Malumunuz Türkiye’nin sıcak gündemi başka ülkelerde olduğu gibi “ara ara” değişmiyor. Saatler içinde geleceğimizi ya da “kaderimizi” değiştirecek gelişmeler yaşanıyor ve maalesef bu gelişmelerin hiçbiri ülkenin aydınlık bir geleceğe kavuşmasına tekabül etmiyor. Ülke adına verilen kararlarla birlikte kararan hayatlara muhalefetin tepkisi ise sadece CNNTürk’ü protesto etmekle kalıyor. CHP tarihinde bu kadar “kapsamlı” tek protesto eylemi de bir TV kanalını izlememekten öteye geçmiyor. Dahası “grev kırıcılığı” yapıp kanala çıkan üç üyesini partiden ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk ediyor. Bu CHP adına “önemli” bir kazanç olabilir ama beyler hatırlatayım vatandaşta zerre kadar karşılığı yok. CNNTürk’ü protesto eylemi ne kadar sürer bilinmez, ancak bir sonu olacak ve ilk önce kanala konuk olarak hangi CHP’li çıkacak merak konusu… Çıkınca öğreneceğiz.

CHP’nin en “büyük” eylemi

Konu CNNTürk’ü protestodan açılmışken ilk randevusunu iptal eden kişinin İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu olduğunu bir kez daha hatırlayalım. Kimbilir belki de bu “geniş kapsamlı eylem” İmamoğlu’nun Ahmet Hakan’la iptal ettiği programa çıkmasıyla son bulur. İhraç edilmesi söz konusu üç üye de ona göre tavır belirler. CHP, bu “ses” getiren eylemiyle oyalanadursun biz İstanbul’a dönelim. Geçen hafta İstanbul’da yaşayanların kaderini son derece olumsuz etkileyecek bir karar alındı. İBB Meclisi’nden ulaşıma yüzde 35 zam kararı çıktı. Önceki gün bir belediye çalışanıyla sohbet ederken ulaşımının “metro aktarma dahil gidiş-geliş 12 lira olduğunu” söyledi. Asgari ücretin bir tık üzerinde maaş alan bu çalışan için hayatının ne kadar olumsuz etkilendiğini sanırım söylemeye gerek yok.

İstihdam ofisleri ve İŞKUR

Oysa tam da bu zammın yapıldığı sıralarda İBB’nin bin 393 konsere 236 milyon lira ödeyeceği haberleri çıkmaya başladı. İki hafta önceki yazımda bu noktaya hatırlatma yapmış, “Belediyelerin saçma sapan konser ve etkinliklere akıttığı parayı” yazmıştım. Tam da üzerinden birkaç hafta geçmeden böyle bir gelişme yaşanması başta belediye çalışanları olmak üzere tüm İstanbullular’ı şoka soktu. Belediyenin zam bahanesi benzin ve iki yıldır Akbil ücretlerinin sabit olması… Sosyal demokrat bir partinin sosyal belediyecilik anlayışına hiç de uymayan bir hareket olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. 11 istihdam ofisini tekrar hatırlatmayacağım bile. Zira şimdiye kadar basına yansıyan haberlere göre o ofislerden sadece bir kişiye iş bulundu ki belediyelerde çalışmak için İŞKUR üzerinden işe alımların yapıldığını tekrar yazmakta fayda var. Yani belediyenin istihdam ofislerine gittiğinizde aranılan elemanın özelliklerine sahip olsanız da hemen işe giremiyorsunuz. Bu gereksiz bir prosedür olarak hanenize yazılıyor çünkü iş başvurusunun hemen ardından işe alınacaksanız bile İŞKUR üzerinden tekrar başvuru yapmanız gerekiyor. Kararan geleceğimize bir bürokrasi daha ekleniyor anlayacağınız. İBB Başkanına bu akılları kim veriyor bilemiyoruz, ama bu kararlarla aklın yolunun bir olmadığı bir kez daha ortaya çıkıyor.