Yeşil bir ova

Mavi Marmara Denizi güney kıyısında, bereketli bir cennet köşesi olan yeşil Yalova gezim sürüyor... İstanbul, Kocaeli ve Bursa’nın kapı komşusu olan, çiçeği burnunda yeni ilimiz Yalova gezimde, bana rehberlik eden Arif Ekim kardeşime, ne kadar teşekkür etsem azdır. Yalova sokaklarında, tarihi çınar gölgesini selamlayan Kayan Köşk, müze, doğal zenginlikler, parklar ve şifa kaynağı termal tesislerindeyiz, yeniden...

Yalova Termal Kaplıcası

Ülkemize Termal Tatil anlayışını kazandıran, Türkiye’ de tek altın madalya sahibi olan Yalova Termal Kaplıcaları, 4000 seneden fazla süredir faaliyet göstermekte, insanlara şifa dağıtmaktadır. 1929 yılında Yalova’ya gelen, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün: “Burası geleceğin su şehri olacaktır” sözleri ile onurlandırdığı Yalova’nın Termal ilçesi, Yeniden onarım görerek, doğa, sağlık ve termal turizmi konusunda öncü lokasyon haline gelmiştir.

Termal Yalova’nın tam ortasında yer alır ve şifalı kaplıcalarıyla ünlüdür.

İlçe, Samanlı Vadisi içinde kurulmuştur. Toprakları Ferhat Deresi ve Samanlı Vadisi içindeki küçük akarsular ile sulanır. Karadeniz iklimi ile karasal iklim arasında geçiş özelliği gösteren bir iklime sahiptir. Toprakları, bir arada ender görülen bitki türlerinin yetiştiği bir doğa harikasıdır.

Roma ve Bizans devrinden itibaren Samanlı Dağlarının yamacındaki kaplıcalardan yararlanılmaktadır. Gökçedere ve Üvezpınar Köyleri arasındaki sıcak su kaynaklarından çıkan buhar nedeniyle yeraltı tanrısının burada yaşadığına inanışmış ve yöre Pythia Therma adı ile anılmıştır.

Osmanlılar devrinde uzun süre ilgi görmeyen kaplıcalar, Sultan Abdülmecit’in annesi Bezm-i Alem Valide Sultan’ın romatizma ağrılarına iyi gelince yeniden ilgi çekmiştir. Abdülmecit, eski hamamları restore ettirmiş ve yeni köşkler, tesisler yaptırmış; yabancı yatırımcıların da tesislere ortak olması ve işletmesi sonucu Yalova Termal, 19. yüzyıl sonunda çok popüler bir turizm ve sağlık merkezi haline gelmiştir. Ne var ki art arda patlak veren savaşlar yüzünden yabancı ortaklar ülkeden kaçınca kendi haline bırakılıp unutulan kaplıcalar, 1929 yılında Atatürk’ün ziyareti üzerine tekrar ilgi görmüştür. Yalova’yı geleceğin su şehri yapmak isteyen Atatürk tarafından bir köşk yaptırılmış ve bugün müze olan bu köşk, Cumhuriyetin ilk yıllarında hükümetin yazlık çalışma mekanı olarak kullanılmıştır. Günümüzde söz konusu hamamları, otelleri ve müzeyi kapsayan Yalova Termal Tesisleri Sağlık Bakanlığı tarafından işletilmektedir.

Kaplıcaların hikayesi nedir?

Termal ilçesinde bulunan kaplıcaların milattan önce 2000 yılında meydana gelen bir deprem sonrasında ortaya çıktığı bilinmektedir. Bu dönemden sonra sürekli ilgi odağı olan Termal ilçesi, özellikle Romalılar döneminde çok daha meşhur olmuştur. Farklı kaynaklarda yer alan bilgilere göre yerin altından çıkan sıcak su ve buhar, o dönemki insanların burada yeraltı tanrısı yaşadığına inanmasına neden olmuştur. Romalıların ardından Bizans hakimiyetine giren Termal ilçesine ilk hamam bu dönemde yaptırılmıştır.

Yalova Termal’e nasıl gidilir?

İstanbul’dan deniz yolu ile 30-45 dk da gelebileceğiniz Yalova, Bursa ve İzmit’e karayolu üzerinden 1 saat sürmektedir. Yalova merkeze 12 km mesafede bulunan Termal’e Yalova iskelesinden kalkan dolmuş veya taksiler ile rahatlıkla ulaşılabilmek- tedir. Kocaeli Termal arası yaklaşık 96 km mesafede ve araçla yaklaşık 1 saat 30 dakika kadar sürmektedir.

Devamı yarın…