zora sokacak.

Çünkü;

Albatros’un İBB Meclisi tarafından Haziran 2016’da imara açılmasının ardından iddiaya göre arazi satıldı. Demir Grup Yapı İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. - SKY Investment Group Gayri Menkul Ticaret A.Ş. ortak girişiminin 30 bin metrekarelik arazi için Büyükçekmece Belediyesi’ne 160 milyon 30 bin TL bedel ödediği iddia edildi.

İBB’nin şu anda mezbelelik olan, ağaçlarının çoğu kesilmiş araziyi “yeşil alan” ilan etmesiyle Hasan Akgün ile araziyi alanlar karşı karşıya geldi.

Her fırsatta belediyelerin gelirleri ile giderleri arasında uçurum olduğunu belirten ve “Belediyeler yakında çöp toplayamaz hale gelecek” diyen Dr.Hasan Akgün’ün Albatros’tan dolayı başının çok ağrıyacağı kesin.