Dünkü yazımda Kazdağı Tahtacı Türkmenlerinde nişan ve düğün geleneklerinden söz etmiştim. Bugün için kepez ve kına konusunu işleyeceğimi belirtmiştim.

Düğünün başladığı gün oğlan evinde kadınlar toplanarak, gelinin yeni evine giderken giyeceği başlığı kepezi hazırlar. Kepez başlıktır. Boyalı kaz veya kartal tüylerinden olur. Cumartesi akşam düğün alayıyla birlikte bir genç kızın başında kız evine götürülür. 

Kepez düzme işi bitince kız evinde gelin olacak kızın saçına kına yakılır. Cumartesi günü gelen misafirlere yemek ve içki ikram edilir. Edremit ya da Bayramiç’ten tutulan davul ve klarnetler yöre havalarını çalarlar. Damat evinden gelin evine alayla kına götürülür. Gece gelinin eline ve ayağına kına yakılır.

Oğlan kınası ve kız kınasının zamanları ve görenekleri başka olur. Düğün başladığı gün, erkekler bir odada toplanır, eğlenilir. Damat adayı da bu arada eğlendirilir. Damada arkadaşlarınca hediyeler verilir. Kına yakılmaz, ancak oğlan kınası diye adlandırılır. Sadece damadın alnına ve sağ avucuna bir parmak kına sürülür.

Davullar düğün evine geldiğinde önce düğün sahibi için "gelin ağladı" havasını çalarlar. Kına düğün evinden kız evine düğün alayı ile götürülür. Önde davullar, arkada gençler, en arkada kına götüren kadınlar bulunur.

Kıza kına, köyün becerikli bir kadını tarafından karılır. Kına tası geniş bir tepsiye konur. Üzerine mumlar yakılır. Kına ile görevli kadına “yenge” veya “cazgır” dendiği de olur. Kınacı, eşinden ayrılmamış, eşi ölmemiş, sevilen, doğum yapmış bir kadın olacaktır. Mum yakılırken üç kez: “Salâvat, salâvat, Muhammed’e salâvat kutlu olsun diyenin sonu hayırlı olsun” denir. Ömür boyu bir yastıkta kocamaları dileklerinin ardından, yenge mumları yakar. Kınalı tepsiyi bir erkek çocuğunun başına koyup, gelinin yanına doğru yürürler. 

Bu arada ezgiler, kına havaları çalmaya başlar.

Kız anası kız anası

Hanı bunun öz anası

Bak kızın gelin oluyor

Gel ağla kızın anası

Atladı gitti eşiği

Sofrada kaldı kaşığı

Koca evin yakışığı     

Kız anam kınan kutlu olsun

Biner atın incisine

Sürer yolun goncasına

Selam edin amcasına

Kız anam kınan kutlu olsun

 Biner atın iyisine

Sürer yolun kıyısına

Selam edin dayısına

Kız anam kınan kutlu olsun

 

Benzeri kına manileri söylenir. Gelinin annesi, yakınları, arkadaşları ağlar. Gelin övmenin ardından yenge, kızın duvağını açar ve "Darısı gençlere" diyerek gelenlerin avuçlarına kına sürmeye başlar.

Kınadan sonra köy meydanında henk yerinde davullar çalar, isteyen köy sakinleri zeybek ve diğer oyunları oynar.  Köy halkı da kadın erkek topluca oyunları seyrederler.

Düğünlerin değişmez yemeği keşkek için iyi cins buğdayı, davul, klarnet eşliğinde köyün dibek taşında döverler. Keşkek buğdayı dövülürken diğer yemekler pişirilir. Düğün yemekleri: Haşlama et, kuru fasulye veya nohut, pilav, hoşaf veya ayran, tatlıdan oluşur. Yemekler piştikten sonra davetçi köylüleri ve konukları yemeğe çağırır. Düğünün ilk yemeğinden sonra düğün evine geliş gidişler, kişilerin kendi isteklerine bağlıdır.

Cumartesi akşamı ahenk kurulur. İçki içilir.  Oyunlar oynanır. Bayraktar başka köylerden gelen konukların düğüne geliş önceliklerine göre listesini yapar oynama sırasını düzenler. Oyunlardan önce ahenge toplanmayı sağlamak için oturak havası çalınır. İlk oyunu bayraktar ve yardımcıları; sonra köseler oynar. Oyun artık herkese açıktır. Eskiden oturak âlemlerine keman-def-cümbüş vb. çalgılardan oluşan yörede “İnce çalgı” adı verilen çalgı takımı eşlik ederdi.

Yarın kına ve özne dönmek gelenek ve göreneklerini yazacağım.